kumafl› kesme ifli.
biçki dikifl
a.
Terzilik.
biçme a. 1.
Biçmek eylemi.
2.
Yontulmufl
yap› tafl›.
3.
mat.
Prizma.
biçmek
(-i)
1.
Bir biçim vererek kesmek:
a¤aç biçmek.
2.
Belli bir modele ve öl-
çüye göre bir kumafl› makasla kesmek.
3.
Ekini t›rpan, orak, makine vb. fleyler-
le kesmek.
4.
mec.
Öldürmek amac›yla
bir toplulu¤un üzerine yayl›m atefli aç-
mak:
Köylülerin hepsini biçmifller.
5.
mec.
Bir fleyin de¤erini, fiyat›n› belirle-
mek:
Bu eve kaç lira de¤er biçiyorsu-
nuz?
bidon
a. Fr.
Plastik ya da metalden yap›l-
m›fl, genellikle silindir biçiminde ve içi-
ne s›v› maddeler konulan kap.
bienal, -li
a. Fr.
Y›l afl›r›, iki y›lda bir olan.
biftek, -¤i
a.
Fr. Izgara ya da tavada pifliri-
len dana eti dilimi.
bigudi
a. Fr.
Kad›nlar›n saçlar›n› k›v›rmak
amac›yla kulland›klar› metal, plastik ya
da süngerden boru biçiminde küçük bir
araç.
bihaber
ön a. (bi:haber) Far.+Ar.
Habersiz,
bilgisiz:
Olaylardan bihaberdi.
bijuteri
a. Fr.
1.
De¤erli ya da de¤ersiz ma-
denlerden yap›lm›fl ve genellikle taklit
olan süs eflyas›, tak›.
2.
Bu eflyalar›n sa-
t›ld›¤› dükkân.
bikini
a. Fr.
‹ki parçal› kad›n mayosu.
bilahare
be. (bi’la:hare) Ar.
Sonra, daha
sonra, sonradan, sonralar›:
Siz gidin,
ben bilahare gelirim.
bilakis
be. (bi’lakis) Ar.
Tersine, aksine:
Oras› yak›n de¤il, bilakis çok uzakt›r.
bilanço
a. (bila’nço) ‹t.
1.
Ticari bir kurulu-
flun belirli bir dönem sonundaki tafl›n›r
ya da tafl›nmaz varl›klar› ile bunlar› sa¤-
lamak için kullan›lan öz ve yabanc› kay-
naklar›n gösteren çizelge.
2.
mec.
Giri-
flilen bir iflte, belirli bir süre sonunda
sa¤lanan iyi ve kötü sonuçlar›n duru-
mu:
Bu iflin bilançosu a¤›r oldu.
bilardo
a. (bila’rdo) ‹t.
Yeflil çuha kapl› bir
masada fil difli toplar ve isketa ile oyna-
nan bir oyun.
bildik, -¤i
a.
ve
ön a.
1.
Yabanc› olmayan,
tan›d›k, efl dost.
2.
Bilinen:
Bu, bildik bir
durumdu.
bildirge
a.
Resmî bir kuruma, herhangi bir
durumu bildirmek amac›yla verilen çi-
zelge, beyanname.
bildiri
a.
1.
Resmî bir makam›n ya da ku-
rumun, bir durumu ilgililere duyurmak
için yaz›d›¤› yaz›; tebli¤.
2.
Bir toplulu-
¤un, bir grubun, bir örgütün güncel bir
sorun üzerine kamuoyuna düflünceleri-
ni bildirmek için haz›rlad›¤› yaz›.
3.
Ku-
rultay, konferans vb. toplant›larda bilim-
sel bir konu üzerine yap›lan yaz›l› ya da
sözlü aç›klama, tebli¤.
bildirim
a.
Yaz›l› olarak yap›lan aç›klama,
tebli¤.
bildiriflim
a.
‹letiflim, haberleflme.
bildirmek
(-i, -e)
1.
Bir fleyi haber vermek,
iletmek:
Ba¤dat muhabirimiz, savafl›n
bafllad›¤›n› bildirdi.
2.
Bir konuda bilgi
vermek:
Muhabirimiz, geliflmeleri an›n-
da bildirecek.
3.
Anlatmak:
Bu konuyu
yaz›l› olarak bize bildirmelisiniz.
bildirme kipleri
a. dlb.
Belirli zaman kavra-
m› veren belirli geçmifl, belirsiz geçmifl,
flimdiki zaman, gelecek zaman, genifl
zaman kipleri; haber kipleri:
bildi, bil-
mifl, bil-(i)yor, bil-ecek, bil-(i)r.
bildirme tümcesi
a. dlb.
Yüklemi bildirme
kiplerinin biriyle kurulan tümce:
Hemen
bafllayaca¤›m.
bile
be.
1.
Birlikte:
Bu kadar› bile yeter.
2.
Üstelik:
Sesini bile ç›karmad›.
3.
il.
Ayn›
zamanda, dahi:
Sinemaya bile gittim.
bile bile
be.
1.
Bilerek isteyerek:
fiikâyet
etme, oraya bile bile gittin.
2.
Önceden
tasarlayarak:
Bu tart›flmay› bile bile ç›-
kard›n.
bile¤i
a.
Kesici araçlar› bilemekte kullan›-
lan alet.
bilek, -¤i
a.
1.
Elle kolun ve ayakla baca¤›n
birleflti¤i bölüm.
2.
mec.
Güç, kuvvet:
biçki dikifl
bilek
114
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:58 Page 114