AKBAL, Oktay
18
geçenleri vard›r. Tüyleri donuk kahverengi, az çok koyu renkte-
dir. Gagalar› ve ayaklar› güçlü, parmak ve t›rnaklar› zay›ft›r. Ucu
yuvarlak kanatlar›, uzun ve genifltir. Daha çok toplu hâlde yaflar-
lar. Difli ve erke¤i nöbetlefle kuluçkaya yatar, yavrular birkaç ay
içinde yaln›z bafl›na yaflayacak duruma gelirler. Akbabalara, ok-
yanus bölgesi, Madagaskar Adas› gibi baz› yerler d›fl›nda, dün-
yan›n her yerinde rastlan›r.
AKBAL, Oktay
(1923 ‹stanbul), öykü, roman ve deneme
yazar›. ‹lk gerçekçi yazarlar›m›zdan Ebubekir Hâz›m Tepeyran’›n
torunudur. ‹stanbul Üniversitesi Hukuk ve Edebiyat fakültelerin-
de sürdürdü¤ü yüksekö¤renimini yar›da b›rakarak edebiyat› u¤-
rafl edindi. “Serveti Fünun - Uyan›fl” dergisinde çal›flt›. Vatan,
Bar›fl, Milliyet ve Cumhuriyet gazetelerinde f›kra yazarl›¤› yapt›.
“Suçumuz ‹nsan Olmak” (1957) roman› ile Türk Dil Kurumu;
“Berber Aynas›” (1985) adl› öykü kitab› ile Sait Faik hikâye
ödüllerini kazand›. Halen Cumhuriyet gazetesinde köfle yazarl›-
¤› yapmaktad›r (1990). Yap›tlar› aras›nda “Garipler Soka¤›” (ro-
man, 1950), “fiair Dostlar›m” (1964), “Dost Kitaplar” (1967),
“Yaln›zl›k Bana Yasak” (öyküler, 1967), “An›larda Görmek”
(1972), “‹stinye Sular›” (1973), “‹nsan Bir Ormand›r” (1975),
“Atatürk Yaflad› m›?” (1975), “Gençler Bize Bak›yor” (yaz›lar,
1978), “Hey Vapurlar Trenler” (öyküler, 1981), “Önce fiiir Var-
d›” (1982), “Lunapark” (1983), Önce Aflk (1993), “fiairlere
Ölüm Yok” (1994), “Güzel Düfllerin Sonu” (1995), “fiark›lar Ka-
dar Mahzun” (1997) “Bat›k Bir Gemi” (1997) ve “Cüce Çeflme
Soka¤›” (2001) say›labilir.
AKC‹⁄ER,
insan›n ve karada yaflayan memeli hayvanlar›n
solunum organ›; insanda gö¤üs kafesinin büyük bir bölümünü
dolduran ve solunum ayg›t›n›n temel k›sm› olan, sa¤l› sollu iki
parçadan oluflan organ. D›fl yüzü parlak ve düzgündür. Gençler-
de pembe olan akci¤er, yetiflkinlerde mavimt›rak bir renk al›r.
Yar›m koni biçimindedir. Daha büyük olan sa¤ akci¤er de iki
loptan oluflur. Her lop, lopçuk denen 1 cm 3 büyüklü¤ünde oda-
c›klara ayr›l›r. Lopçuklar, yar›m üzüm tanesini and›ran hava pe-
tekleriyle kapl›d›r. Hava peteklerini saran zar›n çevresi, kalpten
gelen atar ve toplardamarlar›n k›lcal borular›yla kapl›d›r. Oksijen
ve karbondioksit al›flverifli buralarda olur. Akci¤erlerin üstü
plevra denen zarla örtülüdür. ‹ki kattan oluflan bu zar›n iç kat› ak-
ci¤erlere, d›fl kat› da gö¤üs kafesinin iç yüzüne yap›fl›k durum-
dad›r. ‹ki kat aras›nda akci¤erlerin kolayca aç›l›p kapanmas›na
yard›m eden gö¤üs zar› bofllu¤u s›v›s›, yani di¤er ad›yla plevra
s›v›s› bulunur. Kufllar›n ve memeli hayvanlar›n akci¤erleri de in-
sanlar›nkine benzer. Öbür omurgal›lar›nki daha basit yap›l›d›r.
AKÇA KOCA
(? - 1328 Kand›ra), Osmanl› Devleti’nin kuru-
lufluna kat›lan bir afliret beyi. 1320 y›l›na do¤ru ‹zmit ve Sakar-
ya taraflar›n›, Kocaeli bölgesini Osmanl› topraklar›na katmakla
görevlendirildi. Kendisi gibi bir afliret beyi olan Konuralp ile
birlikte Aydos ve Samand›ra’y› da ele geçirdi. Daha sonra Ab-
durrahman Gazi ile birlikte ‹zmit-Üsküdar aras›ndaki Bizans
topraklar›na ak›nlar yaparak buralar› da Osmanl› Devleti’ne ka-
zand›rd›. Kocaeli, ad›n› Akça Koca’dan alm›flt›r.
AKÇAA⁄AÇ,
akçaa¤açgillerden, yumuflak ve sa¤lam
odunlu bir a¤aç
(Acer platanoides).
Ormanlarda yetiflir.
Süs a¤ac› olarak bahçelere de dikilir. Karfl›l›kl› yaprakl›, erselik
ya da birevcikli çiçekleri vard›r. Türkiye’de de yetiflen akçaa¤a-
c›n odunu marangozluk, do¤ramac›l›k, müzik aletleri yap›m›nda
kullan›l›r.
AKÇAM, Dursun
(1930 Ardahan-2003 Ankara), yazar.
Gazi E¤itim Enstitüsü Edebiyat Bölümü’nü bitirdi. Ardahan Or-
taokulu, K›r›kkale Lisesi, Ankara Demirlibahçe Ortaokulu’nda
Türkçe ö¤retmenli¤i yapt› (1957-1969). Türkiye Ö¤retmenler
Sendikas› (T.Ö.S.) yöneticilerinden olan Akçam, Milliyet gaze-
tesinin açt›¤› yar›flmada, “Analar›m›z” adl› röportaj› ile birincilik
arma¤an› kazand›. Akçam, bu evrede k›rsal kesim insanlar›n›n
yaflam ve sorunlar›na iliflkin gözlemlerini iflledi. Sonra, öykü ve
romana geçti. Bu tür çal›flmalar›nda da ayn› yaflam koflullar›n-
daki insanlar› yans›tt›. Yap›tlar›: (öykü) “Masal” (1964), “Ölü
Ekme¤i” (1969), “Tafl Çorbas›” (1970), “Köyden ‹ndim fiehire”
(1973), “Kafkas K›z›” (1978); (roman) “Kanl› Derenin Kurtlar›”
(1978); (röportaj) “Analar ve Çocuklar” (1964), “Do¤u’nun Çi-
lesi” (1966), “Kan Çiçekleri” (1977), “Altta Kalanlar” (1979),
Alman Oca¤› (1982), Generaller Birleflin (roman, 1990), Ucu
Ucuna Yaflam (roman, 1999))
AKÇAY,
Büyük Menderes Irma¤›’n›n önemli kollar›ndan biri.
Mentefle yöresinde Gölgelida¤’›n bat› yamaçlar›ndan inen kolla-
r›n birleflmesiyle oluflmufltur. Önce tepelik orman alanlar› ara-
s›nda bat›ya, sonra kuzeybat›ya do¤ru akar. Kemer baraj›n›n ar-
kas›nda derin ve uzun bir göl oluflturup Bozdo¤an Ovas›’ndan
geçerek Nazilli karfl›s›ndaki ovaya girer ve Büyük Menderes’e
soldan kat›l›r. Uzunlu¤u 135 km.
AKÇE,
Osmanl› Devleti’nde 1687 y›l›na kadar kullan›lan pa-
ra. Birim para olarak kabul edilirdi. ‹lk kez 1327 y›l›nda Orhan
Bey taraf›ndan kestirilmifltir. Akçenin de¤eri, içindeki gümüfl
oran›na göre de¤iflirdi. 14. yüzy›lda bir akçede 1.164 gr. gümüfl
varken, 16. yüzy›lda bu miktar 0,723 grama düflmüfl, zamanla
daha da azalm›flt›. Akçenin içindeki gümüfl miktar›n›n azalmas›,
ulufelerini akçe olarak alan kap›kulu askerlerinin sat›n alma gü-
cünü azaltm›fl, bu da ‹stanbul’da yeniçeri ve sipahi ayaklanma-
lar›na neden olmufltu.
AKÇURA, Yusuf
(1876 Simb-
risk/ Rusya - 1935 ‹stanbul), tarih-
çi. Yüksekö¤renimini ‹stanbul Har-
biye Mektebi’nde tamamlad›. Harp
Akademisi’nde okurken sürgün
edildi. Trablusgarp’tan kaçarak Pa-
ris’e yerleflti, orada siyasal bilgiler
ö¤renimi yapt›. II. Meflrutiyet’in ilâ-
n›na dek Rusya’da ö¤retmenlik ve
gazetecilikle yaflam›n› sürdürdü. ‹s-
tanbul’a dönünce siyasal tarih ö¤retmeni olarak Harp Akademi-
si’nde ve Darülfünun’da görevlendirildi. Türk Oca¤›’n›n ilk kuru-
luflunda (1911), ikinci reis olarak görev ald›. Türk Yurdu dergi-
sini yay›mlayarak, Türkçülük ak›m›n› destekledi. Mütakerede,
Adnan Ad›var, Mehmet Emin Yurdakul ile birlikte Millî Türk F›r-