okul ansiklopedisi - page 343

‹STANBUL BO⁄AZI
343
birine yaklaflan dar iki yar›mada görünümünde olan ‹stanbul ili,
iklim bak›m›ndan oldukça çeflitli yörelere sahiptir. Bu çeflitlilik,
Türkiye’nin bafll›ca ana iklim bölgelerinin geçifl yeri üzerinde
bulunmas›n›n bir sonucudur. Kuzeyde, nemli Karadeniz; güney-
de, etkileri Marmara’n›n bat›s›nda da devam eden s›cak Akdeniz;
Çatalca yöresinde ise ‹ç Trakya’n›n az çok karasal iklimleri gö-
rülür. ‹stanbul, hem s›cakl›k hem de ya¤›fl rejimi bak›m›ndan
Karadeniz-Akdeniz aras›ndaki geçifl tipi özelli¤ini tafl›maktad›r.
‹lde büyük akarsular yoktur. Bununla beraber, plato düzlükleri
içine gömülü akarsular, boylar›na ve havzalar›n›n geniflli¤ine
göre, oldukça bol su tafl›rlar. Bafll›calar›, ilin kuzeydo¤u s›n›r›n-
da A¤va’da, Karadeniz’e dökülen Riva, Çanak Deresi, Anadolu
Yakas›’nda, bo¤aza kar›flan Küçüksu ve Göksu, Haliç’te son bu-
lan Alibey ve K⤛thane dereleri ile Terkos, Küçükçekmece ve
Büyükçekmece göllerine kar›flan sulard›r. Bu sular›n baz›lar›
üzerinde, ‹stanbul kentinin su gereksiniminin bir bölümünü
karfl›layan barajlar kurulmufltur. Fakat bu bak›mdan en büyük
kaynak Terkos Gölü’dür. Endüstrinin bafll›ca kollar›, dokuma
fabrikalar› ve her türlü trikotaj; giyim eflyalar› ve konfeksiyon;
çimento; flifle-cam; alkollü içkiler; sigara; deri ve kösele; ayak-
kab›; kimyasal maddeler (özellikle kauçuk mamulleri, sentetik
ve plastik eflyalar); madenî eflyalar; dökümhaneler, gemi yap›m›
ve onar›m›; bas›n ve yay›nd›r. Türkiye’nin en önemli kültür ve
sanat merkezi olan ‹stanbul’da üniversite ve yüksekokullar, bir-
çok yay›n ve bas›mevleri, uzun tarihî geçmiflini sonsuzlaflt›ran
birçok sanat yap›tlar›, dünyaca ünlü müzeler ve sanat galerileri
vard›r. Bütün bunlara eklenen dünyaca ünlü do¤al güzelli¤i
(Bo¤az, Adalar) nedeniyle, Türkiye’nin en canl› turizm merkezi-
dir. Türkiye’ye gelen yabanc› turist say›s›n›n yar›s›na yak›n›n›n
girifl kap›s› (hava, deniz ve kara ulafl›m›yla) ‹stanbul’dur. Bu sa-
y›ya iç turizm hareketleri de kat›l›nca, ‹stanbul’un bu bak›mdan
önemi daha da belirir. ‹stanbul, Asya ve Avrupa k›talar›n› birbi-
rine ba¤layan kara ve demiryollar›n›n; Karadeniz’i Akdeniz’e bir-
lefltiren denizyolunun ve uluslararas› havayollar›n›n bir dü¤üm
yeridir. Bu yollarda, ticarî eflya ve insan ulaflt›rmas› bak›m›ndan
Balkanlar’›n ve Orta Do¤u’nun en büyük merkezidir. Avrupa’dan
gelen karayolu, Haliç’i üç ve bo¤az› iki köprü ile aflar. Bu yollar
ve köprüler üzerinden akan yo¤un trafi¤e ayr›ca Sirkeci ve Ha-
rem aras›ndaki arabal› vapur seferleri de yard›mc› olur. Demir-
yollar› ulafl›m›n› iki ana gar paylafl›r: Sirkeci ve Haydarpafla. Bu
iki gar aras›nda da yük vagonlar› tafl›yan feribot seferleri yap›l›r.
D›fl ve iç limanlardan do¤ruca ‹stanbul’a gelen gemiler, bo¤az-
dan transit geçenler ve y›lda 100 milyondan fazla yolcu tafl›yan
kent içi seferleri, yo¤un deniz ulafl›m›n›n göstergeleridir.
1999’da geniflletilen uluslararas› Atatürk Hava Liman›’ndaki tra-
fik h›zla artmaktad›r. Tafl›ma ve ulaflt›rma ifllerinde, Türkiye bü-
tünü içinde bu derece büyük pay› olan ‹stanbul kenti, öte yan-
dan büyük bir trafik s›k›fl›kl›¤› içindedir. Özellikle kent içi trafi-
¤inde görülen bu s›k›fl›kl›k, kentin bafll›ca sorunlar›ndan biridir.
‹stanbul’un kurulufluyla ilgili olarak bulunabilen en eski kal›nt›-
lar, Fikirtepe’de (Kad›köy) yap›lan kaz›larda ortaya ç›km›flt›r.
Traklar›n Haliç dolaylar›nda, Fenikelilerin de bugünkü Kad›köy
dolaylar›nda yerlefltikleri bilinmektedir. Baz› kaynaklara göre,
Yunanistan’›n Megara kentinden gelenler, bugünkü Saraybur-
nu’na yerleflerek ‹stanbul’un çekirde¤ini oluflturmufllard›r. Yu-
nan egemenli¤inden sonra bir süre Roma egemenli¤inde kalan
kent, ‹.S. 395 y›l›nda Do¤u Roma ‹mparatorlu¤u’nun baflkenti
oldu. Hun ‹mparatoru Atilla, o dönemdeki ad› Konstantinopolis
olan kentin yak›nlar›na kadar geldi. 626’da Avar Türkleri, 668-
669’da, 673-674’te ve 713-714’te Araplar, 813’te Bulgar Türkle-
ri kenti kuflatt›larsa da alamad›lar. Daha sonra Peçenekler ve
Selçuklular, kentin yak›nlar›na geldiler. IV. Haçl› Seferi s›ras›n-
da, kent Lâtinlerin eline geçti. Bütün flehir ya¤maland›, yak›ld›
ve y›k›ld›. Sanat yap›tlar› ve kitaplar yok edildi. 1261’de Kons-
tantinopolis tekrar Bizansl›lar›n yönetimine girdi. 14. yüzy›l
bafllar›nda Osmanl›lar, Rumeli ve Anadolu Yakas›’nda, kentin
çevresini ellerine geçirdiler. 1397’de Y›ld›r›m Bayezit, 1411’de
Musa Çelebi, 1422’de II. Murat, kenti almak için giriflimde bu-
lundular. Sonunda II. Mehmet (Fatih), 53 gün süren bir kuflat-
madan sonra kenti ald› (29 May›s 1453) ve ‹stanbul, Osmanl›
Devleti’nin baflkenti oldu. Osmanl› Devleti’nin merkezi olarak
birçok toplumsal olaylara sahne olan kent, 1509’da ve 1894’te
iki büyük deprem geçirerek hasar gördü. 16 Mart 1920’de, I.
Dünya Savafl›’ndan galip ç›kan devletler taraf›ndan iflgale u¤ra-
d›. Kurtulufl Savafl› sonunda, 6 Ekim 1923’te iflgalden kurtar›ld›
ve 13 Kas›m 1923’te de baflkent olma niteli¤ini kaybetti.
‹STANBUL BO⁄AZI,
Karadeniz ile Marmara’y› birlefltiren
ve Asya’y› Avrupa’dan ay›ran bo¤az. Bo¤az, ‹stanbul ilini kuzey-
den güneye ‹stanbul ve Anadolu yakas› olarak ikiye bölerek ve
kuzeydo¤u-kuzeybat› yönlerinde dirsekler oluflturarak uzan›r.
Bo¤az’›n iki k›y›s›na Bo¤aziçi denir. Bo¤az’›n Karadeniz’e aç›lan
ucu Anadolu ve Rumeli fenerleri, Marmara’ya aç›lan ucu ise Sa-
rayburnu-K›zkulesi aras›d›r. Bu iki nokta aras›nda Bo¤az’›n
uzunlu¤u kufl uçuflu 29,9 km., girinti ve ç›k›nt›lar›yla birlikte
K›zkulesi’nden Anadolufeneri’ne 35 km., Sarayburnu’ndan Ru-
melifeneri’ne (Haliç ile birlikte) 55 km.dir. Geniflli¤i yer yer de-
¤iflir. En genifl yeri kuzeyde iki fener aras› 3,6 km., en dar yeri
ise ortalarda Anadolu ve Rumeli hisarlar› aras›nda 698 m.dir.
Bo¤az’›n iki k›y›s› birbirine karfl› burunlar ve koylarla az çok pa-
ralel iki çizgi oluflturur. Üsküdar ç›k›nt›s›-Dolmabahçe girintisi,
Ortaköy ç›k›nt›s›-Çengelköy girintisi, Kandilli Burnu-Bebek ko-
yu, Yeniköy ç›k›nt›s›-Beykoz koyu, Serviburnu ç›k›nt›s›-Büyük-
dere koyu, iki yakada hep birbirlerinin karfl›s›na düflen girintiler
ve ç›k›nt›lard›r. Bu durum ‹stanbul Bo¤az›’na ola¤anüstü bir gö-
rünüm, Bo¤az yaflam›na, hatta iklimine az rastlan›r bir çeflitlilik,
liman ve tersane olanaklar› gibi birçok özellikler vermektedir.
Bo¤az k›y›lar›n›n co¤rafî yap›s› da ola¤anüstü güzellikte ve çe-
flitliliktedir. Bo¤az’›n deniz alt› topografyas› da çeflitlilik göste-
rir. Dipte k›y› yamaçlar›nda dökülen parçalar d›fl›nda yerli kaya-
lar yoktur. Daha çok kum, çak›l ve kavk› (deniz hayvanlar›n›n ka-
1...,333,334,335,336,337,338,339,340,341,342 344,345,346,347,348,349,350,351,352,353,...672
Powered by FlippingBook