turkce sozluk - page 134

Bulgar
öz. a.
1.
Bulgaristan halk›ndan olan
kifli.
2.
ön a. Bulgaristan ile ilgili, Bulga-
ristan’a özgü olan:
Bulgar peyniri.
Bulgarca
öz. a. (bulga’rca)
Bulgaristan’da
konuflulan ve Slavca grubundan Hint-
Avrupa dili.
bulgari
a. (bulga:ri:) müz.
Ba¤lama gru-
bundan dört telli küçük bir çalg›.
bulgu
a.
1.
Bilinmeyeni bulup ortaya ç›kar-
ma ve bunun sonucunda elde edilen
fley.
2.
Araflt›rma verilerinin de¤erlendi-
rilmesiyle var›lan sonuç; netice.
3.
t›p
Vücuttaki bir bozuklu¤un, bir hastal›¤›n
belirlenmesine yarayan olgu; araz.
bulgur
a.
Kaynat›l›p kurutulduktan sonra
kabu¤u ç›kar›lm›fl bu¤day.
bulgusal
ön a.
Bulguyla ilgili.
bulmaca
a.
Verilen baz› ipuçlar›yla herhan-
gi bir fleyi buldurmak amac›yla çeflitli
biçimlerde düzenlenen oyun.
bulmak
(-i)
1.
Arayarak ya da rastlant› so-
nucu bir fleyle ya da bir kimseyle karfl›-
laflmak, bir fleyi elde etmek:
Arzulad›-
¤›m mesle¤i sonunda buldum.
2.
Yitiri-
len bir fleyi yeniden ele geçirmek:
Çan-
tam› buldum.
3.
O ana kadar bilinme-
yen bir fleyi ortaya ç›karmak, keflfet-
mek:
O kötü kokunun nereden geldi¤ini
bulmufltu.
4.
Bir fley ortaya ç›karmak,
icat etmek:
Telefonu kim bulmufltur?
5.
Bir yarg›ya varmak:
Davran›fl›n› yanl›fl
buluyorum.
6.
(-i, -e)
(kabahat, suç, ku-
sur için) Sorumlu tutmak, yüklemek:
Suçu bana bulmamal›s›n.
7.
Sa¤lamak:
Bana da o kitab› bulur musun?
8.
(nsz.)
Cezaya u¤ramak:
Allahtan bul.
9.
Bir ye-
re, bir noktaya eriflmek, ulaflmak:
Böy-
lece bir ö¤retim y›l›n›n sonunu daha
bulduk.
10.
Seçmek, uygun saymak:
Senin için bu kitaplar› buldum.
11.
Ha-
t›rlamak:
O filmin ad›n› henüz bulama-
d›m.
12.
(bir yeri, bir kifliyi) Herhangi
bir durumda görmek:
Onu çok kötü bul-
dum.
bulucu
a.
1.
Bir bulufl yapan kifli, kâflif.
2.
Detektör.
bulundurmak
(-i)
Var olmas›n› sa¤lamak,
eksik etmemek.
bulunma durumu
a. dlb.
Tümcede, eyle-
min yerini gösteren ad›n -de ekini alm›fl
durumu; kalma durumu:
okulda, a¤aç-
ta.
bulunmak
(nsz.)
1.
Bulmak eylemine konu
olmak.
2.
(yar.)
Herhangi bir durumda
bulunmak:
öneride bulunmak.
3.
Bir
yerde olmak:
Herkes akflam yeme¤inde
bulunsun.
buluntu
a.
1.
kazb.
Kaz› ve araflt›rmalarla
ya da bazen rastlant› sonucu bulunmufl
eski ça¤lardan kalma eflya.
2.
ön a.
Rastlant› sonucu bulunan:
buluntu kol-
ye.
bulufl
a.
1.
Bulmak eylemi ya da biçimi.
2.
Araflt›rma ve inceleme sonucu bulunan
fley, icat:
Bu bulufl, biliflim alan›nda bir
devrimdir.
buluflmak
(nsz., -le)
1.
Önceden belirlen-
mifl yer ve zamanda bir araya gelmek:
Arkadafllarla saat 14’te buluflaca¤›m.
2.
Bir yerde kesiflmek, birleflmek, karfl›lafl-
mak; bir araya gelmek:
Bu dere, birkaç
kilometre ötede K›z›l›rmak’la bulufluyor.
bulut
a.
1.
Atmosferdeki su damlac›kla-
r›ndan, buz kristallerinden ya da her
ikisinin kar›fl›m›ndan oluflan ve gözle
görülen; biçimleri, yükseklikleri, ne-
den olduklar› hava olaylar› birbirinden
farkl› kütleler.
2.
Havada bulutu and›-
ran ve herhangi bir fleyden oluflan yo-
¤un y›¤›n:
toz bulutu.
bulut gibi
çok
sarhofl.
bulutlanmak
(nsz.)
1.
Bulutlarla kaplan-
mak:
Hava bulutland›.
2.
mec.
Keder-
lenmek, hüzünlenmek.
bulutlu
ön a.
1.
Bulutlarla kaplanm›fl.
2.
(bellek) için) Kar›fl›k.
3.
mec.
Net bir bi-
çimde görünüp alg›lanamayan.
bulutsu
a. gökb.
Uzayda kendi ekseni çev-
resinde yavaflça dönen, k›zg›n gaz ve
tozlardan oluflmufl gök varl›¤›.
Bulgar
bulutsu
134
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:58 Page 134
1...,124,125,126,127,128,129,130,131,132,133 135,136,137,138,139,140,141,142,143,144,...688
Powered by FlippingBook