KAND‹L
362
KAND‹L
, Müslüman örf ve törelerine göre, dince kutsal say›-
lan olaylar›n y›ldönümlerine rastlayan günlere verilen ad. Böy-
lece kutsal günlerin gecelerinde eskiden kentlerde cami, mescit
ve benzeri yerler genellikle kandillerle donat›ld›¤›ndan, bu kut-
sal günlere bu ad verilmifltir. Kandil günlerinin kutlanmas›n›n
Abbasî Hilafeti ile bafllad›¤› tahmin edilmektedir. Dinî gün ve
gecelerin kutlanmas›n›n bafllang›çta bir bayram hevesi ve anla-
y›fl› içinde oldu¤u, fakat zamanla ve dinî bask› ile bu gün ve ge-
celerin mistik bir hüviyet kazand›¤› bilinmektedir. Anadolu
Türklerinde kandil günlerinin kutlanmas› hakk›ndaki bilgileri-
miz, Mevlit ile ilgili bulunmaktad›r. Kandil gecelerinde camile-
rin, özellikle minarelerin donat›lmas›, III. Murat devrine rastla-
maktad›r. Mevlit törenleri ise Sultanahmet Camii’nin tarihi ile
beraberlik göstermektedir. Bu dinî günlerde, küçüklerin büyük-
leri ziyaretleri, kandilini kutlama âdetleri sürmektedir. Bu gibi
gecelerde Kuran ile birlikte, genellikle Süleyman Çelebe’nin
Mevlit’i ve ilâhiler okunur. Müslümanlar›n kutsal sayd›¤› kandil
geceleri flunlard›r: Mevlit Kandili (12 Rebiülevvel), Regaip Kan-
dili (Recep ay›n›n ilk Cuma gecesi, Perflembe’yi Cuma’ya ba¤-
layan gece), Miraç Kandili (27 Recep), Beraat Kandili (15 fia-
ban) ve Kadir Gecesi (27 Ramazan).
KAND‹L
, haznesine konan s›v› ya¤ içine sark›t›lan bir fitilin
yak›lmas› yoluyla ›fl›k elde edilen ilkel ayd›nlanma arac›.
KAND‹LL‹ RASATHANES‹
, ‹stanbul’da Kandilli s›rtla-
r›nda kurulmufl araflt›rma ve gözlemevi. 1911’de Fatin Hoca ta-
raf›ndan kuruldu. Sonradan, 15 m. yüksekli¤inde bir günefl ku-
lesiyle 20 m. uzunlu¤unda bir optik laboratuvar› eklendi. Rasat-
hanede, astronomi ve jeofizik araflt›rmalar› sürdürülmekte, en-
lem ve boylam belirlemeleri, saat ayar›, sismoloji, meteoroloji,
jeomanyetizma alanlar›nda bilgi üretilmektedir. Türkiye’nin en
eski deprem kay›t istasyonu buradad›r. Her gün hava tahmin ra-
porlar› ve meteoroloji istatistikleri yay›nlar. Kuruluflundan
1982’ye kadar Millî E¤itim Bakanl›¤›’na ba¤l› olan gözlemevi,
bu tarihte Bo¤aziçi Üniversitesi’ne ba¤lanm›flt›r.
KANGREN
, dokular›n, kendilerini besleyen kan damarlar›n›n
t›kanmas› sonucunda canl›l›klar›n› yitirip çürümeleri. Ölü bölge,
çevresinden, daha sert oluflu ve aç›k ya da koyu mavi rengiyle
ayr›l›r. Kangren, geriye dönüflü olmayan bir olayd›r. Tedavisi an-
cak, kangrenli bölümün kesilip at›lmas› biçiminde olur. Kangre-
nin en s›k görüldü¤ü yerler, kollar ve bacaklar; nedenleri ise
çarpmalar, donma ya da yanmalar, fleker hastal›¤›ndan kaynak-
lanan kan bozuklu¤u, damar t›kanmalar›, enfeksiyonlar vb.dir.
K A N G U R U
,
memelilerin keseli-
ler tak›m›ndan kimi
hayvanlar›n ortak
ad›. Avustralya’da,
sürüler hâlinde ya-
flarlar. Otçuldurlar.
Bafllar› küçük, ön
bacaklar› k›sa ve zay›f, arka bacaklar› uzun, kuvvetli ve s›çrama-
ya elverifllidir. S›çrarken, uzun k›ll› kuyruklar›n› da destek olarak
kullan›rlar. Tüyleri toprak rengindedir. Ses ç›karamazlar. Diflile-
rinin karn›nda, yavrular›n› tafl›maya yarayan bir cep bulunur.
Gebelik süreleri 5 ayd›r; daha sonra 6 ay yavrular›n› ceplerinde
tafl›rlar. 50 kadar türü vard›r: Kaya kangurusu (Petrogale peni-
cillata), a¤aç kangurusu (Dendrolagus ursinus) vb.
KANIK, Orhan Veli
(1914 ‹stanbul-1950 ‹stanbul), flair.
‹lkö¤renimini Galatasaray ve Ankara Gazi Lisesi ilk bölümlerin-
de yapt›. Ankara Erkek Lisesi’ni bitirdi (1933). ‹stanbul Edebiyat
Fakültesi Felsefe Bölümü’ndeki ö¤renimini yar›da b›rakarak
(1935), Ankara PTT Genel Müdürlü¤ü’nde (1936), Millî E¤itim
Bakanl›¤› Tercüme Bürosu’nda çal›flt› (1945). Tercüme Büro-
su’ndan ç›kar›l›nca (1947), baflka bir resmî görevde bulunmad›.
Sonraki yaflam›n› yazarl›k, çevirmenlik yaparak geçirdi. Yaprak
dergisini ç›kard›. ‹lk fliirleri Varl›k’ta yay›mland› (1936). Gele-
neksel fliir biçimleriyle bireysel duyarl›klar›n dile getirildi¤i fli-
irlerinin yan› s›ra, yeni aray›fllara da yöneldi¤i bu döneminde,
Mehmet Ali Sel takma ad›n› kulland›. Daha sonra Oktay Rifat ve
Melih Cevdet Anday ile birlikte, ilk kitaplar› “Garip” (1941)
ad›yla an›lan bir fliir ak›m›n› bafllatt›. Yap›tlar›: “Garip” (Oktay
Rifat ve Melih Cevdet ile birlikte, 1941), “Vazgeçemedi¤im”
(1945), “Destan Gibi” (1946), “Yenisi” (1947), “La Fontaine’in
Masallar›” (2 kitap, 1948), “Nasrettin Hoca Hikâyeleri” (1949),
“Karfl›” (1949). Ölümünden sonra bu kitaplar›na almad›¤› fliirle-
riyle, bu kitaptaki fliirleri birlefltirilerek bas›ld›: “Orhan Veli, Bü-
tün fiiirleri” (1951). Düz yaz›lar›, elefltirme ve öyküleri de ölü-
münden sonra bas›ld›: “Orhan Veli, Nesir Yaz›lar›” (1953, 2. ba-
s›m› “Denize Do¤ru” ad›yla, 1970).
KAN‹JE SAVUNMASI
, Osmanl› ordular›n›n Avusturyal›-
lara karfl› yapt›¤› savunma (1 Eylül-18 Kas›m 1601). Kanije Ka-
lesi, Macaristan’da Balaton Gölü’nün güneybat›s›nda, Drava
Nehri’ne akan bir suyun üzerindeki düz bir adada kuruluydu.
Kale çevresi batakl›k oldu¤undan ele geçirilmesi zor bir kale
olarak tan›n›rd›. Osmanl› ordusu, bu kaleyi 1600 y›l›nda ele ge-
çirdi ve kalenin y›k›lan yerleri onar›larak, 3.000 asker yerlefltiril-
di. Kanije beylerbeyi unvan›yla, 87 yafl›ndaki Tiryaki Hasan Pa-
fla kale komutanl›¤›na atand›. Ertesi y›l Arflidük Ferdinand,
60.000 kiflilik bir orduyla kaleyi kuflatt›. Fakat daha kuflatman›n
bafl›nda, Osmanl› birlikleri bir ç›k›fl harekât› yaparak düflman›n
moralini bozdular. Bu y›pratma savafl›, kuflatman›n sonuna dek
aral›kl› olarak sürdü. Uzun süren kuflatma, Avusturya ordusunu
büyük ölçüde y›pratt›. K›fl bast›rd›¤›nda, Osmanl› ordusunun da
yard›ma geldi¤ini duyan Arflidük Ferdinand, geri çekilme karar›
ald›. Avusturya ordusu geri çekilirken, Osmanl›lar kaleden ani
bir top atefli açt›lar ve ard›ndan, kalede 600 kifli b›rakarak, Avus-
turya ordusuna sald›rd›lar. Daha sonra Avusturya karargâh›na
girerek, Avusturya ordusunu kesin yenilgiye u¤ratt›lar. Bu zafer-
den sonra Hasan Pafla, Padiflah III. Mehmet taraf›ndan vezirli¤e
yükseltildi.
KAN‹fi
, bir süs köpe¤i cinsi. Zeki ve çok yeteneklidir. Beyaz,
kahverengi ya da siyah renkli, uzun ve k›v›rc›k tüylüdür. Cüce,
orta boylu ve büyük kanifl çeflitleri vard›r.
KANSER
, vücudun bir bölgesindeki hücrelerin gereksiz ve