KAPADOKYA
364
lerde daha çok görülür (Colarado Kanyonu). Kimi kanyonlarda
vadiyi oluflturan ›rmaklar halen akmaktad›r, kimindeyse yitip
gitmifl bir akarsu ve yeralt› ›rma¤›n›n izleri görülür. Deniz diple-
rinde de deniz kanyonu denilen kanyonlara rastlan›r.
KAPADOKYA
ya da
KAP-
PADOK‹A
, ‹lk Ça¤’da Anado-
lu’nun güneyde Toros Da¤lar›,
kuzeyde Karadeniz Da¤lar›, bat›-
da Tuz Gölü, do¤uda F›rat Irma-
¤› ile s›n›rl› iç bölgesine verilen
ad. Bölgede Kültepe, Bo¤azköy,
Aliflar gibi önemli yerleflim mer-
kezleri vard›. ‹.Ö. 2. bin y›lda bir
ticaret merkezi kuran Asurlular-
dan sonra Hititler bölgeye ege-
men oldular. ‹ki yüzy›l kadar sü-
ren Pers egemenli¤ine Büyük ‹s-
kender son verdi. Ard›ndan ku-
rulan ba¤›ms›z Kapadokya Kral-
l›¤›, Roma egemenli¤ine girdi.
‹.S. 4. yüzy›ldan, 11. yüzy›lda
Selçuklular›n Anadolu’ya gelifllerine dek Hristiyanl›¤›n önemli
bir merkezi durumunu korudu. Bu dönemden kalma kaya kilise-
leri ve freskler günümüze dek ulaflm›flt›r.
KAPALIÇARfiI
, ‹stanbul’un en eski ticaret merkezlerinden
biri. Kapal›çarfl›, bir mimarî bütünlük olmay›p çeflitli zamanlar-
da yap›lan inflaatlarla oluflmufltur. ‹stanbul’un fethinden hemen
sonra kâgir olarak yap›m›na baflland›. Önceleri üzeri aç›k bir
dükkânlar dizisi olan bu merkez, sonradan al›c›y› korumak ama-
c›yla, önce derme-çatma örtüler, ard›ndan da kiremit kapl› ah-
flap bir çat›yla örtüldü. 1588, 1652, 1660 y›llar›ndaki büyük
yang›nlarda önemli zararlar gören Kapal›çarfl›, 1894 depremiy-
le de büyük bir y›k›nt› geçirdi. 1943 ve 1955’te yeniden yanan
Kapal›çarfl›’da eski bir belgeye göre 4.399 dükkân, 2.195 hüc-
re, 497 tezgâh, 12 mahzen, 1 hamam, 1 cami, 10 mescit, 16
çeflme, 2 flad›rvan, 1 sebil, 8 kuyu, 1 türbe, 1 okul ve 24 han
bulunuyordu. Sonradan bu say›lar oldukça azalm›flt›r. Bugün
Kapal›çarfl› hareketli bir ticaret merkezi olma niteli¤ini korumak-
ta ve turistik özelliklere sahip bulunmaktad›r.
KAPALITOHUMLULAR
, yumurtac›klar› yumurtal›k to-
humlar› meyvenin içinde bulunan bitkileri kapsayan genel flube
(Angiospermae). Birçenekliler ve ikiçenekliler diye iki s›n›fa ay-
r›l›r. Renkli taçyapraklar›, ince telli, topuz biçiminde sar› baflç›k-
l› erkekorganlar›, boyuncuklu ve tepecikli yumurtal›¤› olan tipik
çiçekler yaln›z kapal›tohumlularda bulunur. En önemli özellikle-
rinden biri çifte döllenmedir. Di¤er bir özelli¤i, yumurtac›klar›-
n›n kapal› bir kutuda olmas›d›r. 300 kadar familyaya, 10 bin ka-
dar cinse, 170 bin kadar türe ayr›l›r.
KAPIKULE
, Bulgaristan ile Türkiye s›n›r›nda girifl ve ç›k›fl-
lar›n denetlendi¤i s›n›r kap›s›. Edirne’nin 18 km. bat›s›ndad›r.
Burada gümrük binalar›, turizm ve tan›tma bürosu, motel gibi
yap›lar vard›r.
KAP‹TAL‹ZM
, üretim araçlar›n›n özel mülkiyetin elinde ol-
du¤u iktisadî sistem. Özel mülkiyet, kiflilere ve kurulufllara ait
olabilir. ‹flçiler belli bir ücret karfl›l›¤› bu üretim araçlar›n›n iflle-
mesini ve üretimi sa¤larlar. Kapitalizm, serbest giriflimcili¤e ve
piyasa koflullar›na dayal›d›r. ‹ktisadî iliflkiler (pazar ve piyasa)
kapitalizmin izleyece¤i yöntemi ve siyaseti belirler. Kâr ve ka-
zanç, özel mülkiyet, kapitalizmin en belirgin nitelikleridir. Para-
n›n ve kredinin de k›s›tlay›c› koflullar alt›nda olmamas› ve olduk-
ça serbest dolafl›m sa¤lanmas› gerekir. Kapitalizm kendinden
bir önceki toplum düzeni olan feodalizmden do¤up geliflmifltir.
KAP‹TÜLÂSYONLAR
, bir devletin, baflka bir devletin
yurttafllar›na tan›d›¤› ayr›cal›klar. “Kapitülâsyon” terimi, birta-
k›m anlam de¤ifliklikleri geçirerek Eski Roma’dan beri kullan›l-
m›flt›r. ‹lk anlam›, “bir yerin teslimi için yap›lan anlaflma”d›r.
Daha sonra “bir devletin baflka bir devletin vatandafllar›na tan›-
d›¤› yarg› ba¤›fl›kl›¤›” anlam›nda kullan›lm›fl ve giderek baflka
ayr›cal›klar›n da tan›nmas›yla kapsam› genifllemifltir. Kapitülâs-
yonlar, genel olarak iki biçimde, ya iki tarafl› gerçek bir antlafl-
ma niteli¤inde ya da bir imtiyaz› belirleyen tek tarafl› yükümlü-
lükler olarak ortaya ç›kt›. Tarih boyunca çeflitli ülkeler ve devlet-
lerde görüldü: ‹ran, M›s›r, Japonya, Çin, Bizans, Osmanl› ‹mpa-
ratorlu¤u. Bafllang›çta, de¤iflik bir sosyal ve kültürel yap› içinde
yaflad›klar› için, Bat› ülkelerinden olanlara Do¤ulularca verilmifl
birer imtiyaz niteli¤indeydiler. Zamanla Bat›l›lar›n Do¤u ülkele-
ri üzerinde sömürgecilik politikalar›n› uygulamalar› için bir araç
oldular. Osmanl›larda ilk kapitülâsyonlar daha I. Murat zama-
n›nda verilmeye bafllanm›flt›. Osmanl› Devleti’nin yapt›¤› ilk bü-
yük kapitülâsyon antlaflmas›ysa Kanunî döneminde 1536’da
Fransa ile yap›lan “Bar›fl, Dostluk ve Ticaret Antlaflmas›” d›r. Bu
antlaflmaya göre Frans›z yurttafllar›na, Osmanl› topraklar›nda
yarg›, ticaret, yerleflme, vergi gibi konularda ayr›cal›klar tan›n›-
yordu. Daha sonra ayr›cal›klar geniflletildi; ‹ngiltere ve Hollan-
da ile de kapitülâsyon antlaflmalar› imzaland›. Osmanl›lar›n
çökmeye bafllad›¤› dönemde, kapitülâsyonlar›n kapsad›¤› konu-
lar son derece genifllemifl ve ülkenin aleyhine bir ayr›cal›k ve
dokunulmazl›k sistemi hâline dönüflmüfltü. Osmanl›lar, özellik-
le Tanzimat döneminde kapitülâsyonlardan kurtulmaya çal›flt›-
larsa da baflar›l› olamad›lar. I. Dünya Savafl›’ndan önce (1 Ekim
1914) resmen kald›r›lan kapitülâsyonlar Osmanl› Devleti’ne ye-
niden kabul ettirildi. Ancak 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaflma-
s› ile kesin olarak kald›r›ld›.
KAPLAN
, etçil memelilerin kedigiller familyas›ndan, aslan
irili¤inde, ondan daha çevik ve sald›rgan bir hayvan (Felis tig-
ris ya da Panthera tigris). Boyu 3 m., a¤›rl›¤› 200 kg. kadard›r.
Gebeli¤i 15 ay sürer; 2-3 yavru do¤urur. Postu tarç›n renginde
ve enine kara çizgili, karn› beyazd›r. Afrika ve Asya’n›n s›cak
bölgelerinde yaflamakla beraber Sibirya’da yaflayanlar› bile var-
d›r. Etle beslenir, tok olduklar› zaman bile avlan›rlar. Kaç›rd›kla-
r› av› kovalamazlar. Tutsakl›¤a kolay al›fl›r, hayvanat bahçelerin-
de kolayca yaflar ve ürerler. Postunun de¤erli olmas› nedeniyle
sürekli avland›¤›ndan soyu tükenmektedir.
KAPLAN, Mehmet
(1915 Sivrihisar-1986 ‹stanbul), ede-