camgöz
ön a.
1.
Gözü takma olan.
2.
a.
hayb.
Atlas Okyanusu ve Akdeniz k›y›la-
r›nda yaflayan, eriflkinlerinin boyu iki
metre olan bir köpek bal›¤› türü.
3.
mec.
Açgözlü, haris.
camgüzeli
a. bitb.
K›na çiçe¤igillerden; be-
yaz, pembe, mor, k›rm›z› ya da turuncu
renklerde çiçekleri olan ve süs bitkisi
olarak da yetifltirilen bir bitki.
cam›z
a. Ar. hlk.
Manda.
cami, -i, -si
a. (ca:mi)
Müslümanlar›n için-
de ibadet ettikleri, namaz k›ld›klar› yap›.
camia
a. (ca:mia) Ar. esk.
Topluluk, zümre:
Galatasaray camias›.
caml›k, -¤›
a.
1.
Caml› çerçeveyle bölün-
müfl yer.
2.
Çiçek ve sebzeleri d›fl etki-
lerden korumak için yap›lm›fl küçük li-
monluk.
can
a. Far.
1.
‹nsanlarda, hayvanlarda ya-
flam› sürdürdü¤üne ve ölümle vücuttan
ayr›ld›¤›na inan›lan madde d›fl› güç:
“Can bo¤azdan gelir.”
-Atasözü.
2.
Ya-
flam:
Can›n› kurtarmak için yurt d›fl›na
kaçt›.
3.
Güç, birlik:
Hiç can› yokmufl,
hemen yeniliverdi.
4.
Kifli:
Depremde
çok can kayb› oldu.
5.
Bir kiflinin öz var-
l›¤›, kendisi, özü:
“Can› yanan eflek at-
tan yürük olur.”
6.
Gönül:
Can›m bulgur
pilav› istiyor.
7.
Bektaflilikte ve Mevlevi-
likte tarikat kardefli:
Gelin canlar bir ola-
l›m.
8.
ön a.
Sevimli, candan, sevimli,
flirin:
Can dostum bir insand›r o.
can fe-
da
bir fleyin ya da bir davran›fl›n afl›r› öl-
çüde sevildi¤ini belirtmek için kullan›l›r:
Bu ülkeye can feda olsun.
can havliyle
can›n› kurtarmak istercesine:
Can hav-
liyle yerinden f›rlad›.
can› cehenneme!
sevilmeyen, istenmeyen bir kifli için “Ne
hâli varsa görsün, hiç umurumda de-
¤il.” anlam›nda kullan›l›r.
can› ç›ks›n
“Ölsün, gebersin” anlam›nda kullan›lan
bir ilenme sözü.
can› gönülden
isteye-
rek, yürekten, seve seve.
can›m 1)
sev-
gi ya da hoflnutsuzluk belirtir:
Nas›ls›n
can›m? Can›m, böyle de yap›lmaz ki!
2)
çok güzel, de¤erli bir fleyi belirtmek için
kullan›l›r:
O can›m gölü kirletmifller.
ca-
n›m ci¤erim
sevgi belirten bir seslenme
sözü.
can›ma de¤sin
sevilmeyen bir ki-
flinin bafl›na gelen kötü bir olaydan du-
yulan sevinci belirtmek için kullan›l›r.
can›m›n içi
sevgi, yak›nl›k belirten bir
seslenme sözü.
can›na (can›ma) min-
net
karfl›lafl›lan bir durumun aran›p da
bulunamayacak bir olanak oldu¤unu
vurgulamak için kullan›l›r.
can›na yan-
d›¤›m›n
sevgi, öfke, hayranl›k gibi de¤i-
flik duygular› belirtir:
Can›na yand›¤›m›n
dünyas›!
can› pahas›na
can›n› tehlikeye
atarak:
Can› pahas›na da olsa gidip
onunla görüflecekti.
can› sa¤ olsun
u¤-
ran›lan maddi zarar karfl›s›nda “Hiç
önemli de¤il, yeter ki sa¤l›¤›na zarar
gelmesin.” anlam›nda kullan›l›r.
can›
yok mu?
birinin çekti¤i s›k›nt›y› bir bafl-
kas›na örnek göstermek amac›yla “O
nas›l baflar›yor, o insan de¤il mi?” anla-
m›nda kullan›l›r:
Onun can› yok mu?
Hem çal›fl›yor hem de okuyor.
can kur-
ban
can feda.
can ac›s›
a.
Vücudun herhangi bir yerinde
duyulan fliddetli ac›:
Can ac›s›yla k›vran-
maya bafllad›.
can al›c› nokta
a.
Bir fleyin en önemli, en
nazik yeri.
canan
a. (ca:na:n) Far.
Kendisine büyük
sevgi duyulan kad›n, sevgili.
canavar
a. Far.
1.
Masallarda, söylenceler-
de türlü biçimlerde betimlenen, ola¤a-
nüstü güce sahip yabani, y›rt›c› hayvan.
2.
mec.
Yaramaz, ele avuca s›¤maz ço-
cuk.
3.
ön a. mec.
Ac›mas›z, zalim (ki-
fli).
canavar gibi
iri yap›l›, güçlü, sald›r-
gan (kifli).
cana yak›n
ön a.
Sevimli, sokulgan.
canca¤›z
a.
Birinci tekil kifli iyelik ekiyle
birlikte “sevgili can” anlam›nda kullan›-
lan bir sevgi sözü:
Canca¤›z›m, sen na-
s›l istersen.
can ci¤er
a.
Çok yak›n, çok samimi, s›k› f›-
camgöz
can ci¤er
141
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:58 Page 141