sinden sonra embriyonda ortaya ç›kan
parçalar›n her biri.
bön
ön a.
Aptal, budala, sersem, saf.
bön
bön bakmak
anlamayarak, safça, flafl-
k›nca bakmak.
börek, -¤i
a.
Yufka ya da aç›lm›fl hamurun
içine peynir, k›yma, ›spanak gibi malze-
meler konularak piflirilen çeflitli biçim-
lerdeki hamur ifli:
su böre¤i, kol böre¤i.
börkenek, -¤i
a. hayb.
Gevifl getiren hay-
vanlar›n midelerinin ikinci bölümü.
börtü böcek, -¤i
a.
Türlü böcekler.
börülce
a. bitb.
1.
S›cak bölgelerde yeti-
flen, fasulyeye benzeyen bir bitki ve gö-
be¤i koyu benekli tohumu.
2.
Bu bitki-
nin sebze olarak tüketilen ürünü.
böyle
ön a.
1.
Bunun gibi, buna benzer:
“Böyle bafl, böyle t›rafl.”
-Atasözü.
2.
be.
Bu yolda, bu biçimde:
Bana böyle
davranamazs›n.
3.
ünl.
“Ne”, “Nas›l” gi-
bi sözcüklerle kurulan tümcelerin sonu-
na getirilerek hoflnutsuzluk, flaflk›nl›k
vb. anlamlar› güçlendirir:
Bu nas›l ko-
nuflma böyle!
böylece
be. (bö’ylece)
1.
Bu biçimde, tam
böyle.
2.
Böylelikle, sonunda.
böylelikle
be.
Bu yolda yürüyerek, sonun-
da:
Bu ifl de böylelikle bitti.
böylesine
be. (bö’ylesine)
Afl›r› bir biçim-
de:
Böylesine bir f›rt›na beklenmiyordu.
Br
kim.
Brom elementinin simgesi.
branda
a. (bra’nda) ‹t. den.
Gemilerde as-
tarlanm›fl bezden yap›lm›fl as›l› yatak.
branda bezi
a.
Keten ve pamuk ipli¤inden
s›k ve sa¤lam dokunmufl bez.
branfl
a. Fr.
Bir bilimde, bir etkinlikte dal,
kol, flube.
bravo
ünl. (bra’vo) ‹t.
Aferin, yafla.
bre
ünl.
1.
“Ey”, “Hey” anlam›nda seslenir-
ken kullan›l›r:
Bre gelsene!
2.
fiaflk›nl›¤›
ve coflkuyu belirtir:
Bre, bu ne büyük bir
köprü!
3.
Tekrarlanan iki emir kipi ara-
s›nda süreklili¤i belirtir:
Çal›fl bre çal›fl,
bitmez!
briç
a. ‹ng.
Dört kifli aras›nda oynanan bir
k⤛t oyunu.
brifing
a. ‹ng.
Bir konuda yetkililere özet
olarak bilgi vermek amac›yla düzenle-
nen toplant›.
briket
a. Fr.
1.
Kum, çimento, çak›l ya da
cüruf kullan›larak ve bas›nçla kal›plana-
rak haz›rlanan tu¤la biçiminde yap› mal-
zemesi.
2.
Linyit ve kömür tozundan
bas›nçla s›k›flt›r›larak üretilen yak›t.
briyantin
a. Fr.
Saç› parlatmak ve yat›rmak
için kullan›lan güzel kokulu bir madde.
brom
a. Fr. kim.
Kötü kokulu, koyu k›rm›z›
renkte, k›rm›z› buhar ç›karan ve atom
numaras› 35, atom kütlesi 79,90 olan
zehirli ve s›v› bir element (simgesi: Br).
bronfl
a. Fr. anat.
Soluk borusunun akci-
¤erlere giden iki kolundan her biri ve
bunlar›n kal›n dallar›.
bronflçuk, -¤u
a. anat.
Bronfllar›n akci¤er-
ler içindeki ince dallar›ndan her biri.
bronflit
a. Fr.
Bir mikrobun akci¤erlere yer-
leflmesiyle ortaya ç›kan bronfl iltihap-
lanmas›.
bronz
a. Fr.
Tunç.
brofl
a. Fr.
Kad›nlar›n elbise yakalar›na tak-
t›klar›, üzerinde de¤erli bir tafl bulunan
metal plaka ya da i¤ne.
broflür
a. Fr.
Sayfa say›s› az kitap, kitapç›k,
risale.
bröve
a. Fr.
1.
Diploma, yeterlik belgesi.
2.
ask.
Türk Silahl› Kuvvetlerinde uzmanl›-
¤› gösteren ve gö¤se tak›lan plaka.
Brüksel lahanas›
a. bitb.
Küçük bir lahana
türü, Frenk lahanas›.
brülör
a. Fr. uygb.
S›v› yak›t› kolayca yana-
cak taneciklere ay›rarak püskürten ay-
g›ç, yakmaç.
brüt
ön a. Fr.
1.
Kesintisi yap›lmam›fl (pa-
ra).
2.
Kab› ve daras› ç›kar›lmadan tart›-
lan (a¤›rl›k).
bu, -nu
ön a.
1.
Zaman›n ya da sözü edilen
varl›¤›n yak›nda oldu¤unu belirtir:
Bu
kitaplar kimin?
2.
ad.
En yak›nda bulu-
nan› ya da az önce sözü edileni iflaret
yoluyla belirtir.
bön
bu
131
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:58 Page 131
