HAB‹L ‹LE KAB‹L
298
vizyonlar› bafl›nda ayn› anda olimpiyat yar›flmalar›n› izleyebil-
mekte ya da k›talar aras›nda ayn› anda binlerce telefon görüfl-
mesi gerçeklefltirilebilmektedir.
HAB‹L ‹LE KAB‹L,
Âdem ile Havva’n›n iki o¤lu. Tevrat’a
göre Kabil, k›z kardefli Aklime ile ikiz do¤du. ‹ki y›l sonra da Ha-
bil ve ikizi Labuda do¤dular. Âdem, kardefllerin kendi ikizleriy-
le de¤il, öteki kardeflin ikiziyle evlenmelerini buyurdu. Kabil,
kendi ikizini daha güzel buldu¤undan, bu buyru¤a karfl› koydu
ve Habil’i öldürdü. Müslümanlar›n kutsal kitab› Kuran, bu ölü-
mü, Kabil’in k›skançl›¤›yla aç›klar. Bu k›skançl›k, kad›n yüzün-
den de¤il; Tanr›’n›n Habil’in kurban›n› kabul edip Kabil’in kur-
ban›n› kabul etmemesi yüzündendir. Kurban›n›n reddedilmesi-
ne k›zan Kabil, kardeflini öldürdü. Böylece, insanl›¤›n ilk cina-
yeti ifllendi ve Habil de dünyada öldürülen ilk insan oldu. Yahu-
diler, Kabil’in cennette ve Habil’in yeryüzünde do¤du¤una,
Müslümanlar da kardeflini öldürmekle, Kabil’in onun günahla-
r›n› da yüklenmifl oldu¤una inan›rlar.
HABUR ÇAYI,
F›rat’›n kolu (Büyük Habur). Türkiye’deki ke-
simi (Bat› Circip) 120 km.; Suriye’deki kesimi 305 km.’dir. Gü-
neydo¤u Anadolu Bölgesi’nde, Karacada¤’dan ç›k›p güneye
do¤ru akan ve Circip ad›n› tafl›yan birkaç geçici sel yata¤›yla
bafllar. Türkiye-Suriye s›n›r› üzerinde Ceylanp›nar ile birleflir.
Suriye topraklar›nda Abdülaziz Da¤› eteklerinden geçerek, Ça¤-
ça¤a Suyu ile birleflip F›rat’a kat›l›r.
HAC,
zilhicce ay›nda Mekke’de yap›lan, Kâbe’yi ziyaret ve ta-
vaf töreni. Müslümanl›¤›n befl flart›ndan biridir. Hac; ergin, öz-
gür, kendi ve hacda bulundu¤u sürece, bakmakla görevli oldu-
¤u kimselerin gereksinimlerini karfl›layabilecek durumda olan
her Müslüman için farzd›r. ‹slâm dini d›fl›nda hac, ayin amac›y-
la kutsal yerlere yap›lan ziyarettir. Hac gezilerine Eski Yunanl›,
Romal›, M›s›rl›, ‹ranl› ve Hintlilerde de rastlan›r. Yahudiler, baz›
bayramlarda Kudüs’e; Hristiyanlar da, özellikle Filistin’e ve aziz-
lerin mezarlar›na hac gezileri yaparlar. Son y›llarda Meryem
Ana’n›n Efes’teki mezar› da, Hristiyanlar taraf›ndan hac amac›y-
la ziyaret edilmektedir.
HACI BEKTAfi VEL‹
(1209 ?, Horasan-1271 ?, Hac›bek-
tafl), Türk mutasavv›f›. Bektaflîli¤in kurucusudur. Yaflam› efsa-
nelerle örülüdür. Gerçek tarihsel kiflili¤ini ortaya koyabilecek
belgeler ise çok azd›r. Eflâki’nin “Menak›bül Arifin” (Ariflerin
Menk›beleri) ve kendi ad›n› tafl›yan “Vilayetname”de anlat›lan-
lar, tarihsel yaflamöyküsü de¤il; yaflam›yla ilgili menk›be (efsa-
ne)lerdir. “Afl›kpaflazade Tarihi”nde yaz›lanlar da, bu menk›be-
lerden ar›nd›r›lm›fl de¤ildir. Bu kaynaklara göre, Horasan’dan
gelip ilkin S›vas’ta konaklad›. Selçuklulara karfl› sürekli ayak-
lanmalar›yla ünlü “Babal›lar”a kat›ld›. Baba ‹shak’›n halifesi ola-
rak Amasya’ya gitti. Bir süre de K›rflehir ve Kayseri’de bulun-
duktan sonra, flimdi kendi ad›n› tafl›yan, o zamanki Sulucakara-
höyük Köyü’ne yerleflti. Horasan erenlerinin kad›n kolu Bac›ya-
n› Rum toplulu¤undan Hatun Ana’y› evlât edindi. Baba ‹shak
Ayaklanmas›’nda, ‹shak da içinde olmak üzere, k›l›çtan geçirilen
Babal›lardan kalanlar, onun çevresinde topland›. Bütün Alevî,
fiiî, Bat›nî topluluklar› onun yoluna girdi. Mevlâna gibi baflkent-
te de¤il, köyde oturuyor; Farsça de¤il Türkçe söylüyordu. Bu
nedenle ayn› y›llarda Mevlevîlik kentlerde ayd›nlar aras›nda,
Bektaflîlik ise k›rsal alanlarda yay›ld›; k›sa sürede bütün Anado-
lu’yu sard›. Bütün yeniçeri oca¤› da Bektaflî idi. Bu nedenle, ye-
niçerilere “taifei Bektaflîyan”, yeniçeri a¤alar›na da “a¤ay› Bek-
taflîyan” denir. Hac› Bektafl’›n bütün ö¤retisini içeren tek kitab›
“Makalat”t›r. Fakat Bektaflî gelene¤i birçok fliiri, öyküyü ve sö-
zü ona mal etmifltir.
HAC‹VAT
→
KARAGÖZ OYUNU
HAC‹Z,
borçlunun paras›na, ayl›¤›na ya da mal›na icra daire-
since el konulmas›. Borçlunun mallar›na haciz konulabilmesi
için, hacizle sonuçlanacak olan takibin kesinleflmesi gerekir.
Takibin kesinleflmesi için, alacak ilâma ba¤lanmam›flsa ödeme
emrinin tebli¤inden sonra iflleyecek olan 7 günlük süre içinde
itiraz edilmemesi ya da borcun ödenmemifl olmas› gerekir. El
konan mallar sat›larak, alacakl›ya ödenir.
HAÇ,
Hristiyanl›¤›n
simgesi olan, birbirini dik
kesen iki do¤rudan olu-
flan biçim; put, salip, ›s-
tavroz. Bronz ça¤›nda gö-
rülmeye bafllar. Çifte, ça-
tal, “T” biçimi, dört “T”li,
gamal›, yoncal›, çapal›
haç, Yunan, Lâtin, Aziz
Andreas, Malta, Papal›k,
Kudüs, Kardinal, Lorra-
ine, Rus, M›s›r haç› gibi
çeflitleri vard›r. Gamal› haç, Hint ve en eski ‹skandinav sanat›n-
da da görülür. Hristiyanlarda, ‹sa’ya yap›lan iflkencenin, çarm›-
ha geriliflin simgesidir.
HAÇLI SEFERLER‹,
Orta Ça¤’da Avrupal›lar›n Akdeniz
ticaretinden, dolay›s›yla dünya ticaretinden yararlanmak, Akde-
niz ticaret yollar›n› Avrupal›lara kapayan ‹slâm ablukas›n› yara-
rak Do¤u Akdeniz limanlar› arac›l›¤›yla ‹pek ve Baharat ticaret
yollar› ile ba¤›nt› kurmak amac›yla yapt›klar› seferler
(1096-1272). Her seferde, Avrupal› flövalye ve feodal beyleri
savafla çekebilmek için Kudüs’ü ve Hristiyanlarca kutsal olan
yerleri geri almak slogan› ortaya at›lm›fl ve seferlere dinsel bir
motif eklenmiflti. Haçl› Seferleri’nden önce Akdeniz tümüyle ‹s-
lâmlar›n egemenli¤ine geçmifl. Avrupa kendi içine kapal›, dün-
ya ticaretinden kopuk bir k›ta durumuna gelmiflti. Norman isti-
lâlar›yla güçlenen Avrupa, bu durumdan kurtulmak için, önce
‹spanya ve ‹talya’da harekete geçti, 1096’da Birinci Haçl› Seferi
ile Kudüs’ü ve Hristiyanlarca kutsal yerleri kurtarma slogan›yla
Do¤u Akdeniz ve Kuzey Afrika limanlar›na do¤ru, 1272 y›l›na
kadar sürecek olan harekete giriflti. Bu süre içinde, sekiz Haçl›
Seferi yap›ld›. Bunlar, s›ras›yla flunlard›r: Birinci Haçl› Seferi
(1096-1099), ‹kinci Haçl› Seferi (1147-1149), Üçüncü Haçl›
Seferi (1189-1192). Dördüncü Haçl› Seferi (1204), Beflinci
Haçl› Seferi (1217-1221), Alt›nc› Haçl› Seferi (1228-1229), Ye-
dinci Haçl› Seferi (1248-1254), Sekizinci Haçl› Seferi