bireyler hem de kurumlar aras› iliflkileri
belirledi¤i toplum.
bilgiyazar
a.
Yaz›c›, print›r.
bilhassa
be. (bil’hassa) Ar.
Özellikle, her
fleyden önce:
Bilhassa seni istiyorlar.
bili bili
ünl.
Kümes hayvanlar›n› ça¤›rmak
için kullan›lan ses.
bilim
a.
1.
Evrenin ya da olaylar›n bir bölü-
münü konu edinen, gerçekli¤e ve dene-
ye dayanan yöntemlerle yasalar ç›karan
düzenli ve tutarl› bilgi; ilim.
2.
Genel ge-
çerlik ve kesinlik nitelikleri gösteren bil-
gi.
3.
Belirli bir amaca yönelik bilgi
edinme ve araflt›rma yöntemi süreci.
bilim adam›
a.
Belli bir bilim dal›nda bilim-
sel çal›flmalar yapan kifli.
bilimcilik, -¤i
a. topb.
‹nsanl›¤›n tüm so-
runlar›n› çözebilecek en güvenilir, en
sa¤lam arac›n bilim oldu¤unu savunan
ö¤reti.
bilim kurgu
a.
Teknolojik geliflmelerin, ge-
lecekteki olaylar›n ve toplumsal de¤ifl-
melerin insanlar üzerindeki etkilerini ele
alan edebiyat ve sinema türü:
Bilim kur-
gu bir film izledik.
bilimsel
ön a.
Bilimle ilgili olan, bilimin
özelliklerini tafl›yan; ilmî.
bilinç, -ci
a.
1.
‹nsan›n kendisini ve çevre-
sini tan›ma yetisi, fluur.
2.
mec.
Bir olgu
ya da gerçeklik karfl›s›nda zihinde beli-
ren temel düflünce: çevre bilinci.
bilinçalt›
a. ruhb.
Bilincinde olmamas›na
karfl›n, bireyin davran›fl›n› belirleyen, et-
kileyen ruhsal durum; fluuralt›.
bilinç d›fl›
a.
1.
ruhb. ‹nsan ruhunun bask›
alt›nda tutulan istek ve düflüncelerinden
oluflan ve bilince ulaflamayan bölümü.
2.
Bilinçsizce yap›lan ifl, eylem ve etkin-
liklerin bütünü.
bilinçlenmek
(nsz.)
Dünyay›, olgular› bi-
linçle alg›lar, kavrar duruma gelmek;
fluurlanmak.
bilinçli
ön a.
1.
Bilerek ve isteyerek yap›-
lan, bilinçle yap›lan, fluurlu:
Tebrik ede-
rim, bilinçli bir seçim yapt›n.
2.
Kendi
etkinli¤inin fark›nda olan; dünyay› bi-
linçle kavrayan, yarg›layan; fluurlu:
Bi-
linçli bir toplum yaratmal›y›z.
bilinçsiz
ön a.
1.
Bilinçle yap›lmam›fl olan,
bilinç d›fl› yap›lan; fluursuz: bilinçsiz
davran›fl.
2.
Kendi etkinli¤ini sezeme-
yen; dünyay› bilinçle kavrayamayan,
yarg›layamayan; fluursuz: bilinçsiz kifli.
bilinçsizlik, -¤i
a.
1.
Bilinçsiz olma duru-
mu.
2.
fel.
Olgulara, nesnelere, nesnele-
re karfl› uyan›k olmama durumu.
bilinen
a. mat.
De¤eri belli olan nicelik.
bilinmeyen
a. mat.
De¤eri belli olmayan
nicelik.
bilinmez
ön a.
Anlafl›lmas› güç ya da gizli
olan, meçhul:
Bilinmez bir yola girdik.
bilir
ön a.
Baz› adlar›n sonuna getirilerek
“anlar, sayar” anlamlar›nda birleflik ön
adlar oluflturur:
de¤erbilir, iflbilir.
bilirkifli
a.
Bir olgunun de¤erlendirilmesin-
de ya da bir anlaflmazl›¤›n çözümünde
baflvurulan uzman kifli; eksper.
biliflim
a.
‹nsanlar›n teknik, ekonomik ve
toplumsal alanlardaki iletifliminde kul-
land›¤› ve bilimin dayana¤› olan bilgi-
nin, özellikle elektronik makineler arac›-
l›¤›yla, düzenli ve ak›lc› biçimde ifllen-
mesini konu edinen ve bilim dal›.
billahi
a. (billa:hi) Ar.
1.
“Tanr› ad›na ant
içerim.” anlam›nda kullan›lan bir yemin
sözü.
2.
“‹nan olsun, inan ki” anlam›n-
da kullan›l›r:
Billahi çok iflim var.
billur
ön a. (billu:r) Ar.
1.
Baz› cisimlerin fi-
ziksel etkiler nedeniyle ald›klar› ve do¤al
olarak bulunduklar› geometrik biçim,
kristal:
tuz billuru.
2.
a.
Duru ve temiz
cam; kristal.
3.
Bu maddeden yap›lm›fl
olan:
billur bardak.
billur gibi 1)
(su
için) çok duru, çok temiz.
2)
çok beyaz,
pürüzsüz.
3)
(ses için) pürüzsüz, duru.
billurlaflmak
(nsz.)
1.
Billur durumunda
yo¤unlaflmak, kristalleflmek.
2.
mec.
Belirgin duruma gelmek, netlik kazan-
mak:
Bu konudaki düflüncelerin billurla-
fl›nca yeniden görüflelim.
bilgiyazar
billurlaflmak
116
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:58 Page 116