sarmak.
bohem
a.
ve
ön a. Fr.
(Bohemya ad› verilen
bir bölge ad›ndan) Edebiyat ve sanat
çevresinden olan ve yar›n›n› düflünme-
den, toplum kurallar›na ald›r›fl etmeden,
derbeder bir yaflam süren (kifli):
Bohem
bir ressamd›r.
bohriyum
a. Fr. kim.
Atom numaras› 107,
atom kütlesi 264 olan yapay bir ele-
ment.
bok
a. kaba
1.
D›flk›.
2.
ön a.
Tiksinilen, hor
görülen, afla¤›lanan (kifli, fley):
Bok
adam›n tekidir o.
3.
‹çinden ç›k›lmas›
güç durum:
Öylesine bir boka batt›k ki
hiç sorma.
4.
kaba
Pislik:
Evi bok götü-
rüyor.
bok etmek
düzeltilmesi güç bir
duruma sokmak, berbat etmek:
Bu ifli
de bok ettin.
bok böce¤i, -ni
a. hayb.
K›n kanatl›lardan,
ço¤unl›kla otçul memeli hayvanlar›n
gübrelerinde yaflayan, d›flk›yla beslenen
bir böcek.
boks
a. Fr.
Belirli kurallara uyarak özel eldi-
ven takm›fl iki oyuncunun yumruk yum-
ru¤a dövüfltükleri spor dal›, yumruk
oyunu.
boksit
a. Fr. yerb.
Alüminyum cevheri ola-
rak ifllenen k›rm›z›ms› renkli tortul ka-
yaç.
boksör
a. Fr.
Boks yapan sporcu, yumruk
oyuncusu.
bol
ön a.
1.
‹çine girecek fleyin boyutlar›n-
dan daha genifl olan:
bol pantolon.
2.
Nicelik bak›m›ndan, ola¤andan ve al›fl›-
landan çok fazla olan; ola¤an ölçüyü
aflan:
Ö¤leden sonra bol zaman›m var.
bolca
ön a.
ve
be.
1.
Oldukça çok, çokça,
fazla.
2.
ön a.
Oldukça büyük, genifl:
Üzerinde bolca bir gömlek vard›.
bolero
a. Fr.
1.
K›sa ve kolsuz kad›n ceke-
ti.
2.
müz.
A¤›r ritimli bir ‹spanyol dans
müzi¤i.
3.
Bu müzikle yap›lan dans.
bollanmak
(nsz.)
Bollaflmak.
bollaflmak
(nsz.)
1.
Bol bir durum almak,
genifllemek:
Pantolonum bollaflt›.
2.
Çok bulunur bir durum almak, ço¤al-
mak:
Bu mevsimde sebze meyve bolla-
fl›r.
bolluk, -¤u
a.
1.
Bol olma durumu:
Burada
kedi bollu¤u var.
2.
Her fleyin bol oldu-
¤u zaman:
Bu bisikleti o bollukta alm›fl-
t›k.
3.
Varl›k, zenginlik:
Çocuklu¤u bol-
luk içinde geçmiflti.
bomba
a. (bo’mba) ‹t.
‹çi yan›c› ve patlay›-
c› maddelerle dolu, canl› ve cans›z he-
defleri yok etmek amac›yla at›lan, çeflit-
li büyüklüklerde ateflli silah.
bomba gi-
bi 1)
al›c›, çekici, gösteriflli:
Bomba gibi
bir kad›nd›.
2)
(ö¤renci için) iyi haz›rlan-
m›fl, iyi çal›flm›fl.
bombalamak
(-i) Belli bir hedefe bomba
atmak, belli bir yere bombal› sald›r› dü-
zenlemek:
Uçaklar, günlerce Ba¤dat’›
bombalad›.
bombard›man
a. Fr.
1.
Uçak ya da toplarla
bomba atma eylemini aral›ks›z sürdür-
me.
2.
Belli bir hedefe bomba atma, bir
yere bombal› sald›r› düzenleme.
bombe
ön a. Fr.
1.
Kabar›k, fliflkin.
2.
a.
Kabar›kl›k, fliflkinlik.
bombofl
ön a. (bo’mbofl)
1.
Tümüyle bofl:
Bombofl bir lokantayd›.
2.
Tümüyle an-
lams›z:
Bombofl bir yaflam› vard›.
3.
be.
Tümüyle bofl ya da anlams›z biçimde:
Çocuklar da gidince ev bombofl kalm›fl-
t›.
bonbon
a.
Meyvenin fleker flerbeti içinde
kaynat›lmas› ve üzerinin flekerle kaplan-
mas›yla oluflan sert flekerleme.
boncuk, -¤u
a.
Cam, tafl, sedef, plastik gi-
bi maddelerden yap›lan, süs için ku›lla-
n›lan, ortas› delik, de¤iflik renklerde ve
genellikle yuvarlak biçimli küçük cisim.
boncuklanmak
(nsz.)
(gözyafl›, ter, çiy)
Boncuk biçiminde küçük tanecikler
oluflmak.
boncuk mavisi
a. Yeflile çalan mavi.
bonfile
a. (bo’nfile) Fr.
Kasapl›k hayvanlar-
da bel kemi¤inin iki yan›nda bulunan et
parças›.
bohem
bonfile
125
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:58 Page 125