turkce sozluk - page 112

ya da öz sudan baz› maddeleri ay›rarak
salg› oluflturan organ:
gözyafl› bezleri.
bezdirmek
(-i)
B›kt›rmak, usand›rmak:
So-
nunda beni bu iflten bezdirdiniz.
beze (I)
a.
Yara, ç›ban gibi nedenlerle deri-
de oluflan fliflkinlik.
beze (II)
a. Fr.
Yumurta ak› ve pudra fleke-
riyle yap›lan bir çeflit kuru pasta.
bezelye
a. (beze’lye) ‹t. bitb.
1.
Baklagiller-
den, yurdumuzun hemen her yerinde
yetifltirilen t›rman›c› bir bitki.
2.
Bu bit-
kinin yuvarlak yeflil tanesi.
bezemek
(-i)
Süslemek, donatmak.
bezgin
ön a.
Yaflama ve ifl yapma iste¤i
kalmam›fl, usanm›fl, b›kk›n.
bezginleflmek
(nsz.)
Bezgin bir durum al-
mak.
bezginlik, -¤i
a.
Bezgin olma durumu, b›k-
k›nl›k, usanç.
bezik, -¤i
a. Fr.
96 k⤛tla iki, üç ya da dört
kifliyle oynanan bir tür k⤛t oyunu.
bezirgân
a. (g ince okunur) Far.
1.
esk.
Tüccar.
2.
Al›flveriflte afl›r› kâr yapmak
isteyen kifli.
3.
mec.
Mesle¤ini yaln›zca
kazanç için kullanan kifli.
bezir ya¤›
a.
Keten tohumundan elde edi-
len ve ya¤l› boya yap›m›nda kullan›lan,
çabuk kuruyan bir ya¤.
bezmek
(-den)
Bezgin duruma gelmek,
b›kmak, usanmak:
‹fl yaflam›ndan bez-
miflti.
Bh
kim. Bohriyum elementinin simgesi.
b›c›r b›c›r
be.
(konuflma için) Sürekli ve
çok:
Saatlerdir b›c›r b›c›r konufluyorlar.
b›çak, -¤›
a.
1.
Bir sap ve çelik bir parça-
dan oluflturulmufl kesici araç:
ekmek b›-
ça¤›.
2.
Çeflitli kesme ifllerinde kullan›-
lan keskin a¤›zl› araç.
bݍaklamak
(-i)
1.
Bݍakla kesmek.
2.
B›-
çakla yaralamak ya da öldürmek.
b›çak s›rt›
ön a.
Çok yak›n (aral›k), çok az
(fark):
Mert, yar›flmay› b›çak s›rt› bir
farkla kazand›.
b›çk›
a.
1.
Karfl›l›kl› iki sap› olan ve iki kifli
taraf›ndan kullan›lan, a¤aç ya da tahta
kesme iflini gören büyük testere.
2.
Mo-
torlu bir çeflit testere.
b›çk›n
a.
ve
ön a.
1.
Kabaday›, külhanbeyi.
2.
Korkusuz, yürekli, cesur.
b›kk›n
ön a.
B›km›fl, usanm›fl, bezgin.
b›kk›nl›k, -¤›
a.
Çok b›km›fl olma durumu,
bezginlik, usanç.
b›kk›nl›k vermek
bir
fleyi devaml› yineleyerek karfl›s›ndakini
usand›rmak:
Yeter art›k, b›kk›nl›k veri-
yorsun.
b›kmak
(-den)
1.
Sürüp gitmesi nedeniyle
bir fleyden doygunluk ya da yorgunluk
duyarak onu istemez bir duruma gel-
mek, bezmek, usanmak:
Her gün tele-
vizyon izlemekten b›kt›m.
2.
Dayana-
maz bir konuma düflmek:
Bu bafl a¤r›-
s›ndan b›kt›m.
b›kt›rmak
(-i, -den)
B›kmas›na neden ol-
mak, b›kk›nl›k vermek, bezdirmek,
usand›rmak:
Bu saçma sapan televiz-
yon programlar› art›k b›kt›rd›.
b›ld›rc›n
a. hayb.
Tavukgillerden, boz renk-
te, benekli bir göçmen kufl.
b›ng›l b›ng›l
ön a.
Dolgun ve titrek.
b›ng›ldak, -¤›
a.
Bebeklerde, kafatas› ke-
mikleflmeden önce kemiklerin birleflme
yerlerinde yer alan k›k›rdak bölümü.
b›ng›ldamak
(nsz.)
(et ve s›v› için) Yumu-
flakl›k ya da fliflmanl›k nedeniyle oyna-
mak, titremek.
b›rak›flma
a.
B›rak›flmak eylemi, ateflkes,
mütareke.
b›rak›flmak
(-i)
Savafl durumunu karfl›l›kl›
olarak sona erdirmek, ateflkes yapmak.
b›rak›t
a.
Miras.
b›rakmak
(-i)
1.
Elde tutulan bir fleyi art›k
tutmaz olmak:
Topu b›rakt›m.
2.
(-i, -e)
Koymak:
Kitab› masan›n üzerine b›rakt›.
3.
Bir ifli baflka zaman yapmak üzere er-
telemek:
O ifli önümüzdeki aya b›rakt›k.
4.
Unutmak:
Eldivenlerimi sizde b›rak-
m›fl›m.
5.
Bir iflten ya da bir al›flkanl›k-
tan vazgeçmek:
Art›k içkiyi b›rakt›.
6.
S›n›f geçirmemek:
Ö¤retmenimiz iki ö¤-
renciyi b›rakt›.
7.
(ölen, ayr›lan birinden
bezdirmek
b›rakmak
112
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:58 Page 112
1...,102,103,104,105,106,107,108,109,110,111 113,114,115,116,117,118,119,120,121,122,...688
Powered by FlippingBook