okul ansiklopedisi - page 346

‹TFA‹YE
346
Simplon, Brenner), demir ve karayolu tünelleri ile afl›l›r. Yüksek
k›s›mlar› sürekli kar ve buzullarla kapl› olan Alpler, hidrolik
enerji üretimi ve Po Ovas›’n›n sulanmas› bak›mlar›ndan büyük
yarar sa¤larlar. 2) Appeninler Bölgesi: Alpler’den ayr›lan Appe-
ninler, bütün yar›maday› boydan boya keserler. Alp sistemine
ba¤l› olmakla beraber bu da¤lar›n yüksekli¤i 3.000 m.yi aflmaz.
En yüksek doruklar›, Gran Sasso d’‹talia’d›r (2.914 m.). 3) Po
Ovas›: Yeni oluflmufl bir arazidir; pliyosende, Adriya Denizi’nin
uzant›s› olan bir körfezdi. Po Ovas›, akarsular›n Alp ve Appenin-
ler’den tafl›y›p getirdikleri alüvyonlarla dolmufltur. Bu dolma
bugün de sürmektedir. Tar›m ve endüstri hayat› bak›m›ndan
‹talya’n›n en zengin ve en hayati bölgesidir. 4) Adalar: Sicilya,
yar›madadan dar Messina Bo¤az› ile ayr›l›r. Da¤l›k bir adad›r.
Etna Volkan› da Sicilya’dad›r. ‹kinci önemli ada olan Sardinya
eski bir masiftir. Bu iki büyük ada d›fl›nda, Tiren Denizi’nde da-
ha birçok küçük adalar vard›r. ‹talya’da genel olarak tipik bir Ak-
deniz iklimi egemendir. Ancak, Po Ovas›’nda, Alpler’in yüksek
k›s›mlar›nda bu iklim bozulur. Yine Appenin Yar›madas›’n›n Di-
nar Da¤lar›’na bakan do¤u k›y›lar› ile, Atlas Okyanusu etkilerini
daha kolay alabilen bat› k›y›lar› aras›nda da iklim az çok farkl›-
d›r. Do¤al nüfus art›fl› oran›, ekonomik bak›mdan az geliflmifl
baz› ülkelere göre fazla yüksek say›lmaz (1985 verilerine göre
%9,5). Böyle olmakla beraber, 1,5 yüzy›ldan beri nüfus art›fl› ve
meydana getirdi¤i yo¤unluk ‹talya için önemli bir sorun olmak-
tad›r. Arazi bak›m›ndan zaten küçük oluflunun yan› s›ra, tar›ma
elveriflsiz ya da az elveriflli topraklar›n genifl yer tutmas›, yeral-
t› kaynaklar› bak›m›ndan fakir oluflu bu durumun bafll›ca neden-
leridir. Bu yüzden ‹talya, 1,5 yüzy›ldan beri d›fl ülkelere, ço¤un-
lukla da okyanus afl›r› ülkelere en çok göçmen gönderen ülke-
lerden biri olmufltur. Bu göçler azalm›fl olmakla beraber, bugün
de sürmektedir. Ayr›ca baz› ‹talyanlar, Fransa, ‹sviçre, Belçika
ve Almanya gibi Avrupa ülkelerine çal›flmak üzere gitmekte ve
memleketlerini geçici olarak terk etmektedirler. Ekonomik alan-
da göze çarpan en önemli özellik, Kuzey ‹talya ile Güney ‹talya
(Mezzogiorno) aras›ndaki dengesizliktir. Bu dengesizlik, günü-
müzde de tümüyle giderilememifltir. ‹talya büyük bir endüstri
ülkesi olmakla beraber (ulusal gelirin % 40 kadar›n› bu sektör
sa¤lar), tar›m da oldukça önemlidir. Bafll›ca ürünler, bu¤day,
m›s›r, pirinç, üzüm ve flarap, zeytinya¤›, turunçgiller, flekerpan-
car› ve flekerdir. Enerji üretimi azd›r. Demir cevheri ve antimu-
an, c›va, kurflun, çinko, kükürt ve mermer az miktarda üretilir.
Bu nedenle ‹talya d›flardan kömür, petrol gibi yak›tlarla, baflta
demir olmak üzere madensel hammaddeler ithal eder. Bununla
birlikte, bol iflgücü, teknik olanaklar bak›m›ndan geliflmifllik,
co¤rafî yerinin sa¤lad›¤› avantajlar gibi nedenlerle ‹talya, en-
düstrinin bütün kollar›nda ilerlemifl bir ülkedir.
‹TFA‹YE
, yang›n söndürmekle
görevli örgüte verilen ad. Yang›n
felâketinden korunmak için, ilk
düzenli örgütün Roma’da kurul-
du¤u bilinmektedir. Bu örgütte,
7.000 kadar görevli bulunuyordu.
Yang›nla mücadelede, birbirine
eklenebilen merdivenler, baltalar ve demir çubuklar kullan›l›rd›.
Yang›n söndürmede ise aquarius (sucu) denilen binlerce görev-
li yan yana dizilirlerdi. Su bulunan yerden, yang›na kadar olan
mesafede su kovalar› elden ele verilerek ulaflt›r›l›rd›. Osmanl›lar-
da da, yang›nlar› önleme giriflimleri o tarihlere rastlar. Daha
sonra, 1712’de Fransa’dan bir uzman getirildi ve kendi yapt›¤›
körüklü tulumba o zamanki iki yang›nda kullan›ld›. Osmanl›lar-
da çeflitli geçifl devrelerinden sonra 1871 y›l›nda itfaiye, ordu-
nun bir kolu olarak göründü. ‹tfaiyeler 25 Eylül 1923’ten beri be-
lediyeler bünyesinde çal›flmaktad›rlar. 1937’den beri, ‹stan-
bul’da bir itfaiye okulu vard›r.
‹TT‹HAT VE TERAKK‹,
II. Meflrutiyet’in ilân›n› sa¤layan
ve Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun son y›llar›ndaki bütün olaylarda
önemli rol oynayan siyasî kurulufl. ‹stanbul’da 1889 y›l›nda, t›b-
biye ö¤rencilerinin kurdu¤u ‹ttihad-› Osmani Cemiyeti, Paris’te-
ki Jön Türkler’den Ahmet R›za Bey ile iliflki kurduktan sonra Os-
manl› ‹ttihat ve Terakki Cemiyeti ad›n› ald›. ‹stanbul’da fazla ge-
liflemeyen Cemiyet’in üyelerinin bir k›sm›, II. Abdülhamit’in po-
lisi taraf›ndan yakaland›, di¤erleri ise Avrupa’ya kaçt›lar. Tüm
Jön Türkler’i bu program çevresinde birlefltirmek amac›yla
1902’de Paris’te toplanan kongrede iki farkl› görüfl ortaya ç›kt›.
Ahmet R›za Bey’in taraftarlar›, rejimi de¤ifltirmek için yabanc› bir
devletin müdahalesinin gerekmedi¤ini savunuyor; merkezci, te-
kelci ve reformlar› yukardan afla¤›ya uygulayacak bir devlet ya-
p›s› öngörüyorlard›. Prens Sabahattin ve çevresindekiler ise, re-
jimin de¤ifltirilebilmesi için yabanc› bir devletin müdahalesini
gerekli görüyor, hür teflebbüsçü, ademi merkeziyetçi (yerinden
yönetim) ve liberal bir devlet yap›s›n› savunuyorlard›. Bu tart›fl-
ma bir ayr›l›kla sonuçland› ve Ahmet R›za Bey grubunun ad de-
¤ifltirerek yeniden kurduklar› Terakki ve ‹ttihat Cemiyeti h›zla ge-
liflti. Eylül 1906’da Selânik’te kurulan Osmanl› Hürriyet Cemiye-
ti ile 1907 y›l›nda birleflerek daha da güçlendi. Örgütün liderleri
olan posta memuru Talat Bey, Ahmet R›za Bey, Doktor Naz›m, 3.
Ordu subaylar›ndan kola¤as› Niyazi Bey (Resneli), binbafl› Enver
Bey, ‹smail Hakk› Bey, Mithat fiükrü, ‹smail Canbulat vd.; Os-
manl› ‹mparatorlu¤u’nun parçalanmas›n› önleyecek tek yolun,
1876 Anayasas›’n›n yeniden yürürlü¤e konmas› oldu¤unu düflü-
nüyorlard›. Hükümeti buna zorlamak için, kola¤as› Niyazi Bey ve
binbafl› Enver Bey, Temmuz 1908’de yandafllar›yla birlikte da¤a
ç›kt›lar. II. Abdülhamit taraf›ndan örgütü da¤›tmak üzere Rume-
li’ye gönderilen fiemsi Pafla da, ittihatç›lar taraf›ndan öldürül-
müfltü. 7 Temmuz’da ittihatç›lar Y›ld›z Saray›’na bir telgraf çeke-
1...,336,337,338,339,340,341,342,343,344,345 347,348,349,350,351,352,353,354,355,356,...672
Powered by FlippingBook