okul ansiklopedisi - page 313

HIÇKIRIK,
diyafram›n kas›lmas› ve akci¤erlerdeki havan›n
birdenbire ve gürültüyle d›flar› at›lmas› biçiminde gerçekleflen ir-
kilme refleksi. Diyafram›n birdenbire kas›lmas›yla kar›n ve gö¤üs
sars›l›r; bunun sonucunda küçük dil s›k›fl›r, hava h›zla geçerken
ses tellerini fliddetle titrefltirerek h›çk›r›k sesini oluflturur. Ne-
denleri çeflitlidir. Sinirsel nedenlerden, hava yutma, fazla yemek
yeme yüzünden olabilece¤i gibi kimi hastal›klara ba¤l› olarak da
ortaya ç›kar. Ayr›ca meme ça¤›ndaki çocuklarda s›k görülür.
HIDRELLEZ,
yaz›n bafllang›c› say›lan 6 May›s günü ve o
gün yap›lan flenliklere verilen ad. Bu konudaki efsanelerden bi-
rine göre Tanr›, puta tapan ‹srailo¤ullar›’n› do¤ru yola getirsin
diye ‹lyas Peygamber’i gönderdi; ‹srailo¤ullar› onu kovdular ve
Tanr›’n›n gazab›na u¤rad›lar; hatalar›n› anlayan ‹srailo¤ullar› ‹l-
yas’› aray›p buldular; o da ‹srailo¤ullar›’na do¤ru yolu gösterdi.
Onun geçti¤i her yerde su f›flk›r›yor ve her taraf yeflilli¤e bürü-
nüyordu. Bu yüzden ona H›z›r ‹lyas dediler. Di¤er bir efsaneye
göre H›z›r ve ‹lyas adl› iki peygamber ölümsüzlü¤e ermifllerdi.
Her y›l›n 6 May›s›’nda buluflur ve darda olan insanlar›n yard›m›-
na koflarlard›. Bu yüzden 6 May›s halk aras›nda bayram gibi
kutlan›r, insanlar arzu ettikleri fleyleri yaz›p ya da flekillerini ya-
p›p gül a¤ac›na asar ya da k›y›larda denize salarlar.
HINÇAK CEM‹YET‹,
Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nda Ermeni
halk›na ba¤›ms›zl›k kazand›rmak amac›yla kurulan dernek
(1887). ‹sviçre’de kuruldu. Merkezi daha sonra Londra’ya tafl›n-
d›. H›nçak (Çan Sesi) isimli bir gazete ç›kard›. 1890 y›l›nda ‹s-
tanbul’da Türkiye merkezi aç›larak kuruluflu tamamland›. 1894
y›l›nda Ermeni Patri¤i Matyos ‹zmirliyan baflkan oldu. Osmanl›
‹mparatorlu¤u s›n›rlar› içinde çal›flan di¤er yöneticiler Avedis
Nazarbegyan, Azad ve fiamarov’du. Dernek, Marksizm’den etki-
lenmifl sosyal demokrat bir program› savunuyordu.
HIRVAT‹STAN CUMHUR‹YET‹,
Balkan Yar›mada-
s›’nda devlet. Bat›da Adriyatik Denizi’ne k›y›s› vard›r; kuzeybat›-
s›nda Slovenya, kuzeyinde Macaristan, do¤usunda S›rbistan ve
güneyinde Bosna-Hersek’le s›n›rl›d›r. Ülke topraklar› üç bölüme
ayr›l›r: güneyde Adriyatik’le Drava Irma¤› (Macar s›n›r›) aras›n-
da as›l H›rvatistan bulunur; bu bölgede birçok ürün ekilir (tah›l,
tütün, ba¤c›l›k), ormanc›l›k veya Karst platolar›nda koyun yetifl-
tiricili¤i ve ekim yap›lan büyük polyeler vard›r; do¤uda, Drava
ve Sava ›rmaklar› aras›nda, Slovenya’n›n verimli ovalar› yer al›r
(tah›l, s›¤›rc›l›k); bat›daki ‹stria’da, Akdeniz iklimi hüküm sürer
ve teraslama ekim yap›lan Dalmaçya k›y›lar› boyunca Bosna-
Hersek’e kadar uzanan Dinar S›rada¤lar› (Kapela, Velebit, Dina-
ra) ve adalar bulunur. Yüzde 80’i H›rvat ve Katolik olan nüfusun
yüzde 15’i S›rp’t›r. K›sa zaman önce sanayileflmeye geçilirken,
yerel do¤al kaynaklarla (‹stria kömürü [Rafla’da], linyit, petrol
[Sisak Rafinerisi] ve Slovenya’da do¤al gaz, hidroelektrik) bir-
likte ‹stria ve Dalmaçya’daki demir filizi (Caprag çelik fabrikas›)
ile boksit (Razine dökümevi) kaynaklar› kullan›labilmifltir. Bafl-
l›ca flehirleri olan Karlofça, Osijek, Pula, Rijeka, Sibenik, Sisak,
Slavonski, Brod, Split, Varazdin ve Zagreb’de birçok sanayi ko-
lu geliflmifltir (metalürji, makine, tekstil, kimya, g›da, vb). Dal-
maçya k›y›s› ve adalarda (Cres, Krk, Losinj), ayr›ca Brioni, Dub-
rovnik, Split, Zadar ve ‹stria’da (Opatija, Porec, Rovinj) turizm
önemlidir. Bir otoyol, Zagreb’i ‹talya ile Belgrad’a ba¤lar ve ku-
zeydeki birçok kapl›ca merkezine veya daha içerilerde olan göl-
lerle çevrili Plitvice Ulusal Park›’na kolayl›kla gidilebilmesini
sa¤lar. H›rvatistan 925’te krall›k hâline geldi ve 1102’de Maca-
ristan Krall›¤›’yla birleflmek zorunda kald›ktan sonra Habsburg-
lar’›n hâkimiyeti alt›na girdi. Bununla birlikte, kendi unvan›
(ban) ve özerk bir yönetimi muhafaza etti. Türkler, 1526-1699
y›llar› aras›nda ülkenin bir bölümünü iflgal ettiler. H›rvatistan, I.
Napoleon döneminde, ‹llyria eyaletlerinden biri oldu. XIX.
yy’da, H›rvatlar ulusal ve siyasal bir uyan›fl yaflad›lar. 1848’de-
ki devrimci patlamadan yararlan›p Habsburglar›n yan›nda yer
alarak Macaristan’a baflkald›rd›lar; ama ikili Avusturya-Maca-
ristan monarflisi onlara XIX. yy sonunda sadece dille ilgili taviz-
ler verdi. H›rvatlar, 1918’de S›rplar ve Slovenlerle birleflerek
Yugoslavya Krall›¤›’n› oluflturdular. Bununla birlikte, Belgrad’›n
merkezîlefltirme politikas›, çok geçmeden H›rvat milliyetçileri-
nin tepkilerine neden oldu. H›rvat milliyetçileri, Yugoslavya’n›n
Mihver Devletler taraf›ndan iflgal edilmesini f›rsat bilerek S›r-
bistan’dan koptular ve Nisan 1941’de, kurulur kurulmaz Hitler
ve Mussolini taraf›ndan tan›nan “ba¤›ms›z” bir devlet olufltur-
dular. 1945’te H›rvatistan, Federal Yugoslavya Devleti’ne ba¤l›
bir halk cumhuriyeti oldu. H›rvatistan 1991’de ba¤›ms›zl›¤›n›
ilân etti ve BM’nin Mart 1992’deki müdahalesine kadar Yugos-
lav federal kuvvetlerinin yürüttü¤ü silâhl› bir sald›r›ya karfl› koy-
mak zorunda kald›.
HIYAR,
kabakgillerden, bir y›ll›k otsu bir bitki
(Cucumis
sativus)
ve bunun meyvesi (salatal›k). Anayurdu Hindis-
tan’d›r. Sürüngen gövdeli ve sülüklü bir bitkidir. Yapraklar› ge-
nifl, parçal› ve sert, çiçekleri bircinsli ve sar› renklidir. Meyvesi
uzun ve iri, gevrek ve sulucad›r. Birçok çeflidi vard›r. Deriyi yu-
muflat›c› etkisi nedeniyle merhem yap›m›nda ve kozmetik sana-
yiinde de kullan›l›r.
HIZ,
hareket hâlindeki bir cismin belli bir yönde, birim zaman-
da ald›¤› yol (simgesi v).
HIZIR,
ölümsüzlü¤üne inan›lan peygamberlerden biri. Efsa-
nelere göre, kardefli ‹lyas ile birlikte ab›hayat denen ölümsüzlük
suyunu içti. Kardefli denizde, kendisi karada, bafl› s›k›flanlara
yard›ma koflar. Baz› rivayete göre Kuran’da Musa ile yolculuk
etti¤i anlat›lan kifli H›z›r’d›r. Ad›n› iki kardeflten alan “h›drellez
günü” (6 May›s) H›z›r ile ‹lyas’›n her y›l bulufltuklar› gündür.
HIZIR RE‹S
BARBAROS HAYRETT‹N PAfiA
H‹C‹V,
bir kimseyi, nesneyi, yeri, bir inanc› ya da düflünüfl bi-
çimini yermek, toplumun ya da düzenin aksayan, kusurlu yan-
lar›n› i¤neleyici, alayc› bir dille elefltirmek amac› tafl›yan man-
zum ürünlerin ad›; yergi; satir. Arapça “hecv”in (yermek) bozul-
muflu olan hicv sözcü¤ü, “medh”in karfl›t›d›r. Ço¤ulu hicviyyat
olup hiciv yazanlara heccâv ya da hecâ-gû denilmifltir. Halk
edebiyat›nda ise tafllama terimi kullan›l›r. ‹lk örneklerine Yunan
ve Lâtin edebiyatlar›nda rastlanan yerginin Bat›’da ayr› bir fliir
türü olarak geliflti¤i görülür. Türk edebiyat›nda da düzyaz› biçi-
minde hicivler yaz›lmakla birlikte genellikle naz›m ye¤lenmifltir.
Divan flairlerinin ço¤u hiciv say›labilecek fliirler söylemifllerse
313
H‹C‹V
1...,303,304,305,306,307,308,309,310,311,312 314,315,316,317,318,319,320,321,322,323,...672
Powered by FlippingBook