417
        
        
          
            Hilâfetin Kald›r›lmas›
          
        
        
          
            Halk›n ‹çinde Bulundu¤u Psikolojiyi, Düflünce E¤ilimlerini
          
        
        
          
            Bir Daha ‹ncelemek ‹çin Halkla Yak›ndan Temasa Geçmek
          
        
        
          Efendiler, saltanat›n kald›r›lmas› ve hilâfet makam›n›n yetkisiz kal›fl›
        
        
          üzerine, halk ile yak›ndan temasa geçmek, halk›n içinde bulundu¤u
        
        
          psikolojiyi, düflünce ve e¤ilimlerini bir daha incelemek önem kazan›-
        
        
          yordu. Bunun d›fl›nda, Meclis, son y›l›na girmifl bulunuyordu. Yeni se-
        
        
          çim dolay›s›yla, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ni si-
        
        
          yasî bir parti durumuna getirmeye karar vermifltim. Bar›fl gerçekle-
        
        
          flince, cemiyet teflkilât›m›z›n, siyasî bir partiye dönüflmesini gerekli
        
        
          buluyordum. Bu konuda da do¤rudan do¤ruya halk ile görüflüp ko-
        
        
          nuflmay› yararl› say›yordum. Zaferden sonra e¤itimle u¤raflmaya
        
        
          bafllam›fl olan ordumuzu da yak›ndan görmek istiyordum. ‹flte bu
        
        
          maksatlarla Bat› Anadolu’da bir gezi yapmak üzere, 14 Aral›k 1923 ta-
        
        
          rihinde Ankara’dan hareket ettim,
        
        
          Eskiflehir’den bafllayarak, ‹zmit, Bursa, ‹zmir ve Bal›kesir’de, halk› uy-
        
        
          gun yerlerde toplayarak uzun sohbetlerde bulundum. Halk›n, bana,
        
        
          diledikleri gibi serbestçe sorular sormas›n› istedim. Sorulan sorula-
        
        
          ra cevap olmak üzere, alt› saat, yedi saat süren konferanslar verdim.
        
        
          Sayg›de¤er Efendiler, hemen her yerde halk›n anlamak istedi¤i hu-
        
        
          suslardan dikkati çeken noktalar flunlard›:
        
        
          Lozan Konferans› ve sonucu, millî hâkimiyet ve hilâfet makam›, bun-
        
        
          lar›n durumlar› ve iliflkileri; bir de kurmak niyetinde oldu¤um anlafl›-
        
        
          lan siyasî parti...
        
        
          Lozan Konferans› görüflmelerini, her yerde, özetleyerek oldu¤u gibi
        
        
          anlat›yordum. Olumlu sonuç al›naca¤› hakk›ndaki inanc›m› da belir-
        
        
          terek milletin endiflesini gidermeye çal›fl›yordum.
        
        
          
            Millî Hâkimiyet ile Hilâfet Makam›n›n Durumlar› ve
          
        
        
          
            ‹liflkileri
          
        
        
          Halk›n, millî hâkimiyet ve hilâfet makam›n›n durumlar› ile bunlar›n
        
        
          iliflkileri konusunda merak ve endifleye kap›lmakta hakk› vard›. Çün-
        
        
          kü, Meclis, 1 Kas›m 1922 tarihli karar›yla, flah›s hâkimiyetine dayanan
        
        
          devlet fleklinin 16 Mart 1920 tarihinden bafllayarak ve ebedî olarak
        
        
          tarihe kar›flt›¤›n› ilân ettikten sonra, birtak›m fiükrü Hocalar, “Müslü-
        
        
          man kamuoyu flüphe ve üzüntülere düflmüfltür” diyerek hareket ve
        
        
          faaliyete geçtiler. Bunlar: “Hilâfet demek hükûmet (devlet) demektir.
        
        
          Hilâfetin hak ve görevlerini yok etmek, hiç kimsenin, hiçbir meclisin
        
        
          elinde de¤ildir” davas›n› ortaya atm›fllard›. Meclis’in, milletin orta-
        
        
          dan kald›rd›¤› flah›s saltanat›n›, hilâfet makam›nda devam ettirmek
        
        
          ve Padiflah’›n yerine Halife’yi geçirmek sevdas›na düflmüfllerdi.
        
        
          Gerçekten de gerici bir grup, Afyonkarahisar Milletvekili Hoca fiükrü
        
        
          imzas›yla ‹slâm Hilâfeti ve Büyük Millet Meclisi ad›yla bir broflür ya-
        
        
          y›mlad›. Bu broflürün, Ankara’da 15 Ocak 1923 tarihinde yay›mland›¤›
        
        
          ve bütün milletvekillerine da¤›t›ld›¤› bana ‹zmit’te bildirildi. Broflü-
        
        
          rün üzerine sadece 1339 (1923) y›l› yaz›lm›flt›. Fakat, broflürün daha
        
        
          ben Ankara’dayken haz›rlan›p bast›r›ld›¤› ve benim Ankara’dan ayr›-
        
        
          l›fl tarihim olan 14 Ocak 1923 gününün ertesinde ortaya ç›kar›ld›¤› an-
        
        
          lafl›lm›flt›.
        
        
          fiükrü Efendi Hoca ve arkadafllar›, “Halife Meclis’in, Meclis Halifenin-
        
        
          dir” safsatas›yla, Millet Meclisi’ni Halife’nin dan›flma kurulu ve Hali-
        
        
          fe’yi Meclis’in, dolay›s›yla devletin baflkan› gibi göstermek ve kabul
        
        
          ettirmek istemifllerdir.
        
        
          
            Halife Olan Zat› Ümitlendirecek Ba¤l›l›k Gösterileri
          
        
        
          Efendiler, Halife bulunan zat› ümitlendirecek baz› ba¤l›l›k gösterileri
        
        
          de dikkati çekiyordu. Gizli olarak yap›lan ba¤l›l›k gösterileri ise, bi-
        
        
          zim d›flardan tahmin ettiklerimizden daha fazla imifl. Bu konuda bir
        
        
          fikir vermifl olmak için, o s›ralarda ‹stanbul ve Trakya’da görevli me-
        
        
          murumuz ve temsilcimiz olan Refet Pafla’n›n, o günlerde, Halife’ye,
        
        
          “Konya” ad›ndaki bir at› sunmas› dolay›s›yla, kendi kardefli ve ayn›
        
        
          zamanda yaveri Rifat Bey’e yazd›¤› bir flifreli telgrafla, bu telgrafa
        
        
          Halife’nin baflyaveri vas›tas›yla verdi¤i cevab› oldu¤u gibi bilginize
        
        
          sunaca¤›m:
        
        
          fiifre
        
        
          
            Rifat Bey’e
          
        
        
          
            5.1.1923
          
        
        
          Konya’y› Halife Hazretleri’ne sunmak için getirmifl-
        
        
          tim. Yaln›z flimdi ne durumda oldu¤unu görmedim.
        
        
          Cesaret edemiyorum. ‹stanbul’da iyi bir hayvan bu-
        
        
          lunmayaca¤›n› anlad›¤›m için, Halife Hazretleri’nin
        
        
          baflyaverlerinden de hayvan sat›n al›nmas› hususun-
        
        
          da acele etmemelerini rica etmifltim.
        
        
          
            Hayvan›n Hali-
          
        
        
          
            fe Hazretleri taraf›ndan be¤enilmesini Tanr›’n›n bir
          
        
        
          
            lütfu say›yorum.
          
        
        
          Büyük bir cür’etkârl›k olaca¤›n› bil-
        
        
          mekle birlikte, ‹stiklâl Savafl›’n›n tarihî bir hat›ras› ol-
        
        
          du¤u için, eski sad›k bir askerin gazâ yadigâr› olarak
        
        
          sundu¤u Konya’n›n, Halife Hazretleri taraf›ndan lüt-
        
        
          fen kabulünü ve Halife Hazretleri’nin en içten gelen
        
        
          ba¤l›l›k duygular›yla ellerini öptü¤ümün Halife Haz-
        
        
          retleri’ne duyurulmas›na arac› olmalar›n› Baflyaver
        
        
          fiekip Bey’den rica ederim. Konya’y› ve bu flifreyi fie-
        
        
          kip Bey’e hemen teslim ediniz.
        
        
          Refet 7.1.1923
        
        
          
            Trakya Fevkalâde Temsilcisi Refet Pafla
          
        
        
          
            Hazretleri’ne
          
        
        
          Sayg›yla arz ederim: Pek say›n kardefliniz Rifat
        
        
          Bey’in teslim etti¤i yüce flahs›n›zdan gelen telgraf›
        
        
          Halife Hazretleri Efendimiz’e arz ettim. Peygamber
        
        
          vekili olan Halife Hazretleri, gerek bir defa daha ifa-
        
        
          de buyurulan içten ba¤l›l›k duygular›ndan, gerek
        
        
          kendilerine sunulan Konya ad›ndaki hayvandan dola-
        
        
          y› pek hoflnut ve müteflekkir kald›lar. Aziz vatan›m›-
        
        
          z›n istiklâlini korumak gibi pek kutsal ve yüce bir ga-
        
        
          yenin elde edilmesine çal›flan büyük simalar aras›n-
        
        
          da seçkin bir yeri olan yüksek flahsiyetlerinin de yi-
        
        
          ¤itlik ve fedakârl›k gösterdikleri er meydanlar›ndan
        
        
          birinin ad›yla an›lan bu sevimli ve güzel ata sahip ol-
        
        
          makla iftihar ettiler, Yüce Cebrail, kâinat›n flerefi
        
        
          Peygamberimiz Hazretleri’ne (S.A.S.) peygamberli¤i
        
        
          bildirdi¤i gibi, zat›devletiniz de Halife Hazretleri’ne
        
        
          Peygamberin vekili oldu¤unu bildirdi¤inizden dolay›,
        
        
          yüksek flahsiyetiniz, kendilerine bütün ömürlerinin
        
        
          en mutlu ve kutsal bir olay›n› her zaman hat›rlata-
        
        
          cakt›r. Yüksek flahsiyetlerinin bu aziz hat›raya kar›fl-
        
        
          m›fl olmalar› dolay›s›yla, s›k s›k ve içten gelen bir
        
        
          sevgi ile hat›rlanacaklar› zaten belli iken, bir de her
        
        
          gün, al›fl›ld›¤› üzere tatl› Sabâ Rüzgâr› gidiflli bu ata
        
        
          binildikçe, yüksek flahsiyetlerinin de¤erli hât›ras› ye-
        
        
          niden an›lacak ve canlanacakt›r. fiu sat›rlarla, Halife
        
        
          Efendimiz’in gerçekten tertemiz ve de¤erbilir duy-
        
        
          gular›na ne dereceye kadar tercüman olabildi¤imi
        
        
          kestiremem. Bunu baflaramad›ysam, eksi¤imi, Zat›-
        
        
          devletlerine, Halife Hazretleri’nin bizzat göstermifl
        
        
          ve ifade buyurmufl olduklar› babaca sevgi ve okfla-
        
        
          y›fllar daha önceden telâfi etmifltir, kanaatiyle avun-
        
        
          maktay›m. Bu vesileyle ve sonuç olarak size, Tan-
        
        
          r›’n›n gölgesi ve Peygamber’in vekili Halife Hazretle-
        
        
          
            Baflbakan ‹smet Pafla’ya Londra’dan
          
        
        
          
            gönderilen mektup, 5 Aral›k 1923
          
        
        
          
            tarihli Tanin (üstte) ve Tevhid-i Efkâr
          
        
        
          
            gazetelerinde farkl› bafll›klarla
          
        
        
          
            yay›mlan›nca siyasî çevrelerde
          
        
        
          
            oldukça tepki yaratt›.
          
        
        
          ▲
        
        
          H‹LÂFET‹N KALDIRILMASI
        
        
          
            ATATÜRK’ÜN
          
        
        
          
            ANLATIMIYLA
          
        
        
          
            NUTUK’TA