okul ansiklopedisi - page 310

HAYYAM, Ömer
310
“fieytan›n K›z› - Gilda” filmleriyle
tan›nd›. Orson Welles ile evlendi.
Kocas›n›n yönetti¤i “fianghayl› Ka-
d›n” filmiyle baflar›s›n› perçinledi.
‹kinci evlili¤ini A¤a Han’›n o¤lu Ali
Han ile yapt›. Bu evlilik süresince
sinemadan uzak kald›; 1950’lerde
tekrar sinemaya döndü. Sonralar›
baflar›l› bir karakter oyuncusu ola-
rak sanat yaflam›n› sürdürdü. Say›-
s›z film çevirdi. Bunlardan baz›lar›;
“Only Angels Have Wings” (Yaln›z
Melekler Kanatl›d›r, 1939), “Gilda” (fieytan›n K›z› - Gilda,
1946), “Miss Sadie Thompson” (Difli fieytan, 1953), “Circus
World” (Sirk Dünyas› 1964), “The Rover” (Serseri, 1966), “The
Wrath of God” (Tanr›n›n Gazab›, 1972).
HAYYAM, Ömer
(1044 Niflapur-1123 Niflapur), ‹ranl› fla-
ir. As›l ad› Ebül-Feth Ömer bin ‹brahim Ömer’dir. Felsefe, ma-
tematik, mant›k ve astronomi konular›nda da yap›tlar verdi. Sü-
lâlesi çad›rc› oldu¤undan dolay› kendine Hayyam (Çad›rc›) lâ-
kab›n› ald›. Horasan’›n büyük kentleri olan Belh, Buhara ve
Merv’i gezdi, bir ara Ba¤dat’a gitti. Selçuklu Sultan› Melikflah ve
Karahanl›lar’dan fiemsülmülk, Hayyam’a yak›nl›k gösterdiler.
Reflidüddin’in kitab› “Camiüt-Tevarih”den anlafl›ld›¤›na göre,
Nizamülmülk ve Hasan Sabbah, Hayyam’›n okul arkadafl›d›rlar.
Sa¤l›¤›nda bilgin olarak ün yapan Hayyam, ça¤›n›n tüm bilgile-
rini de edindi, f›k›h, ilâhiyat, edebiyat, tarih, fizik ve astronomi
dersleri verdi. bilim alan›nda birçok yap›t veren Hayyam, ‹bni
Sina’n›n “Temcid” adl› eserini de yorumlad› ve tercüme etti.
Hayyam’›n edebî alanda dünyaca ün kazanmas›ysa daha sonra-
lar› oldu. Bunu da “Rubaiyat” (Dörtlükler) adl› fliir kitab›na borç-
ludur. Hayyam, rubai türünün kurucusu olarak kabul edilir. Ya-
flad›klar›n›, gördüklerini, çevresindeki izlenimlerini hiçbir ya-
payl›¤a kaçmadan, oldu¤u gibi, aç›kça, kolay anlafl›lan, ak›c›,
gerçekçi ve yak›n bir tarzda yazm›flt›r. Onun için gerçek olan,
yaflamd›r, hiç flaflmayan fley de ak›l ve sa¤duyudur. Rubailerin-
de softal›¤›, haks›zl›klar› ve saçmal›klar› ince bir dille yerer. Aflk,
sevinç ve flarap, hayattan zevk alma gibi konularda 200 kadar
rubai yazm›flt›r.
HAZAR DEN‹Z‹,
Avrupa-Asya aras›nda, çok büyük bölümü
Asya topraklar›nda kalan, yeryüzünün en büyük kapal› denizi.
Alan› 424.000-436.000 km
2
aras›nda oynar, yüzey sular› deniz-
den 26-28 m. daha afla¤›dad›r. 6.000 km.ye yaklaflan k›y›lar›n›n
en büyük kesimi Rusya ve Kazakistan’da 5.390 km. ve güneyde
1.146 km.si ise ‹ran’da kal›r. Volga, Ural, Emba, Terek, Kura
(Aras ile birlikte) gibi büyük akarsularla beslenir; d›flar›ya ak›n-
t›s› yoktur. Üzerinde yo¤un bir deniz ulafl›m› yap›l›r.
HAZRET‹ MUHAMMET
MUHAMMET
HECE,
bir ya da birkaç sesten (ünlü ve ünsüz) oluflan ve bir
solukta ç›kar›lan ses öbe¤i. Türkçede her hecede yaln›z bir ün-
lü, yerine göre bir ya da birkaç ünsüz vard›r. Bir hece içinde en
az bir, en çok da dört harf bulunur. Heceler bafll›ca alt› grupta
toplanabilir. 1) Bir ünlüden oluflan hece. 2) Bir ünlü, bir ünsüz-
den oluflan hece. 3) Bir ünsüz, bir ünlüden oluflan hece. 4) Bir
ünsüz, bir ünlü ve bir ünsüzden oluflan hece. 5) Bir ünlü, iki ün-
süzden oluflan hece. 6) Bir ünsüz, bir ünlü ve iki ünsüzden olu-
flan hece. Türkçede iki ünsüzle bafllayan ve içinde hiç ünlü bu-
lunmayan hece yoktur. Arapça ve Farsça gibi kimi dillerde hece-
lerin ses de¤eri ayr›d›r. Türkçede bütün heceler ayn› de¤erdedir.
HECE VEZN‹,
dizelerdeki hece say›s›n›n eflitli¤ine dayanan
bir fliir ölçüsü. Birinci dizede aç›k ya da kapal› kaç hece varsa,
öteki dizelerde de o kadar hece bulunur.
HECEC‹LER,
Cumhuriyet döneminde halk flairleri d›fl›nda
hece ölçüsüyle yazan flairlere verilen genel ad. Bafllang›çta hece-
nin befl flairi ad›yla da an›lan Faruk Nafiz Çaml›bel, Orhan Seyfi
Orhon, Halit Fahri Ozansoy, Enis Behiç Koryürek ve Yusuf Ziya
Ortaç için kullan›lm›fl, daha sonra hece ölçüsünü benimseyen
Cumhuriyet dönemi flairleri bu adla an›lm›fllard›r. Hececi fliir
1940’lara dek yayg›nl›¤›n› korumufltur. Cumhuriyet’ten sonra da
yazmay› sürdüren hecenin befl flairinin yan› s›ra Ali Mümtaz Aro-
lat, Kemalettin Kamu, Necmettin Halil Onan, Ahmet Hamdi Tan-
p›nar, Necip Faz›l K›sakürek, Ahmet Muhip D›ranas, Ömer Bed-
rettin Uflakl›, Ahmet Kutsi Tecer, Cahit S›tk› Taranc›, Behçet Ke-
mal Ça¤lar gibi flairlerle Yedi Meflaleciler’den Sabri Esat Siya-
vuflgil, Ziya Osman Saba, Yaflar Nabi Nay›r, Vasfi Mahir Koca-
türk, biçim olarak hece ölçüsünü sürdüren flairlerin bafll›calar›d›r.
HEGEL, Georg Wilhelm Friedrich
(1770 Stuttgart -
1831 Berlin), Alman filozof. Tübingen’de dinbilim ve felsefe
okudu, orada Hölderlin ve Schelling ile çal›flt›. Bern’de ve
Frankfurt’ta e¤itmenlik yapt›. 1801’de Jena Üniversitesi’ne girdi.
Askerlik görevinden sonra 1808’de Nürnberg Klasik Lisesi’nde
felsefe ö¤retmeni oldu. 1816-1818 aras›nda Heidelberg Üniver-
sitesi’nde dersler verdi, 1818’de Berlin Üniversitesi’ne geçti.
Koleradan öldü. Kant’tan sonra Hegel, Yeni Ça¤’›n en sistema-
tik filozofu say›l›r. Kant’ta az çok belirgin bir biçimde ortaya ç›-
kan ve daha sonra Marx felsefesinin temellerinden birini olufl-
turacak olan bütünsellik kavray›fl›, ilk köklü anlat›m›n› Hegel’de
bulur. Hegel’e göre bir bütün vard›r, bu bütün, karfl›tlar›n olufl-
turdu¤u bir bütündür. Bafll›ca yap›tlar›: “Leben Jesu” (‹sa’n›n
Yaflam›, 1795), “Olumlu Din Fikrinin Elefltirisi” (1807), “Logik”
(Mant›k Bilimi, 1812-1816), “Enzyklopädie der Philosophisc-
hen Wissenschaften in Grundriss” (Felsefî Bilimler Ansiklope-
disi, 1817), “Grundlinien der Philosophie des Rechts” (Hukuk
Felsefesinin ‹lkeleri, 1818), “Vorlesungen über die Philosophie
der Geschichte” (Tarih Felsefesi Üzerine Dersler, 1821), “Äst-
hetik” (Estetik, 1832), “Din Felsefesi” (1832), “Do¤a Felsefesi”
(1842), “Ruh Felsefesi” (1845).
HEK‹ML‹K
TIP
HEKTAR,
on bin metrekareye eflde¤erde yüzey ölçü birimi.
K›saca “ha” simgesiyle gösterilir ve arazi alanlar›n›n ölçümle-
rinde kullan›l›r.
HEL‹KOPTER,
dik olarak havalan›p inebilen, havada düfl-
meden durabilen, gövdesini ayn› do¤rultuya getirme zorunlulu-
1...,300,301,302,303,304,305,306,307,308,309 311,312,313,314,315,316,317,318,319,320,...672
Powered by FlippingBook