566
        
        
          
            Lozan Antlaflmas›
          
        
        
          
            Bar›fl Konferans›’na Gönderdi¤imiz Delegeler
          
        
        
          (...) Efendiler, ‹zmir’den Ankara’ya dönüflümde, bafll›ca Mudanya
        
        
          Konferans› görüflmeleriyle u¤rafl›ld›. Bir yandan da Bakanlar Kuru-
        
        
          lu’nda, Meclis’te ve komisyonlarda Bar›fl Konferans›’na gönderilebi-
        
        
          lecek delegeler heyeti söz konusu oluyordu. Bakanlar Kurulu Baflka-
        
        
          n› Rauf Bey, D›fliflleri Bakan› Yusuf Kemal Bey ve Sa¤l›k Bakan› bulu-
        
        
          nan R›za Nur Bey, gidecek delegeler heyetinin tabiî üyeleri gibi gö-
        
        
          rülüyordu. Ben, bu konuda daha kesin bir görüfl ve karar›m› tespit et-
        
        
          memifltim. Ancak, Rauf Bey’in baflkanl›¤› alt›ndaki bir heyetin, bizim
        
        
          için hayatî önemi olan bir konuda baflar› kazanabilece¤inden emin
        
        
          olam›yordum. Rauf Bey’in de kendisini zay›f görmekte oldu¤unu his-
        
        
          sediyordum. Müflavir olarak yan›na ‹smet Pafla’n›n verilmesini teklif
        
        
          etti. Bu teklifle ilgili görüflümü belirtirken, “‹smet Pafla’dan müflavir
        
        
          olarak elde edilecek yarar s›n›rl›d›r. ‹smet Pafla baflkan olursa kendi-
        
        
          sinden azamî ölçüde yararlan›labilece¤ine ben de inan›yorum” de-
        
        
          dim. Bu nokta üzerinde uzun boylu görüflülmedi. Ondan sonra Rauf
        
        
          Bey, delegeler heyetine kimlerin girece¤i konusundaki türlü çal›flma-
        
        
          lar›na devam ettiler. Ben buna önem verir görünmedim. Mudanya
        
        
          Konferans› sona ermiflti. ‹smet Pafla ve Genelkurmay Baflkan› Fevzi
        
        
          Pafla, Bursa’da bulunuyorlard›. Kendileriyle görüflmek üzere Bur-
        
        
          sa’ya gittim.
        
        
          
            ‹smet Pafla’n›n D›fliflleri Bakanl›¤›’na ve Delegeler Heyeti
          
        
        
          
            Baflkanl›¤›na Seçilmesi
          
        
        
          Bursa’ya giderken yan›mda Millî Savunma Bakan› Kâz›m Pafla vard›.
        
        
          Do¤uda aleyhindeki çeflitli tepki ve gösteriler dolay›s›yla görev yap-
        
        
          ma imkân›n› bulamad›¤›ndan Ankara’ya gelmeye mecbur olan Kâz›m
        
        
          Karabekir Pafla ile ‹stanbul’da kendisine görev vermek üzere Refet
        
        
          Pafla’y› da birlikte götürdüm. Bursa’da kald›¤›m günlerde, Refet Pa-
        
        
          fla’y›, bilindi¤i gibi ‹stanbul’a gönderdim. ‹smet Pafla’n›n da, mevcut
        
        
          bunca bilgime ra¤men, delegeler heyetine baflkanl›k edip edemeye-
        
        
          ce¤ini bir daha inceledim. Mudanya Konferans›’n› nas›l idare etti¤ini
        
        
          ayr›nt›l› olarak anlamaya çal›flt›m. ‹smet Pafla’n›n kendisine, tasav-
        
        
          vurlar›mla ilgili hiçbir kelime söylemiyordum. Sonunda karar›m›
        
        
          olumlu olarak verdim. ‹smet Pafla’n›n, Delegeler Heyeti Baflkan› ola-
        
        
          bilmesi için daha önce D›fliflleri Bakan› olmas›n› uygun gördüm. Bu-
        
        
          nu sa¤lamak için do¤rudan do¤ruya D›fliflleri Bakan› Yusuf Kemal
        
        
          Bey’e özel ve gizli olarak yazd›¤›m bir flifreli telgrafta, kendisinin
        
        
          D›fliflleri Bakanl›¤›’ndan çekilmesini ve yerine ‹smet Pafla’n›n seçil-
        
        
          mesini, bizzat yard›mc› olmas›n› rica ettim.
        
        
          Ankara’dan hareket etmeden önce, Yusuf Kemal Bey, bana, Delege-
        
        
          ler Heyeti Baflkanl›¤›n› en iyi ‹smet Pafla’n›n yapabilece¤ini söylemifl-
        
        
          ti. Yusuf Kemal Bey’den, kendisine bildirdi¤im ricam› yerinde bularak
        
        
          gere¤ini yerine getirmeye çal›flt›¤›n› bildiren bir cevap ald›m.
        
        
          
            Lozan (Lausanne) Bar›fl Konferans›’na Davet
          
        
        
          ‹flte ondan sonra idi ki, ‹smet Pafla’ya, bir oldu-bitti fleklinde D›fliflle-
        
        
          ri Bakan› olaca¤›n› ve ondan sonra da Bar›fl Konferans›’na Delegeler
        
        
          Heyeti Baflkan› olarak gidece¤ini söyledim. Pafla, birdenbire flafl›rd›.
        
        
          Asker oldu¤unu söyleyerek özür diledi. En sonunda teklifimi emir sa-
        
        
          yarak boyun e¤di. Tekrar Ankara’ya döndüm. Bu s›rada, ‹tilâf Devlet-
        
        
          leri taraf›ndan, 28 Ekim 1922’de Lozan’da toplanacak olan Bar›fl Kon-
        
        
          ferans›’na davet edildik. ‹tilâf Devletleri, hâlâ ‹stanbul’da bir hükû-
        
        
          met tan›mak istiyor ve onu da bizimle birlikte konferansa davet edi-
        
        
          yordu.
        
        
          
            Saltanat›n Kald›r›lmas›
          
        
        
          Bu birlikte davet edilme durumu, flahsî saltanat›n kald›r›lmas› iflini
        
        
          kesin olarak sonuçland›rd›. Gerçekten de 1 Kas›m 1922 tarihli kanun
        
        
          gere¤ince, hilâfet ile saltanat birbirinden ayr›ld›. ‹ki buçuk y›l› aflan
        
        
          bir zamandan beri fiilen hükmünü yürüten millî saltanat›n varl›¤› ka-
        
        
          bul edildi. Hilâfet, aç›kl›k kazanm›fl bir hakka sahip olmaks›z›n bir sü-
        
        
          re daha b›rak›ld›.
        
        
          (.........)
        
        
          
            Lozan Bar›fl Konferans›
          
        
        
          Lozan Konferans› genel toplant›s› 21 Kas›m 1922 günü yap›lm›flt›r. Bu
        
        
          konferansta Türkiye Devleti’ni ‹smet Pafla Hazretleri temsil etti.
        
        
          Trabzon Milletvekili Hasan Bey ve Sinop Milletvekili R›za Nur Bey, ‹s-
        
        
          met Pafla’n›n baflkanl›¤›ndaki delegeler heyetini oluflturuyordu.
        
        
          Heyetimiz, Kas›m 1922 bafllar›nda Lozan’a gitmek üzere Ankara’dan
        
        
          ayr›ld›.
        
        
          Efendiler, iki dönemden ibaret olup sekiz ay devam eden Lozan Kon-
        
        
          ferans› ve sonucu, dünyaca bilinen bir husustur.
        
        
          Bir süre Ankara’da Lozan Konferans› görüflmelerini takip ettim. Gö-
        
        
          rüflmeler hararetli ve tart›flmal› geçiyordu. Türk haklar›n› tan›yan
        
        
          olumlu bir sonuç görülmüyordu. Ben bunu pek tabiî buluyordum.
        
        
          Çünkü, Lozan bar›fl masas›nda ele al›nan meseleler yaln›z üç-dört
        
        
          y›ll›k yeni devreye ait ve onunla s›n›rl› kalm›yordu. Yüzy›llar›n hesa-
        
        
          b› görülüyordu. Bu kadar eski, bu kadar kar›fl›k ve bu kadar kirli he-
        
        
          saplar›n içinden ç›kmak, elbette, o kadar basit ve kolay olmayacak-
        
        
          t›.
        
        
          Efendiler, bilindi¤i gibi, yeni Türk Devleti’nin yerini ald›¤› Osmanl›
        
        
          Devleti, Uhud-i Atîka (Eski Antlaflmalar) ad› alt›nda birtak›m kapitü-
        
        
          lasyonlar›n esiri idi. Hristiyan halk›n birçok haklar› ve ayr›cal›klar›
        
        
          vard›. Osmanl› Devleti, Osmanl› ülkesinde oturan yabanc›lara karfl›
        
        
          yarg› hakk›n› uygulayamazd›; Osmanl› vatandafllar›ndan ald›¤› vergi-
        
        
          yi, yabanc›lardan almas› engellenmifl bulunuyordu. Devletin varl›¤›n›
        
        
          kemiren ve kendi s›n›rlar› içinde yaflayan az›nl›klarla ilgili tedbirler
        
        
          almas› mümkün de¤ildi.
        
        
          Osmanl› Devleti, kendisini kuran temel unsurun, Türk milletinin, in-
        
        
          sanca yaflamas›n› sa¤layacak tedbirleri alma bak›m›ndan da engel-
        
        
          lenmiflti; memleketi imar edemez, demiryolu yapt›ramazd›. Hatta
        
        
          okul yapt›rmakta bile serbest de¤ildi. Bu gibi durumlarda yabanc›
        
        
          devletler hemen ifle kar›fl›rlard›.
        
        
          Osmanl› hükümdarlar› ve çevresindeki yak›nlar› debdebe ve gösterifl
        
        
          içinde yaflayabilmek için memleket ve milletin bütün servet kaynak-
        
        
          lar›n› kuruttuktan baflka, milletin her türlü ç›karlar›n› feda etmek,
        
        
          devletin haysiyet ve flerefini ayaklar alt›na almak suretiyle birçok
        
        
          d›fl borçlar yapm›fllard›. O kadar ki, devlet bu borçlar›n faizlerini bile
        
        
          ödeyemeyecek duruma gelmifl, dünya gözünde “müflis” say›lm›flt›.
        
        
          (.........)
        
        
          
            Lozan Konferans› Görüflmeleri Kesildi
          
        
        
          Efendiler, yine Lozan Konferans›’na temas edece¤im. Konferans 4
        
        
          fiubat 1923 tarihinde kesildi. ‹ki aya yak›n bir süre devam eden gö-
        
        
          rüflmelerin özeti olmak üzere, ‹tilâf Devletleri temsilcileri, delegeler
        
        
          heyetimize bir bar›fl tasar›s› verdiler. Bu tasar›, anlam ve öz bak›m›n-
        
        
          dan istiklâlimize zarar veren flartlar› içine al›yordu. Özellikle, adlî,
        
        
          malî ve iktisadî konularla ilgili maddeleri çok a¤›rd›. Bunun için, bu
        
        
          tasar›y› kesinlikle reddetmek zorundayd›k. Delegeler heyetimiz, bu
        
        
          tasar›ya karfl›l›k bir mektup verdi. Bu mektupta özet olarak flunlar
        
        
          yer al›yordu: “Üzerinde anlaflt›¤›m›z noktalar› imza ederek bar›fl ya-
        
        
          pal›m.” Gerçekten de, Konferans’ta görüflme konusu olan birçok me-
        
        
          seleden bizce kabul edilebilecek durumda olanlar› vard›. Mektupta:
        
        
          “‹kinci, üçüncü derecede olan konular› ayr›ca inceleriz. ‹tilâf Devlet-
        
        
          leri, bu teklifimizi kabul etmeyecek olurlarsa, tekliflerimiz hiç yap›l-
        
        
          mam›fl say›lacakt›r” da denilmifltir. Delegeler Heyetimizin teklifi dik-
        
        
          kate al›nmad›. Yaln›z, konferans›n yar›da kesilmesi, görüflmelerin er-
        
        
          telenmesi gibi gösterildi. Her devletin temsilcileri memleketlerine
        
        
          döndü¤ü gibi, bizim Delegeler Heyetimiz de geri geldi. Ben de Bat›
        
        
          Anadolu gezisinden dönüyordum.
        
        
          
            Lozan Konferans› Görüflmeleri Üzerinde Meclis’te
          
        
        
          
            fiiddetli Tart›flmalar
          
        
        
          18 fiubat 1923 tarihinde, ‹smet Pafla ile Eskiflehir’de birleflerek Anka-
        
        
          ra’ya beraber geldik. Efendiler, ‹smet Pafla Ankara’ya dönerken, be-
        
        
          nim de geziden dönmekte oldu¤um anlafl›l›nca, Ankara’da tuhaf ve
        
        
          
            Lozan’da görüflmelerin
          
        
        
          
            kesilmesi üzerine Mustafa
          
        
        
          
            Kemal’in aç›klamalar›na yer
          
        
        
          
            veren Tercüman-› Hakikat
          
        
        
          
            gazetesinin 28 Ocak 1923
          
        
        
          
            tarihli nüshas›.
          
        
        
          ▲
        
        
          LOZAN KONFERANSI
        
        
          
            ATATÜRK’ÜN
          
        
        
          
            ANLATIMIYLA
          
        
        
          
            NUTUK’TA