ALBATROS
24
de olmayan ve karakteristik metalik özellikler gösteren madde.
Metaller sanayide genellikle saf olarak de¤il, ergitilip kar›flt›r›la-
rak elde edilen alafl›mlar biçiminde kullan›l›rlar. Metal alafl›mla-
r›n›n yap›s› üç türlüdür: Alafl›m kristali, bileflenleri, kar›flt›r›ld›¤›
oranda içerir (gümüfl-alt›n alafl›mlar›); alafl›mda metaller saf
metal kristalleri hâlinde ayr› ayr› bulunur (kalay-kurflun alafl›m-
lar›); alafl›m kristali, metalleri belirli atom say›lar› oran›nda içe-
rir (sodyum-c›va alafl›mlar›). Her alafl›m›n kendine özgü özellik-
leri vard›r, ancak genel olarak ergime noktalar› bileflenlerinin-
kinden daha düflüktür ve daha kolay dövülür, çekilir, dökülür ya
da ifllenebilirler. Yüzeyleri parlakt›r. Is› ve elektri¤i iyi iletirler.
Çelik, pirinç, tunç ve lehim, en çok kullan›lan ve çok çeflitli bi-
leflim oranlar›yla haz›rlanan alafl›mlardand›r. Daha s›n›rl› bile-
flim oranlar›yla haz›rlan›p özel ad ve kodlar›yla bilinen ve belir-
li alanlarda kullan›lan alafl›mlar da vard›r. C›va alafl›mlar›ysa
amalgam ad›yla an›l›r.
ALBATROS,
Atlantik Okyanusu’nda genifl topluluklar hâ-
linde yaflayan, boyu bir metreyi geçebilen bir deniz kuflu türü
(Diomedea exulani).
Beyaz, gri ya da esmer tüyleri var-
d›r. E¤ri uçlu güçlü bir gagas›, dar ve pek uzun kanatlar›yla dik-
kati çeker. Deniz kufllar›n›n en büyü¤üdür. Kanatlar›n›n iki uç
aral›¤› baz›lar›nda 3 metreyi geçer, Güney yar›kürede ve Kuzey
Pasifik’te karada, ço¤unlukla sürüler hâlinde yuva kurarlar. Yu-
muflakçalarla ve deniz ürünleriyle beslenirler.
ALB‹N‹ZM,
saçlar›n, kirpiklerin, k›llar›n beyaza yak›n dere-
cede renksiz olmas› durumu. Normalde deride bulunan ve ona
rengini veren boya maddesinin yani melanin pigmentinin do-
¤ufltan bulunmamas› sonucu oluflur. Gözün renkli tabakas› olan
iris pembe ya da mavimt›rak renktedir. Bu kifliler, ›fl›¤a ve gü-
nefle karfl› dayan›ks›zd›rlar, güneflte kalmakla ciltleri koyulafl-
maz. Baz› kimselerde k›smi albinizme rastlan›r yani yaln›zca kafl
ya da saçlar›n bir bölümü renksiz olur.
ALBÜM‹N,
bir tür protein. Suda, bazda ve asitte çözünür,
›s›t›nca p›ht›lafl›r. Albüminlerin çözeltileri amonyum sülfatla do-
yurulursa çökerler. Bileflimlerinde glikokol ya çok azd›r ya da
hiç bulunmaz. Serum, süt, yumurta ve baz› bitkilerde bulunur-
lar. Bu¤day ve arpadaki proteinin %3 ile 5’i albümindir. Çav-
darda ise bu oran %10’u bulur. Albüminlerin türevi olan albü-
minoitler ise suda ve tuz çözeltilerinde çözünmezler, deriflik asit
ve bazlarda çözünürler. ‹pekteki fibroin, saç ve t›rnaktaki karatin
bu türevlerdendir. Enzimlerle parçalanmazlar. Albümin canl› or-
ganizmalarda çeflitli flekillerde görülebilir. T›p alan›nda albümin
analizi ile baz› organik rahats›zl›klar saptanabilir. Örne¤in albü-
minüri, idrarda albümin bulunmas› demektir. Bunu saptamak
için idrara so¤ukta nitrik asit kat›l›r; beyaz çökelek, albümin ol-
du¤unu gösterir. S›cakta ise asetik asit ve de¤iflik reaktiflerle al-
büminin varl›¤› saptanabilir. ‹drarda albümin, böbrek süzgeci-
nin bozuklu¤unu gösterir. Gebelikte geçici olarak idrarda albü-
min görülür.
ALÇAK BASINÇ BÖLGES‹,
üzerindeki hava bas›nc›,
çevresine göre daha düflük ve genellikle 1010 milibardan az
olan bölge. Yüksek bas›nç bölgelerinden buralara sürekli hava
ak›m› olur, bu da rüzgârlar› do¤urur. ‹ki bölgenin birleflti¤i çiz-
ginin yöresi genellikle ya¤murlu ve f›rt›nal›d›r.
ALÇI,
alç›tafl›n›n (jips) hafifçe piflirilip 150ºC s›cakl›kta nemi-
nin al›n›p ö¤ütülmesiyle elde edilen beyaz toz. Piflirme kuru ve
nemli haval› f›r›nlarda yap›l›r. Suyla kar›l›nca yitirdi¤i suyu ala-
rak dondu¤u için yap›larda, kal›p ç›karma ifllerinde, heykelcilik,
kuyumculuk ve diflçilikte kullan›l›r.
ALERJ‹,
herhangi bir maddeye karfl› duyarl› olan kiflinin o
maddeye karfl› gösterdi¤i tepki. Önceleri afl›r› duyarl›k olarak ad-
land›r›lan bu durum için bugün alerji terimi kullan›lmaktad›r.
Alerjik belirtiler solunan, içilen, dokunulan maddelerden, böcek
›s›rmalar› ve enfeksiyondan dolay› ortaya ç›kar. Günefl ›fl›¤› ya da
s›cak ve so¤uk, bakteriler, mikroorganizmalar ve ba¤›rsaklarda-
ki di¤er parazitler alerjik tepkileri fliddetlendirir. Alerji oluflturan
madde vücuda girdi¤i zaman organizma, virüsler ya da bakteri-
lerce hücuma u¤rad›¤›nda gösterdi¤i tepkinin ayn›s›n› gösterir.
Baz› alerjiler, sindirim bozukluklar›, fliddetli bafl a¤r›lar›, bafl
dönmesi ve bulant› yapar. Besin alerjilerine daha seyrek rastla-
n›r. Kimyasal maddelerin büyük bir ço¤unlu¤u alerjide etken
olabilir. Tedavi için çeflitli ilâçlar kullan›l›r.
ALEVÎ,
Peygamber’in amcas›n›n o¤lu ve damad› olan dördün-
cü halife Ali’yi öbür sahabelerden ve öteki üç halifeden (Ebube-
kir, Ömer, Osman) üstün tutan mezhebe ba¤l› kimse. Ali’ye
‹mam’l›¤›n Allah ve Peygamber taraf›ndan verildi¤ine inananlara
fiia-i Alevîye ad› verilir. Ali’ye karfl› besledikleri büyük sevgiden
dolay› onda tanr›sal bir kiflilik görenlere de Alevî denir.
ALFA IfiINLARI,
birçok radyoaktif maddelerce sal›nan al-
fa parçac›klar› demeti. Alfa ›fl›nlar›n›n h›z›, kaynaklar›na ba¤l›y-
sa da bu h›z saniyede 1.600.000 metre dolay›ndad›r. Havada
birkaç santimetreye kadar nüfuz edebilirler. ‹nce bir k⤛tla ya
da 0,006 mm. kal›nl›¤›nda bir alüminyum levhayla tamamen
durdurulabilirler. Maksimum menzilleri, h›zlar›n›n küpüyle
orant›l›d›r. Yollar› boyunca yo¤un bir iyonlaflma meydana geti-
rirler. Geiger sayac› vb. ile, foto¤raf plakas›na yapt›klar› etki ya
da floresan bir ekranda oluflturduklar› izlerle tan›nabilirler.
ALFABE,
konuflulan dilleri yazmakta kullan›lan her türlü harf
dizisi. Henüz yaz›n›n bulunmad›¤› ça¤larda insanlar, hat›rlanma-
s› gereken olaylar› ya da ilgilendikleri haberleri uzak yerlere
ulaflt›rmak amac›yla a¤›zlar›ndan ç›kan sözleri birer flekille belir-
terek yaz› yazmaya bafllad›lar. Zamanla bu flekiller heceleri ve tek
sesleri belirtmeye bafllad›. Bu arada flekiller de de¤iflerek k›r›k