turkce sozluk - page 620

u, U
Türk abecesinin yirmi beflinci harfi;
ses bilimi bak›m›ndan kal›n, yuvarlak-
dar ünlü.
U
kim. Uranyum elementinin simgesi.
ucube
a. (ucu:be) Ar.
Çok acayip, flaflk›nl›k
verecek kadar çirkin olan fley.
ucu ucuna
be.
1.
En son anda:
Uça¤a ucu
ucuna yetiflti.
2.
Zar zor yetecek ölçüde:
Yemek ucu ucuna yetti.
ucuz
ön a.
1.
Fiyat› yüksek olmayan.
2.
Ko-
lay ya da az bir emekle elde edilen:
Ucuz yöntemler kullanmay›n.
ucuzlamak
(nsz.)
1.
Fiyat› düflmek.
2.
mec.
Kolay elde edilir olmak:
Bu ifller
bu kadar ucuzlad› m›!
ucuzluk, -¤u
a.
1.
Ucuz olma durumu.
2.
Damping.
uç, -cu
a.
1.
Daha çok uzun bir nesnenin
son noktas›:
çivinin ucu.
2.
Bir fleyin
kenar›.
3.
Uzunlu¤u aç›s›ndan ele al›-
nan bir nesnenin, bir yerin son noktas›:
orman›n ucu.
4.
Uzun bir fleyin bafl ve
son bölümü.
5.
tar.
Eski Türk devletle-
rinde s›n›r boylar›ndaki eyaletlerin ve
sancaklar›n genel ad›.
uçak, -¤›
a.
Yüksek h›z nedeniyle havan›n
yapt›¤› kald›r›c› bas›nç etkisini kanatla-
r›n›n alt›ndan almas› sonucunda hava-
lanarak ilerleyebilen motorlu hava tafl›-
t›, tayyare.
uçaksavar
a. ask.
Hava hedeflerine, özel-
likle uçaklara karfl› kullan›lan her türlü
savunma silah›.
uçan daire
a.
Baflka gezegenlerden geldi-
¤ine inan›lan, yass› yuvarlak biçimli ol-
du¤u ileri sürülen araç.
uçar›
ön a.
1.
Ele avuca s›¤maz, haylaz.
2.
Serüven peflinde koflan.
uç beyi
a. tar.
Eski Türk devletlerinde eya-
letlerin ve sancaklar›n yönetiminden
sorumlu görevli.
uç beyli¤i
a. tar.
1.
Uç beyi olma durumu.
2.
Uç beyinin yönetimi alt›ndaki san-
cak.
uçkur
a.
fialvar ve iç donunun bel k›sm›na
geçirilip kaymas›n› önleyen ya da torba,
kese a¤z›n› büzmek için kullan›lan ba¤.
uçkurluk, -¤u
a.
1.
Uçkurun içinden geç-
mesi için kumafl›n katlanmas›yla yap›-
lan kenar.
2.
Bayra¤›n dire¤e as›l› kena-
r›nda bulunan ve içinden geçirilen iple
bayra¤›n dire¤e tutturulmas›n› sa¤la-
yan beyaz bezden yap›lm›fl ince kenar-
l›k.
3.
Uçkur geçirmeye yarayan çubuk.
uçlanmak
(nsz.)
1.
Uç vermek, uçlu duru-
ma gelmek.
2.
argo
Vermek.
uçmak
(nsz.)
1.
(kufllar, böcekler için) Ka-
natlar yard›m›yla havalanmak, havada
durmak, havada yol almak.
2.
(uçak vb.
için) Özel mekanizma ile havalanmak,
havada yol almak.
3.
Rüzgâr ya da bafl-
ka bir etkiyle havalanmak, havada sü-
rüklenmek:
Yerdeki kuru yapraklar uç-
maya bafllam›flt›.
4.
(s›v› için) Gaz ya da
buhar durumuna geçmek.
5.
Yüksek
bir yerden afla¤›ya düflmek:
Otomobil
h›zla dereye uçtu.
6.
Büyük bir h›zla git-
mek:
Uçuyorsun, biraz yavafl sür.
7.
Patlay›c› bir maddeyle parçalanmak.
8.
(ruh için) Dinî inan›fllara göre öldükten
sonra gö¤e yükselmek.
9.
(soyut fleyler
için) Yok olmak, kaybolmak:
Bir anda
tüm mutlulu¤u uçup gitti.
10.
Solmak:
Bu gömle¤in rengi uçmufl.
11.
Hava
620
U
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 620
1...,610,611,612,613,614,615,616,617,618,619 621,622,623,624,625,626,627,628,629,630,...688
Powered by FlippingBook