turkce sozluk - page 132

bu arada
be.
Bu süre içinde, ayn› zaman-
da:
Bu arada babana u¤ramay› unutma.
bu meyanda
be.
Bu arada.
bucak, -¤›
a.
1.
Kuytuda kalm›fl yer, köfle,
kenar:
Haber, yurdun dört bir buca¤›nda
duyulmufltu.
2.
‹lçeden sonra gelen, yö-
netim ve co¤rafi bak›mdan birbirine
ba¤l› kasaba ve köylerden oluflan yöne-
tim birimi; nahiye.
bucak bucak
be.
Her yanda, her tarafta:
Bucak bucak onu arad›m.
buçuk
ön a.
(say› ve ülefltirme ön adlar›n-
dan sonra) Yar›m:
befl buçuk.
budak, -¤›
a.
1.
A¤ac›n dal olacak sürgü-
nü.
2.
Dal.
3.
A¤açta dal›n ç›k›fl yerinde-
ki yuvarlak, koyu renkte, sert bölüm.
budaklanmak
(nsz.)
Dallanmak, budak
sürmek.
budala
ön a. Ar.
1.
Zekâ bak›m›ndan geri,
kavray›fl› k›t olan.
2.
a.
Zekâ bak›m›ndan
geri, kavray›fl› k›t olan kifli.
3.
mec.
Bir
fleye afl›r› ölçüde düflkün:
para budala-
s›.
budalaca
ön a.
ve
be. (budala’ca)
Budala-
ya yak›flan (biçimde):
Budalaca davran›-
yorsun.
budalalaflmak
(nsz.)
Budala durumuna
gelmek, budala gibi davranmak.
budalal›k, -¤›
a.
1.
Budala olma durumu.
2.
Ak›ls›zca, düflüncesizce yap›lan ifl:
Bu yapt›¤›na budalal›k denir.
budalal›k
etmek
ak›ls›zca davranmak.
budamak
(-i)
1.
Daha çok ürün almak ya
da düzgün bir biçim vermek amac›yla
a¤açlar›n dallar›n› kesmek:
Babam, bah-
çemizdeki a¤açlar› her y›l budar.
2.
sp.
Güreflte, rakibinin ayaklar›n› bir ayak
oyunu ile yerden kesmek.
3.
mec.
Bir
fleyi eksilmek, azaltmak, k›saltmak:
Üc-
retlerimizi bu ay da budam›fllar.
Budist
öz a. Fr. (Buddha’n›n ad›ndan)
Bu-
dizm dininden olan ya da Budizm’e ina-
nan kimse.
Budizm
öz a. Fr.
Hindistan ve Çin’de yayg›n
olan, Buddha taraf›ndan ortaya konul-
mufl mistik dünya görüflü ve din.
budun
a.
1.
Kavim.
2.
esk.
Ulus, millet.
budun bilimi
a.
Toplumlar›n yap›s›n›, evri-
mini; insanlar›n ›rklara ayr›l›fl›n›; ›rklar›n
nerelerden ç›kt›¤›n› ve yeryüzüne yay›-
l›fllar›n›; aralar›ndaki ba¤lant›lar› incele-
yen, karfl›laflt›ran ve s›n›flayan bilim; ›rk
bilimi; etnoloji.
bugün
a.
1.
‹çinde bulunulan gün:
Bugün-
den tezi yok, ifle bafll›yorum.
2.
‹çinde
bulunulan ça¤, zaman:
Bugünün dünya-
s›nda her fley parayla ölçülüyor.
3.
be.
‹çinde bulunulan günde:
Sana bugün
u¤rar›m.
bugünlük, -¤ü
a.
Bugün için:
Bugünlük
benden bu kadar, gidiyorum.
bu¤day
a. bitb.
1.
Bu¤daygillerden, ›l›man
iklimde yetiflen bitki.
2.
Bu bitkinin ba-
flaktan ayr›lm›fl tanesi.
bu¤day benizli
ön a.
Aç›k esmer tenli.
bu¤daygiller
ç. a. bitb.
Bir çeneklilerden,
çiçekleri baflak durumunda ve örne¤i
bu¤day, yulaf, arpa, pirinç, çavdar, m›-
s›r, kam›fl, bambu, ayr›k ve çay›r otlar›
olan büyük bir bitki familyas›.
bu¤days›lar
ç. a. bitb.
Bu¤daygiller, su ka-
m›fl›giller, papirüsgiller gibi bir çenekli
familyalar› kapsayan büyük bir bitki ta-
k›m›.
bu¤ra
a.
‹ki hörgüçlü erkek deve.
bu¤u
a.
1.
Is› etkisiyle gaz durumuna ge-
çen s›v›.
2.
So¤uk bir cisim üzerinde in-
ce tabaka hâlinde yo¤unlaflm›fl s›v›.
bu¤ulama
a.
1.
Bu¤ulamak eylemi.
2.
a.
ve
ön a.
Bu¤uda piflmifl yemek:
bal›k bu-
¤ulama.
bu¤ulamak
(-i)
1.
Bu¤udan geçirmek, bu-
¤uya tutmak.
2.
Yeme¤i kendi suyu ve
bu¤usuyla piflirmek.
bu¤ulaflt›r›c›
a.
ve
ön a.
Suyu bu¤u duru-
muna getirmek amac›yla kullan›lan
(araç).
bu¤ulu
ön a.
1.
Üzerinde bu¤u oluflmufl.
2.
mec.
Süzgün, dalg›n bak›fll› (göz).
buhar
a. (buha:r) Ar.
S›v›lar›n ve baz› kat›-
bu arada
buhar
132
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:58 Page 132
1...,122,123,124,125,126,127,128,129,130,131 133,134,135,136,137,138,139,140,141,142,...688
Powered by FlippingBook