okul ansiklopedisi - page 306

HASSA ORDUSU
306
haseki bulunurdu. Bunun yan›nda Tanzimat’tan önce padiflah
efllerine de “haseki” denirdi. Tanzimattan sonra “haseki” deyi-
minin yerine “kad›nefendi” unvan› kullan›lmaya baflland›. Hase-
kilerden bir-iki tanesi de “haseki-sultan” unvan›n› tafl›m›flt›r.
Hasekiler içinde padiflah anas›na “valide sultan” denirdi.
HASSA ORDUSU,
Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nda saray›n ve
‹stanbul’un korunmas›yla görevli ordu. Tanzimat’›n ilân›ndan bir
süre sonra, 6 Eylül 1843’te ordu teflkilât› yeniden düzenlenmifl
ve 5 ordu oluflturulmufltur. Bu 5 ordudan 1. Ordu’nun merkezi
‹stanbul’du. Bu nedenle 1. Ordu, saray›n korunmas›na memur
edildi ve bu orduya hassa ordusu dendi.
HASTANE,
hastalar›n sa¤l›k hizmetlerini karfl›layan kurum.
Bu kurum, toplu hâlde yaflam›n bir gereklili¤i olarak ortaya ç›k-
m›flt›r. ‹nsanlar›n temel gereksinimlerini karfl›layacak önlemler,
her ça¤da, ça¤›n sosyal ve ekonomik önkoflullar›na ba¤›ml› ola-
rak bir geliflme göstermifltir. Bu anlamda kullan›lan ilk yerlerin
tap›naklar oldu¤u anlafl›lmaktad›r.
HAfiHAfi,
gelincikgillerden, anayurdu Do¤u Akdeniz olan,
bir y›ll›k, otsu bitki
(Papaver somniferum).
Hindistan ve
Anadolu’da çok eskiden beri kültür bitkisi olarak yetifltirilmek-
tedir. Uzun bir sap›n üzerinde tek ve iri bir çiçek açar. 0,3 - 1 m.
kadar boylan›r. Yapraklar› mavimsi yeflil renkte, büyük ve uzun-
cad›r. Sütü zehirlidir. Meyvesi 8-10 bölmeli bir kapsüldür. To-
humlar› küçük ve çok say›dad›r; çörek vb. yiyecek maddelerinin
yap›m›nda kullan›l›r, ayr›ca ya¤› ç›kar›l›r. Bu ya¤ beyaz ya da al-
t›n sar›s› renkli ve kokusuzdur. Hem sanayide (vernik, boya ve
sabun üretiminde) hem de yemeklik olarak kullan›l›r. Meyve ka-
bu¤undan afyon ç›kar›l›r. Afyon zehirli bir maddedir. Uyuflturu-
cu etkisi vard›r. Bu etki dolay›s›yla hekimlikte uyuflturucu, a¤r›
ve öksürük kesici olarak ve kas›lmalar› gidermek için kullan›l›r.
HAfi‹M
AHMET HAfi‹M
HATAY,
Akdeniz Bölgesi’nin do¤usunda yer alan il. Kuzeyde
Adana ve Gaziantep, do¤u ve güneyde Suriye, bat›da Akdeniz
aras›nda kalan bir s›n›r ilidir. Yer flekilleri oldukça sade ve dü-
zenli bir da¤›l›fl gösterir. Bat›da, dar k›y› ovalar›n›n hemen ard›n-
da bafllayan ve güneybat›dan kuzeydo¤uya uzanan orta yüksek-
likte, dar, fakat iki yan›na da dik yamaçlarla inen ve az geçit ve-
ren Amanos Da¤lar› uzan›r. Toros sisteminin ayr› bir kolu olan
bu da¤lara Gâvur, Nur adlar› da verilir. Üzerindeki bafll›ca geçit,
‹skenderun’u Antakya’ya ba¤layan flosenin geçti¤i Belen’dir. Gü-
ney’de Akra ya da Kafl Da¤› kitlesi (en yüksek yeri 1.739 m.) ve
do¤usunda yay›lan Kuseyr Platosu ile ilin kuzeydo¤usunda, bü-
yük bölümü Suriye’de kalan Kurt Da¤› ve platosu yer al›r. Bu
da¤lar ve platolar aras›nda kalan çöküntü alanlar›, ilin en genifl
bölümünü oluflturur. Bu çöküntü alanlar› flu bölümlerden olu-
flur: a) Ortada, ortalama 80 m. yükseklikte genifl Amik Ovas› ve
Gölü; b) Amik Ovas›’ndan Hassa-‹slahiye üzerinden Kahraman-
marafl’a do¤ru uzanan oluk biçimli çukurluk; c) Lübnan ve Su-
riye’den gelerek Amik Ovas›’na giren ve genifl bir dirsek çizerek
Amanoslar’›n güney ucu ile Akra kitlesi aras›ndaki dar ve derin
vadisiyle denize aç›lan Asi Olu¤u. Do¤u Akdeniz k›y›lar›n›n bafl-
l›ca körfezi olan ‹skenderun Körfezi’nin kuzey ve do¤u k›y›lar›
Hatay ilinde kal›r. Körfez do¤uda, Amanoslar’›n meydana getir-
di¤i bir ç›k›nt›n›n ucundaki Domuz ya da H›nz›r Burnu’nda son
bulur. Bu burundan Suriye s›n›r›nda Güvercinkaya’ya kadar k›y›
daha dik ve falezlidir. Hatay ilinde (iç k›s›mlar dahil) tipik Akde-
niz iklimi egemendir, ‹skenderun’da y›l›n en s›cak ay› 28,7º, en
so¤uk ay› ise 11,8º’dir. Ayn› say›lar Antakya’da s›ras›yla 27,7º ve
8,1º oldu¤una göre, Amanoslar’›n meydana getirdi¤i sürekli pa-
ravanaya karfl›n, görüldü¤ü gibi, s›cakl›k rejimi pek bozulmaz.
Hemen her yerde 500 mm.nin üstünde olan y›ll›k ya¤›fl tutarla-
r›, Amanoslar’›n eteklerinde 1 m.yi aflar. Öte yandan ya¤›fllar›n
mevsimlere da¤›l›fl› Akdeniz koflullar›na uygundur. Yine Akde-
niz’in öteki kesimlerinde de oldu¤u gibi 600-800 m.ye kadar
makiler, daha yükseklerde ise orman örtüsü yay›l›r. Amanos-
lar’dan do¤arak do¤rudan do¤ruya Akdeniz’e kar›flan baz› küçük
dereler d›fl›nda, ilin bütün sular›n› toplayan ana akarsu Asi’dir.
Yüzölçümü 90 km
2
’yi bulan Amik Gölü, eskiden kuzey ve do¤u-
sunda genifl batakl›klarla kuflat›l›yordu. Bu göle kuzeyden inen
Karasu ile do¤udan inen Afflin ›rmaklar›n›n afla¤› 盤›rlar›nda ya-
p›lan iyilefltirmelerle bu batakl›klar kurutulmufl ve tar›m alanlar›
hâline getirilmifltir. Göl, fazla sular›n› Küçük Asi ile Asi Irma¤›’na
boflalt›r. Ana ›rmak Asi, il merkezi Antakya’dan geçtikten sonra
Samanda¤’›n hemen güneyinde Akdeniz’e dökülür. Hatay, Lozan
Bar›fl›’nda s›n›rlar›m›z d›fl›nda kalm›fl, nüfusunun tamam›na ya-
k›n› Türk oldu¤u hâlde, ba¤›ms›z sancak statüsüyle Frans›z
mandas› alt›nda b›rak›lm›flt›. Suriye’de Frans›z manda yönetimi-
ni sona erdirme çal›flmalar› s›ras›nda, bir yandan Hatay Türkle-
ri, öte yandan da Türkiye bölgenin anavatanla birlefltirilmesi için
çabalara giriflti. Özellikle Atatürk, 1936’dan itibaren hayat›n›n
son y›llar›nda Hatay’›n kurtar›lmas›na büyük önem vermiflti.
Frans›zlar ve Milletler Cemiyeti yetkilileri ile yap›lan diplomatik
giriflimler olumlu sonuca ulaflm›fl, Hatay’da yap›lan seçimlerle
önce 1938’de ba¤›ms›z bir Hatay Devleti kurulmufl, bu devlet
1939’da Türkiye ile birleflme karar› vermifltir. Gaziantep (Hassa)
ve Adana (Dörtyol) illerinden al›nan baz› topraklar›n da eklen-
mesiyle kurulan Hatay ili, 1940’ta 216.000 kadar nüfusa sahip-
ti. Türk topraklar›na kat›lmas›ndan beri ülkemizin en h›zl› geliflen
ve kalabal›klaflan köflelerinden biri olmufltur. Tar›mda koflullar
büyük ölçüde de¤iflmifl, özellikle Amik Ovas› ve Asi Vadisi, Tür-
kiye’nin en verimli tar›m topraklar› hâline getirilmifltir. Pamuk,
tah›l, baflta turunçgiller olmak üzere meyve ve turfanda sebze ta-
r›m›; hayvanc›l›k ve ormanc›l›k yap›l›r. Endüstri geliflmifltir. Bir-
1...,296,297,298,299,300,301,302,303,304,305 307,308,309,310,311,312,313,314,315,316,...672
Powered by FlippingBook