turkce sozluk - page 667

y›ld›z ya¤muru
a.
Akan birçok y›ld›z›n bir-
den görünmesi olay›.
y›l dönümü
a.
Bir olay›n, üzerinden bir ya
da birçok y›l geçtikten sonra yeni bir y›-
l›n bafllad›¤› gün:
evlenme y›l dönümü.
y›lg›
a.
Fobi.
y›lg›n
ön a.
Y›lm›fl, bezmifl olan.
y›l›fl›k, -¤›
ön a.
Yapmac›k gülüfllerle, dav-
ran›fllarla hofla gitmeye çal›flan.
y›l›flmak
(nsz.)
Birinin hofluna gitmek
amac›yla, baya¤› ve yapmac›kl› bir bi-
çimde gülmek ya da davranmak.
y›lk›
a.
1.
hlk.
At, eflek gibi tek t›rnakl› hay-
van sürüsü.
2.
Bafl›bofl b›rak›lm›fl at ya
da eflek.
y›llanmak
(nsz.)
1.
Bir y›l›n› doldurmak.
2.
Üzerinden bir ya da daha çok y›l geç-
mek.
3.
Uzun süre geçmek.
y›ll›k, -¤›
ön a.
1.
Y›lda bir yap›lan, sene-
lik:
y›ll›k izin.
2.
Belirtilen y›l süresince
varl›¤›n› sürdüren, senelik:
yetmifl y›ll›k
bir bina.
3.
Bir y›l için olan, senelik:
y›l-
l›k kâr.
4.
a.
Y›lda bir ödenen ücret:
y›l-
l›¤› iki bin lira.
5.
a.
Y›lda bir ç›kar›lan
kitap, dergi, bülten vb. bir eser.
y›lmak
(-den)
1.
Bir iflten, eylemden gözü
korkup, onu gerçeklefltirmekten vaz-
geçmek.
2.
Bir fleyden, birinden b›k-
mak, usanmak.
y›pranmak
(nsz.)
1.
Zamanla ya da çok
kullanmaktan dolay› eskimek, afl›nmak.
2.
(makine, araç vb. için) Afl›n›p bozul-
mak.
3.
Sayg›nl›¤›, ünü, etkisi azalmak.
4.
mec. Eski gücü kalmamak.
y›rt›c›
ön a.
1.
Beslenmek için baflka hay-
vanlar› parçalay›p yiyen
(hayvan).
2.
Kan dökmekten, öldürmekten hoflla-
nan, ac›mas›z (kifli).
y›rt›c›lar
ç. a. hayb.
Kartal, flahin, baykufl
gibi pençeli, e¤ri gagal› etobur kufllar
tak›m›.
y›rt›k, -¤›
ön a.
1.
Y›rt›lm›fl olan.
2.
mec.
Utanmas›, çekinmesi olmayan.
y›rt›k p›rt›k
a.
Eskiyip parçalanm›fl, parça
parça olmufl.
y›rt›nmak
(nsz.)
Parçalan›rcas›na ba¤›r-
mak.
2.
Bir fley için çok çaba harcamak,
çok u¤raflmak.
y›rtmaç, -c›
a.
Giysilerde etek, paça ya da
kol yerinde oluflturulan uzunca aç›kl›k.
y›rtmak
(-i)
1.
K⤛t, kumafl gibi bükülüp
katlanabilen bir fleyi kesici bir araç kul-
lanmadan parçalara ay›rmak.
2.
Vücu-
dun bir yerini, kanatacak kadar derin
çizmek.
3.
Üzerinde bir y›rt›k olufltur-
mak:
Gömle¤inin kolunu çiviye tak›p
y›rtm›fl.
yi¤it, -di
ön a.
1.
Güçlü, yürekli, cesur, alp,
kahraman.
2.
a.
Genç erkek, delikanl›.
3.
mec.
Düflüncelerini aç›kça söyle-
mekten çekinmeyen, gözü pek, mert
(kifli).
yine
be.
Gene.
yinelemek
(-i)
Yeni bafltan söylemek ya da
yapmak, tekrarlamak, tekrar etmek.
2.
(hastal›k için)
Yeniden ortaya ç›kmak,
nüksetmek.
yirmi
a.
1.
On dokuzdan sonra gelen say›
ve bu say›y› gösteren rakam, 20, XX.
2.
ön a.
On dokuzdan bir fazla olan:
yirmi
ö¤renci.
yirminci
ön a.
S›ras› ya da yeri yirmi say›-
s›yla gösterilen:
yirminci sayfa.
yirmifler
ön a.
Yirmili gruplar biçiminde
ülefltirilmifl olan.
yitik, -¤i
ön a.
Yitirilmifl olan, kay›p, zayi.
yitim
a.
Yok olma, kaybolma olgusu.
yitirmek
(-i)
Ne oldu¤unu, nerede bulun-
du¤unu bilememek, kaybetmek:
Çanta-
m› yitirdim.
2.
Eskiden kendisinin olan
fleylerden yoksun kalmak, kaybetmek:
Depremde tüm eflyas›n› yitirmiflti.
3.
Kaza sonucu bir organ›ndan ya da bir
yetene¤inden yoksun kalmak, kaybet-
mek:
haf›zas›n› yitirmek.
4.
Baz› nitelik-
lerin ya da özelliklerin yok olmas› duru-
muna u¤ramak, kaybetmek:
Yaflland›k-
ça gücünü yitirmeye bafllam›flt›.
5.
Her-
hangi bir nedenle, özellikle de ölüm ne-
deniyle birinden ayr›lmak, kaybetmek:
y›ld›z ya¤muru
yitirmek
667
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 667
1...,657,658,659,660,661,662,663,664,665,666 668,669,670,671,672,673,674,675,676,677,...688
Powered by FlippingBook