KAKMACILIK
358
gazetelerinde sekreter yard›mc›l›¤›, röportaj yazarl›¤› yapt›. Bir
ara senaryo yazd›. Cumhuriyet Ansiklopedisi’nde çal›flt›. Milli-
yet ve Koza yay›nlar›n› yönetti; Kitaplar Dergisi’ni ç›kard›. Kay-
nak ve Varl›k dergilerinde (1949-1954) ç›kan fliirleriyle ad›n›
duyuran Tar›k Dursun, 1951’den sonra Yeditepe, Seçilmifl Hi-
kâyeler, Mavi, Yenilik, Dost, Yelken, Ataç, Varl›k, Türk Dili der-
gilerinde yay›mlad›¤› öykülerle tan›nd›. Bafll›ca yap›tlar›: “Ha-
sangiller” (öyküler, 1955), “R›za Bey Aile Evi” (roman, 1957),
“‹nsan Kurdu” (roman, 1959), “Güzel Avrat Otu” (öyküler, 1960,
TDK Öykü Ödülü), “Deve Tellal, Pire Bakkal ‹ken” (masallar,
1960), “Ünlü Sinema Rejisörleri” (inceleme, 1963), “Sevmek
Diye Bir fiey” (öyküler, 1965), “Aflk›n Dünü, Bugünü, Yar›n›”
(senaryo, 1966), “Yaban›n Adamlar›” (öyküler, 1966, Sait Faik
Hikâye Ödülü), “Denizin Kan›” (roman, 1968, 1980’de TV dizisi
oldu.), “Taflbasmas›” (halk öyküleri, 1972), “Ba¤r›yan›k Ömer
ile Güzel Zeynep” (öyküler, 1972), “Gün Döndü” (roman,
1974), “Bahriyeli Çocuk” (öyküler, 1976), “Kayabafl› Uygarl›¤›-
n›n Yükselifli ve Birdenbire Çöküflü” (roman, 1980), “Alçaktan
Uçan Güvercin” (roman, 1981). “Kurflun Ata Ata Biter” (1989,
Orhan Kemal Roman Ödülü), “Ona Sevdi¤imi Söyle” (1985, Sa-
it Faik Hikâye Ödülü), “Ba¤›flla Onlar›” (roman, 1989), “Otobü-
süm Kalk›yor” (roman, 1990), “A¤açlar Gibi Ayakta” (roman,
1990), “Ben Unutmadan” (deneme, 1994), “Benim Dedem Bir
Tane” (2003), “At›m Kaçt› Ben Vuruldum” (2004).
KAKMACILIK
, maden ve a¤aç üzerine süslemeler yapma
sanat›. Dövülerek istenilen biçim verilen eflyan›n içi, dayan›kl›-
l›¤›n› art›rmak için, zift, horasan ve parafin kar›fl›m› bir maddey-
le doldurulur ve sonra eflyan›n üzerine çelik kalem ve çekiç dar-
beleriyle istenilen süsler ifllenir. Daha sonra ayn› madde eritile-
rek eflya cilalan›r. A¤aç üzerine kakmac›l›k, kap›, dolap, rahle,
konsol, kürsü ve çekmecelerin üzerine çelik kalemlerle aç›lan
oyu¤a sedef s›k›flt›r›larak yap›l›r.
KAKTÜS
, ikiçeneklilerin kak-
tüsgiller familyas›ndan kimi bitki-
lerin ortak ad›. Bu bitkilerin hepsi-
nin anayurdu Güney Amerika’d›r.
Kaktüs ad› alt›nda tan›nan bitkiler,
belli bir cins olmay›p kaktüsgiller-
den birçok bitki cinsindendirler.
Kaktüs (Echinocactus), hintinciri
ya da firavuninciri (Opuntia), Cer-
cus, Manillaria gibi. Bunlar›n ortak
özellikleri gövdelerinin etli, yaprak-
lar›n›n diken biçimine dönüflmüfl
olmas›d›r. Çiçekleri ise genellikle saps›z, teker teker, büyük ve
parlak renklidir. Salon bitkileri aras›nda önemli bir yeri vard›r.
Bak›mlar› kolayd›r. Esas olarak s›cak iklim bitkisi olmalar›na
karfl›l›k, dünyan›n her yerinde; özellikle kapal› yerlerde süs bit-
kisi olarak yetifltirilir.
KALDIRAÇ
, bir noktas› sabit olan ve küçük bir kuvvetle a¤›r
yükleri kald›rmaya ya da büyük dirençleri yenmeye yarayan ba-
sit makine. Günlük hayatta kullan›lan say›s›z kald›raç vard›r.
Birçok karmafl›k makinede de kald›raçlardan yararlan›l›r. Her
kald›raçta bir dayanma noktas›, yani sabit bir nokta ve biri di-
rencin ya da yükün, öbürü de kuvvetin uygulanma noktalar› ol-
mak üzere toplam üç nokta önem tafl›r. Kald›raçlar, bu üç nok-
tan›n karfl›l›kl› konumuna göre üç çeflide ayr›l›r. Birinci kald›raç
çeflidinde (makas, terazi) dayanma noktas›, dirençle kuvvet ara-
s›ndad›r. ‹kinci kald›raç çeflidinde (f›nd›kk›ran, el arabas›) di-
renç, dayanma noktas›yla kuvvetin uyguland›¤› noktalar aras›n-
da yer al›r. Üçüncü kald›raç çeflidinde (mafla, gaz pedal›) ise,
kuvvetin uygulanma noktas›, dayanma noktas›yla direncin uy-
guland›¤› nokta aras›ndad›r. K›sacas› birincide dayanma nokta-
s›, ikincide direnç, üçüncüde kuvvet ortadad›r.
KALDIRMA KUVVET‹
, ak›flkanlar›n, içlerinde bulunan
cisimlere yerçekimiyle z›t yönlü olarak uygulad›klar› kuvvet. Ar-
flimet ilkesine göre, bir ak›flkana bütünüyle ya da k›smen dald›-
r›lan bir cisim, yer de¤ifltirtti¤i ak›flkan›n a¤›rl›¤›na eflit bir kuv-
vetle yukar› do¤ru kald›r›l›r. Bu kald›rma kuvveti, yer de¤ifltirmifl
olan ak›flkan›n a¤›rl›k merkezinden geçecek biçimde etkir. Söz
konusu cismin dengede olmas› için, kald›rma kuvvetinin cismin
a¤›rl›¤›na eflit olmas› ve bu kuvvetin, cismin a¤›rl›k merkezinden
geçmesi gerekir.
KALE
, stratejik önemde bir yeri korumak ve güvenli bir karar-
gâh olmak üzere yap›lm›fl, d›flar›ya karfl› savunma düzenekleri
oluflturulmufl yap›. Kaleler, tarihin ilk y›llar›ndan beri yap›lm›fl
ve çeflitli biçimlerde kullan›lm›fllard›r. Genellikle yol kavfla¤›,
bir anayol, geçit, da¤lar aras›ndaki bir bo¤az, denize uzanan bir
burun, k›y›ya yak›n adac›klar, köprübafllar› vb. gibi yerlerin sa-
vunmaya sa¤lad›¤› olanaklarla birlefltirilerek yap›lm›fllard›r.
Topçulu¤un geliflmesiyle kale mimarisinde de¤ifliklikler ortaya
ç›km›fl ve hemen hemen son kaleler say›labilecek Maginot ve
Siegfried hatlar› da, modern savafl tekni¤i karfl›s›nda art›k kale-
lerin modas›n›n geçti¤ini kan›tlam›flt›r.
KALEBENTL‹K
, eskiden siyasî suçlulara uygulanan bir-
lefltirilmifl hapis ve sürgün cezas›. Ölünceye dek ve geçici (3-15
y›l) olmak üzere ikiye ayr›l›rd› ve suçlu, ceza süresince kapat›l-
d›¤› kaleden ç›kamazd›.
KALEVALA
, Fin halk destan›. Avrupa halk destanlar›n›n en
eskilerinden biri olmas›na karfl›n, ancak 19. yüzy›lda son flekli-
ni alm›flt›r (1849). Elias Lönnrot, Carelial› ozanlar›n fliirlerini
derleyerek oluflturdu¤u bu destan› 1835 ve 1849’da yay›mla-
m›flt›r. Kalevala, befl halk kahraman›n›n serüvenlerini anlat›r:
Halk ozan› Väinämöinen, demirci ‹lmarinen, maceraperest Lem-
minkäinen, avc› ve serf Kullervo. Bu kahramanlar›n serüvenleri,
tarihî olarak Fin-Lapon savafllar› döneminde geçmektedir. Des-
tanda, bir dizi ayr› öykü vard›r. Kalevala, Finlandiya için ulusal
bir simge hâline gelmifl, di¤er sanat dallar›nda yayg›n olarak
kullan›lm›flt›r. 23.000 dizeden oluflan destan, Avrupa’da konu-
flulan temel dillerin hemen hepsine çevrilmifltir.
KALITIM
, canl› varl›klardaki özelliklerin kuflaktan kufla¤a
geçmesi, soyaçekim. Canl› türlerinde görülen özelliklerin ku-
flaktan kufla¤a nas›l geçti¤i uzun zaman bilim adamlar›n› u¤rafl-