okul ansiklopedisi - page 303

HAREKET ORDUSU
303
HAMMURAB‹
ya da
HAMMURAP‹
(yaklafl›k olarak ‹.Ö.
1792 Babil - 1750 Babil), Birinci Babil Devleti’nin alt›nc› hü-
kümdar›. Zaman›nda Babil Devleti, Mezopotamya’n›n en güçlü
devleti oldu. Sümer, Asur, Akad ülkeleri Babil egemenli¤ine
geçti; Babil Devleti’nin s›n›rlar› Basra Körfezi’nden Do¤u Ana-
dolu yaylalar›na kadar uzad›. Hammurabi zaman›nda Babil Dev-
leti çok s›k› ba¤larla merkeze ba¤land›. Hammurabi, kendini de
“krallar›n tanr›s›” ilân etti. Sümerlerden beri bilinen yasalar› bir
araya toplad›.
HAMMURAB‹ KANUNLARI,
Hammurabi’nin bir araya getirdi¤i ka-
nunlar. Kanunlar silindir biçiminde
bir dikili tafla Akadca olarak yaz›lm›fl-
t›r. Dikilitafl’›n en üstünde Hammura-
bi’ye kanunlar› dikte ettiren Tanr› fia-
mas bulunmaktad›r. Hammurabi Ka-
nunlar› 282 maddede toplanm›flt›r. Bu
kanunlar Mezopotamya toplumunu
üçe ay›r›r: 1) Hür ve siyasî haklara sa-
hip olanlar, 2) Hür ve servet sahibi,
fakat siyasî hakka sahip olmayanlar,
3) Köleler. Hammurabi, kanunlar›n›
derlerken bu kanunlar›n uygulanma-
s›n› her s›n›f için ayr› kabul etmifltir.
Birinin herhangi bir organ›na zarar veren kifli hür bir insansa
para cezas› yerdi. Suçu iflleyen kimse hür olmayan biriyse k›sas
uygulan›rd› vb. Hammurabi Kanunlar› tarihte yaz›l› kanunlar›n
ilki olarak kabul edilir. Bu kanunlar›n yaz›l› oldu¤u dikilitafl,
1902 y›l›nda Sus kentinde bulunmufltur. fiimdi Louvre Müze-
si’nde korunmaktad›r.
HAN,
yol üzerinde ya da kasabalarda yolcular›n, hayvanlar›y-
la birlikte konaklad›klar› yap›. Büyük kentlerde serbest meslek-
te çal›flanlar›n oda ya da daire tutup ifl gördükleri, büro ve kü-
çük atölyeleri içine alan yap›larla kent merkezlerinde, sat›lmak
üzere getirilen mallar›n depoland›¤› ve bunlar›n ticaretiyle u¤ra-
flanlar›n topland›¤› büyük yap›lara da han denir. Eskiden yoksul
yolcular›n bar›nmalar› için yap›lan vak›f hanlar vard›. Selçuklu
ve Osmanl› dönemlerinde bu tür yap›lar büyük say›lara ulaflt›.
Bunlar›n daha büyüklerine kervansaray denirdi. Bu tür hanlar›n
avlusu, ah›r›, tavlas›, ambarlar›, sofas›, oca¤›, mesciti, tamirha-
nesi bulunurdu. Bunlar aras›nda Sultan, Vezir, Valide, S›rmakefl
adl› hanlar say›labilir.
HAN,
‹slâmiyetten önceki Türk devletlerinde hükümdar. Bu
unvan, ‹slâmiyetten sonra da Osmanl›lar taraf›ndan yayg›n ola-
rak kullan›lm›flt›r. K›r›m Hanl›¤›’n›n bafl›nda bulunan hükümdar-
lara da han denirdi.
HANEFÎL‹K,
dört Sünnî mezhepten biri. 8. yüzy›lda Ba¤dat’ta
‹mam Ebu Hanife taraf›ndan kurulmufl, ö¤rencileri ‹mam Ebu
Yusuf ile Muhammet Bin fieyban taraf›ndan gelifltirilmifltir. Sün-
nî mezheplerin en eskisi ve en yayg›n›d›r. Yay›lmas›n›n nedeni,
di¤er mezheplere göre daha hoflgörülü, daha esnek olmas›, do-
lay›s›yla de¤iflik toplum yap›lar›na daha kolay uyarlanabilmesi
ve Osmanl› Devleti’nin egemen oldu¤u ülkelere Hanefî müftüler
ve kad›lar göndermesidir. Bat› Avrupa, Orta Do¤u, Türkistan,
Anadolu, Hint Yar›madas› Müslümanlar›n›n büyük bir ço¤unlu-
¤u Hanefî’dir. Bu mezhep, Kuran ve hadislerde aç›k bir yarg› bu-
lunmayan sorunlar›n çözümünde akla ve tas›ma baflvurmay› uy-
gun görür. ‹mam Ebu Yusuf da devlet yasalar›n›n fleriat kuralla-
r›na dayand›r›lmas›n› Hanefîlik kurallar› aras›na koymufltur.
HANIMBÖCE⁄‹
U⁄URBÖCE⁄‹
HANIMEL‹,
ikiçeneklilerin han›meligiller familyas›ndan süs
bitkisi
(Lonicera caprifolium).
T›rman›c› çal›lard›r. ‹lk-
baharda hofl kokulu, sar› ya da beyaz, küçük demetler hâlinde
çiçekler açar. Bahçelerde kameriye, gölgelik ya da yaln›zca süs
bitkisi olarak yetifltirilir.
HARA,
at üretilen çiftlik. Önceleri serbestçe üremeye b›rak›-
lan at sürüleri, at yetifltirilen alan ve otlaklar için kullan›lan bu
sözcük sonralar›, yavru yetifltirmek üzere bir araya getirilmifl ay-
g›r ve k›srak toplulu¤u ve bu hayvanlar›n topland›¤› yer anla-
m›nda kullan›lmaya baflland›. 17. yüzy›l sonlar›nda koflu atlar›,
özel haralarda yetifltirilen safkan atlardan seçilirdi. Osmanl›
devleti de at ihtiyac›n› haralardan karfl›lard›. 1830’da Çifteler,
1876’da Karacabey Haras› kuruldu. Dam›zl›k ihtiyac› için tekrar
canland›r›lan Çifteler (1913) ve Karacabey (1924) haralar›n›n
yan› s›ra Sultansuyu, Çukurova, Konya, Karaköy ve Alt›ndere’de
de haralar aç›ld›. Bu haralar döner sermayeli devlet kurumlar›-
d›r. Haralarda koyun ve s›¤›r ›slah› da yap›l›r.
HARAÇ,
‹slâm devletlerinde Müslüman olmayanlardan al›-
nan özel vergi. ‹ki türlü olurdu. Birisi “harac› ruus” (kiflilerden
al›n›rd› ve “cizye” olarak adland›r›l›rd›), öteki “harac› arazi” (top-
rak vergisi) idi. Bu vergi de iki türlüydü: a) Harac› mukasem
(ürünün miktar›na göre belirlenir ve “öflür ya da aflar” olarak ad-
land›r›l›rd›); b) Harac› muvazzaf (topra¤›n büyüklü¤üne göre
topraktan al›n›rd›).
C‹ZYE
HAREKET,
cismin yer de¤ifltirmesi. Durgun kabul edilen
bir noktaya göre, konumu de¤iflen bir cismin hareket etti¤i ka-
bul edilir. Baflka bir deyiflle, hareket, sabit bir referans sistemi-
ne göre ba¤›l bir olayd›r. Örne¤in, otomobil, genellikle sabit bir
referans sistemi olarak al›nan yere göre hareket hâlindedir. Bi-
rim zamanda al›nan yola h›z denir. Hareket düz bir çizgi boyun-
ca olabildi¤i gibi, bir eksen çevresinde de olabilir. Birincisinde
çizgisel, ikincisinde aç›sal h›zdan söz edilir. H›z, zamana göre
de¤ifliyorsa hareketin ivmesi söz konusudur. Bir cisim ayn› an-
da hem yer de¤ifltirme, hem de dönme hareketi yapabilir. Örne-
¤in Dünya, Günefl çevresinde böyle bir hareket hâlindedir.
HAREKET ORDUSU,
13 Nisan (eski takvimle) 31 Mart
1809’da ‹stanbul’da bafllayan ayaklanmay› bast›rmak için Selâ-
nik’te kurularak ‹stanbul’a gönderilen ordu. ‹lk komutan› Hüse-
yin Hüsnü Pafla’yd›. Kurmay baflkan› da Kola¤as› Mustafa Ke-
mal’di. Hareket Ordusu, 3. Ordu ihtiyat birliklerinden ve gönül-
lülerden meydana geliyordu. Hareket Ordusu’nun ilk birli¤i Se-
lânik’ten 15 Nisan’da hareket etti. ‹lk toplanma yeri Çatalca’yd›.
19 Nisan’da buradan da hareket ederek Ayastafanos (Yeflilköy)
1...,293,294,295,296,297,298,299,300,301,302 304,305,306,307,308,309,310,311,312,313,...672
Powered by FlippingBook