fliden söz ederken kullan›l›r:
Bizimki yi-
ne bu ifli beceremedi.
bizmut
a. Fr. kim.
Kolayl›kla toz durumuna
gelebilen, k›z›l›ms› gribeyaz renkli ve
atom numaras› 83, atom kütlesi 208,98
olan, k›r›lgan ve kat› bir element (sim-
gesi: Bi).
bizon
a. Fr. hayb.
Amerika’da yaflayan, öne
do¤ru e¤ik boynuzlar›, s›rt›n›n üstünde
iri bir kamburu, boyun bölgesinde kürk-
lü yelesi olan, iri gövdeli, gevifl getiren
memeli bir hayvan.
bizzat
be. (bi’zzat) Ar.
Kendi, kendisi, flah-
sen:
Sizi görmeye bizzat gelecek.
Bk
kim.
Berkelyum elementinin simgesi.
blok
a. (l ince okunur) Fr.
1.
A¤›r ve büyük
kütle.
2.
Benzer ya da ayn› ögelerin bir
araya getirilmesiyle oluflan bütün:
blok
ders.
3.
Yap›lar toplulu¤u ya da yap›la-
r›n bir bölümünü oluflturan yap›:
A Blok.
4.
Baz› devletlerin, siyasi partilerin ya
da çeflitli topluluklar›n ç›karlar› ya da
idealleri do¤rultusunda oluflturduklar›
birlik:
sol blok.
5.
sp.
Voleybolda a¤
üzerinde rakip tak›m oyuncusunun vu-
rufluna karfl› koymak için yap›lan sa-
vunma biçimi.
blokaj
a. (l ince okunur) Fr.
1.
Bloke etmek
eylemi.
2.
Hareketini durdurma.
3.
Ka-
baca yontulmufl tafllar›, zemine düzenli
biçimde yerlefltirip üzerine beton döke-
rek oluflturulan dolgu.
bloke
ön a. (l ince okunur) Fr.
Kullan›lmas›
engellenmifl, el konulmufl.
bloke etmek
1)
kullan›lmas›n› engellemek için el koy-
mak:
Banka param›z› bloke etti, ödeme
yapm›yor.
2)
sp.
(kaleci için) topu tut-
mak, yakalamak.
bloknot
a. (blo’knot) (l ince okunur) ‹ng.
Birbirinden kolayca ayr›labilen yaprakla-
r› olan ve genellikle karton kapakl› not
defteri.
blöf
a. ‹ng.
1.
Baz› k⤛t oyunlar›nda, elin-
deki k⤛tlar› oldu¤undan daha de¤erli
göstererek di¤er oyuncular› sindirmeye
çal›flma davran›fl›.
2.
Karfl›s›ndakini al-
datarak ya da y›ld›rarak bir iflten vazge-
çirmek için söylenen as›ls›z söz ya da
aldat›c› davran›fl.
blucin
a. (blu’cin) ‹ng.
1.
Çapraz dokun-
mufl, mavi renkli, bir tür pamuklu kaba
kumafl.
2.
ön a.
Bu kumafltan yap›lm›fl
olan:
blucin gömlek.
bluz
a. (l ince okunur) Fr.
Vücudun üst bö-
lümüne giyilen, ince kumafltan dikilmifl
ya da ince iplikten örülmüfl bir kad›n
giysisi.
boa
a. Fr. hayb.
Boagillerden, Güney Ame-
rika’da yaflayan, uzunlu¤u dört metre
kadar olabilen zehirsiz, iri ve güçlü bir
y›lan.
boagiller
ç. a. hayb.
Avlar›n› sar›l›p s›karak
bo¤an ve sonra yutan, zehirsiz, oluksuz
diflli y›lanlar familyas›.
bobin
a. Fr.
1.
Üzerine tel, ip, flerit sar›labi-
len, tahta, metal ya da plastikten yap›l-
m›fl silindir; büyük makara.
2.
fiz.
‹çin-
den elektrik ak›m›n› geçirebilen yal›t›l-
m›fl bir tel ile bu telin sar›lm›fl oldu¤u
silindirden oluflan ayg›t.
bobinaj
a. Fr.
Bir teli, bir filmi ya da bir fle-
ridi bir makaradan baflka bir makaraya
sarmak eylemi.
boca
a. ‹t. den.
Geminin rüzgâr› pupadan
(arkadan) alarak seyretmesi.
boca et-
mek 1)
bocalamak.
2)
mec.
birden ters
çevirip içindekini boflaltmak, dökmek.
bocalamak
(nsz.)
1.
den.
F›rt›nada rüzgâra
karfl› gidemeyerek gemiyi rüzgâr› pupa-
dan alacak biçimde çevirmek.
2.
den.
(gemi için) Rüzgâra ve dalgalara karfl›
yol alamayarak yalpalamak.
3.
mec.
Bir
iflte tutulmas› gereken yolu bilememek;
karars›z kalmak; yeni bir ifle, bir ortama
al›flamamak:
San›r›m, okul de¤ifltirdi¤i
için biraz bocalad›.
bodrum
a. Yun.
Bir yap›n›n yer seviyesin-
den afla¤›da kalan bölümü.
bodrum kat›
a.
Bir yap›n›n yer seviyesin-
den afla¤›da kalan ve oturulabilen en alt
bizmut
bodrum kat›
123
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:58 Page 123
