okul ansiklopedisi - page 359

KAMÇILILAR
359
t›rd›. Darwin, Spencer, Buffon gibi bilginler bu alanda kuramlar
ortaya atarken, Mendel ve Naudin gibi bilginler de deneylerle
kal›t›m›n yasalar›n› buldular. 20. yüzy›lda bilim ve teknikteki
ilerlemeler, kal›t›msal özelliklerin kromozomlar ve kromozomla-
ra ba¤l› genler taraf›ndan tafl›nd›¤›n› gösterdi. Kal›t›m, vücut ya-
p›s›n›, organlar›n›n yerini ve iflleyiflini bir bütün olarak gerçek-
lefltiren “genel kal›t›m” ile soy ve bireye özgü karakterlerin ak-
tar›lmas›n› gerçeklefltiren “özel kal›t›m” olarak iki bölümde ince-
lenir. Kal›t›m özelliklerini tafl›yan genler içindeki DNA ve
RNA’n›n yap›s›, özelliklerin cinsini belirler. Kal›t›m yoluyla çe-
flitli aksakl›klar ve hastal›klar da geçer. Kal›t›m›n baflat kal›t›m
(tam ya da eksik baflatl›k), çekinik kal›t›m, cinsiyet kromozomu-
na ba¤l› kal›t›m, çok alelik, polimeri, gizli genler gibi çeflitli fle-
killeri vard›r.
GENET‹K, NÜKLE‹K AS‹TLER
KALKAN
, yanyüzergillerden, büyük, yass›, beyaz etli bir bal›k;
kalkan bal›¤› (Rhombus maximus). A¤›z e¤ik, altçene sivridir.
Sar› renkteki derisinin üzeri dü¤me ya da çivi denilen birtak›m
sert ç›k›nt›larla örtülüdür. Bir yan› üzerinde yüzer. Avrupa k›y›la-
r›nda, Akdeniz ve Karadeniz’de yaflar. Küçük bal›klar, kabuklular
ve yumuflakçalarla beslenir. 25 y›l kadar yaflar. Eti çok lezzetlidir.
KALOR‹
, 1 atmosfer bas›nç alt›nda 1 gram suyun s›cakl›¤›n›
14,5ºC’tan 15,5ºC’a yükseltmek için gerekli ›s› miktar›na eflit
olan ve eskiden kullan›lan ›s› birimi. Günümüzde ›s› enerjisi bi-
rimi olarak yerini joule’a b›rakm›flt›r. Kalori, daha çok 1000 ka-
t› olan kilokalori biçiminde diyet uzmanlar›nca, besinlerin vücu-
da sa¤lad›klar› enerjiyi belirtmek için kullan›l›r.
KALOR‹FER
, merkez ve depo durumunda olan bir kazan-
dan ç›kan s›cak havay›, suyu ya da buhar› borularla dolaflt›rmak
yoluyla yap›n›n her yan›n› ›s›tan sistem. Merkezi ›s›tma da den-
mekle birlikte bu daha çok birden fazla yap›n›n tek bir merkez-
deki kazan ya da kazanlar arac›l›¤›yla ›s›t›lmas› anlam›nda kulla-
n›l›r. Kalorifer, kömür, fuel-oil ya da baflka bir uygun yak›t›n ya-
k›ld›¤› bir kazanda çal›flma ak›flkan›n›n (su, su buhar› ya da ha-
va) ›s›nmas› ve bu ak›flkan›n kapal› bir sistem içinde dolafl›rken
konveksiyon yoluyla yap› içindeki havay› ›s›tmas› ilkesine daya-
n›r. Ak›flkandan ortam havas›na ›s› aktar›m› esas olarak radya-
törlerle sa¤lan›r. Kalorifer radyatörleri, ›s› aktar›m›n› kolaylaflt›r-
mak için genifl bir yüzey alan›na sahiptirler. Küçük yap›larda ça-
l›flma ak›flkan› “do¤al sirkülasyon”la, yani ›s›nan su yükselir ya
da ›s›nan hava yükselir ilkesine göre sistemi dolafl›r. Büyük ya-
p›larda ise s›cak suyu ya da buhar› sisteme pompalarla (devri-
daim pompas›) da¤›tmak gerekir.
KALP
, vücutta kan dolafl›m›n› sa¤layan temel organ; yürek. ‹l-
kel hayvanlarda ço¤u zaman bir damardan ya da bir damar›n
genleflmesinden meydana gelir (derisidikenliler, solucanlar, ek-
lembacakl›lar). Özel bir organ olarak kalp ilk kez yumuflakçalar-
da görülür. Kalpte temiz ve kirli kan›n ayr› ayr› bölmelerde bu-
lunmas› ilk kufllarda bafllar. ‹nsan kalbi yaklafl›k yumruk büyük-
lü¤ünde, armut biçiminde ve a¤›rl›¤› 300 gram dolay›ndad›r.
Kaburgalar›n içinde sa¤ ve sol akci¤er aras›nda, alt ucu sol ya-
na uzanm›fl bir biçimde durur. Biçimini, vücut bofllu¤unda sal-
lanmamas›n› ve konumunu korumas›n› perikardiyum (kalbi sa-
ran k›l›f) sa¤lar. Kalbin kas›lma ve gevflemelerini sa¤layan as›l
kal›n kas duvar› miyokardiyumdur. En içte de endokardiyum
olarak adland›r›lan ince düz bir zar vard›r. Kalp birbirine benze-
yen, fakat ba¤lant›s› olmayan iki bölümden oluflur. Yine her bö-
lüm kendi içinde birbirine aç›lan iki boflluk içerir. Bunlardan in-
ce duvarl› olan üst boflluklara kulakç›k, alt boflluklara kar›nc›k
denir. Vücutta dolaflan kirli kan sa¤ kulak盤a iki büyük toplar-
damarla gelir, buradan sa¤ kar›nc›k yoluyla akci¤er atardamar›-
na girerek akci¤erlerde temizlenir ve sol kulakç›ktan sol kar›nc›-
¤a, oradan da aorta geçerek vücuda yollan›r. ‹ki kulakç›k birlik-
te büzülür. Bu büzülme kalp vurufludur. Kulakç›klar kan› kar›n-
c›klara boflaltt›ktan sonra gevflerler. Bu hareket düzenli bir tem-
poyla olur. Normal olarak kalp dakikada 70-80 kez atar ve bu
yaflam boyunca sürer. Yaln›z heyecan ve korku gibi durumlarda
bu say› artar, uyku durumundaysa düfler.
KALP ELEKTROSU
, kalp çal›flmas› s›ras›nda oluflan po-
tansiyel de¤iflikliklerin, duyarl› galvanometrelerle kaydedilmesi,
elektrokardiyografi. Bu ifllem sonucu elde edilen e¤rilere de
elektrokardiyogram (EKG) ad› verilir. Kalp aksiyon potansiyelle-
ri ilk olarak Waller taraf›ndan kapiller elektrometre (1887), daha
sonra da Einthoven taraf›ndan telli galvanometre ile (1903) gös-
terilmifltir. Bugün çok kullan›lan elektrokardiyograflarda, potan-
siyel de¤ifliklikleri yükselticiyle fliddetlendirildikten sonra, kay-
dedici bir galvanometreye yöneltilerek, ibrenin ›s›nm›fl ucu ya
da mürekkeple, belirli h›zda hareket eden özel bölümlü bir k⤛t
üzerine yazd›r›l›r. Vücut yüzeyinden kaydedilen EKG’nin biçimi
birçok etkenlere ba¤l›d›r.
KALYON
, buharl› gemi-
lerin icad›ndan önce kulla-
n›lan yelkenli ve kürekli sa-
vafl gemilerinden birine ve-
rilen ad. Daha çok iki ve üç
ambarl›, ahflap, büyük savafl
gemileri bu ad› al›rlard›. Kal-
yon deyimi sonradan üç ambarl›larla iki ambarl› olan “kapak”lar
için de kullan›lmaya bafllanm›flt›r. Birden çok güvertesi olup yel-
ken kullanan gemilere de kalyon dendi. Bunlar›n, karaka, barça,
karavela, burton gibi çeflitleri vard›. Osmanl› bahriyesinde kalyon
türünden savafl gemileri ilk kez II. Bayezit devrinde kullan›ld›. Za-
manla kalyon yap›m› büyük geliflmeler göstererek, 1682 y›l›ndan
itibaren 110 adet top tafl›yabilen kalyonlar yap›lmaya baflland›.
KAMÇILILAR
, birhücreli hayvanlar›n bir s›n›f› (Flagellata).
Vücutlar› oval, küre fleklinde ya da uzundur. Genellikle ›fl›nsal
simetrilidirler. Kimileri de gelifligüzel flekillidir. Vücut biçimleri
sabittir. Kimilerinin çeflitli maddelerden (selüloz, jelatin vb.)
oluflmufl kabuk, evcik ya da z›rh› bulunur. Hareket organelleri
kamç›lar›d›r. Kamç›, genellikle vücudun ön ucunda bir ya da iki,
seyrek olarak da daha çok say›da olur. Ço¤unlu¤u tatl› ya da
tuzlu sularda serbest yaflarlar. Kimileri de asalakt›r. Serbest ya-
flayanlar›n›n ço¤unun sitoplazmas›nda klorofil bulunur. Ço¤al-
ma, hemen hepsi boyuna bölünme ile gerçekleflir. Kamç›l›lar›n
klorofilli olanlar› organik madde yapabilirler.
1...,349,350,351,352,353,354,355,356,357,358 360,361,362,363,364,365,366,367,368,369,...672
Powered by FlippingBook