576
        
        
          
            Lozan Antlaflmas›
          
        
        
          ‹smet Pafla’ya flu telgraf› çektim:
        
        
          29.5.1923
        
        
          
            ‹smet Pafla Hazretleri’ne
          
        
        
          Zat›devletlerinin, bar›flla ilgili konular›n büyük ölçü-
        
        
          de çözümlenmifl oldu¤u yolunda verdi¤i bilgi sevin-
        
        
          dirici olmufltur. Tasarlad›¤›m›z üzere, durumu birkaç
        
        
          gün içinde ayd›nl›¤a kavuflturabilirseniz, çok rahat-
        
        
          layaca¤›z. Baflar›l› olman›z› dilerim. Fevzi Pafla Haz-
        
        
          retleri de Ankara’dad›r. Durum ayd›nlan›ncaya kadar
        
        
          burada kalacakt›r. Gözlerinizden öperim.
        
        
          
            Mustafa Kemal
          
        
        
          ‹smet Pafla, bu telgraf›mdan sonra çal›flmalar›na devam etti. Rauf
        
        
          Bey’in ve Bakanlar Kurulu’nun da bu konu üzerinde daha fazla diren-
        
        
          mesini önledim.
        
        
          Bir aya yak›n bir zaman her iki taraf da yat›flm›fl gibi göründü. Bu sü-
        
        
          re içinde, ‹smet Pafla, çeflitli konular üzerinde Bakanlar Kurulu Bafl-
        
        
          kanl›¤›’n›n görüfllerini soruyordu.
        
        
          
            Kuponlar ve ‹mtiyazlarla ‹lgili Yaz›flmalar ‹ki Taraf›
          
        
        
          
            Yeniden Sinirlendirdi
          
        
        
          Kuponlar ve imtiyazlar konusunda aralar›nda geçen bir yaz›flma iki
        
        
          taraf› yeniden sinirlendirmifl. ‹smet Pafla’n›n 26 Haziran 1923 tarihin-
        
        
          de Rauf Bey’in bir yaz›s›na verdi¤i cevapta flu cümleler vard›r:
        
        
          “Kuponlar meselesi çözümlenmeden imtiyazlar meselesinin çözüm-
        
        
          lenmesine gitmeyece¤iz. Zaten sordu¤umuz soru, kuponlar mesele-
        
        
          sine bir çözüm yolu bulduktan sonra, takip edece¤imiz tutumla ilgili
        
        
          talimat almak içindi. Hükûmet bu konuda suskunluk gösteriyor. Kon-
        
        
          ferans görüflmelerinde, Delegeler Heyeti’nin, ana talimattaki k›s›tla-
        
        
          malar d›fl›nda, bütün davran›fllar›n›n ayr›nt›l› olarak Ankara’dan ida-
        
        
          re edilme istek ve e¤ilimi, görüflmelerin memleket için en yararl› bir
        
        
          flekilde idaresini ve hay›rl› bir bar›fla ulaflma gücünü, Delegeler He-
        
        
          yeti’nin elinden almaktad›r. Hükûmetçe tercih buyurulan bu yolun,
        
        
          93 Harbi’nin (1877-1878 Osmanl›-Rus Savafl›) saraydan idaresinden
        
        
          fark› yoktur.
        
        
          Bize karfl› güvensizlik duyuldu¤u ve yetersiz oldu¤umuz hususunda
        
        
          durmadan ifade buyurulan kanaat süregeldikçe bizim arac›l›¤›m›zla
        
        
          bar›fl yap›labilece¤i düflünülemez.
        
        
          Hükûmetin görüfllerini, ‹tilâf Devletleri’ne oldu¤u gibi kabul ettirebile-
        
        
          ce¤ine inanan bir heyetin ve tabiat›yla yüksek flahsiyetinizle olan ilgi-
        
        
          si dolay›s›yla Maliye Bakan› Beyefendi’nin do¤rudan do¤ruya sorumlu-
        
        
          luk yüklenerek konferansa hareket buyurmalar›n› rica ediyoruz.”
        
        
          Maliye Bakan› Hasan Fehmi Bey’di. Bu telgraf› okudum ve Rauf Bey’e
        
        
          cevap verdim. ‹smet Pafla’ya da flunu yazd›m:
        
        
          Kifliye özel
        
        
          26.6.1923
        
        
          
            ‹smet Pafla Hazretleri’ne
          
        
        
          26.6.1923 tarihli cevap telgraf›n›z› okudum. Çok sinir-
        
        
          li olarak yaz›lm›flt›r. Bunu gerektirecek hiçbir duygu,
        
        
          düflünce ve davran›fl yoktur. Sizi haks›z buldum. ‹çin-
        
        
          de bulundu¤unuz güçlükler ve çekti¤iniz s›k›nt›lar
        
        
          takdir edilmektedir. Bundan sonra belki, daha da ar-
        
        
          tacakt›r. Bu k›rg›nl›¤›n sebebi Ankara de¤il, orada
        
        
          her gün yeni bir hile yaratanlard›r. Çal›flmalar›n›z›
        
        
          y›lmadan ve so¤ukkanl›l›kla olumlu bir flekilde so-
        
        
          nuçland›rmaya himmet ediniz. Arada yanl›fl anlafl›l-
        
        
          may› gerektirecek bir durum görmüyorum. Çal›flma
        
        
          alan›n›z s›n›rl› de¤ildir. Fakat yap›lacak ifller s›n›rl›
        
        
          oldu¤u ve pek önemli meselelerle karfl› karfl›ya bu-
        
        
          lundu¤unuz için, durum kendili¤inden s›k›nt›l› ol-
        
        
          mufltur. Gözlerinizden öperim.
        
        
          
            Gazi Mustafa Kemal
          
        
        
          
            Rauf Bey’in, Aradaki Görüfl Ayr›l›¤›n›, Kendisi ile
          
        
        
          
            ‹smet Pafla Aras›nda Bafll› Bafl›na Bir Mesele Saymas›
          
        
        
          
            Do¤ru De¤ildir
          
        
        
          Sayg›de¤er Efendiler, görülüyor ki, ‹smet Pafla ile olan yaz›flmalar›m-
        
        
          da, onu incitebilecek sözler de vard›r. Sonuna kadar da buna benzer
        
        
          ciddî emirlerim olmufltur. ‹smet Pafla’n›n da bana ayn› flekilde ifade-
        
        
          ler kulland›¤› olmufltur.
        
        
          Bakanlar Kurulu kararlar›nda benim görüfllerimin de yer ald›¤›n›, ‹s-
        
        
          met Pafla’ya gerektikçe bildiriyordum. Buna göre; ‹smet Pafla’n›n Ba-
        
        
          kanlar Kurulu Baflkanl›¤›’n› hedef alan baz› flikâyetleri, yaln›z Rauf
        
        
          Bey’in flahs›yla ilgili say›lmazd›. Bütün bakanlarla ilgiliydi. Hatta ba-
        
        
          na da dokunuyordu.
        
        
          Rauf Bey’in bu görüfl ayr›l›¤›n›, kendisi ile ‹smet Pafla aras›nda bafll›
        
        
          bafl›na bir mesele saymas› ve öyle sayd›rmaya kalk›flmas› do¤ru de-
        
        
          ¤ildir. Her durumda ve her konuda talimat verenler o talimat›, uzak-
        
        
          ta -özellikle talimat verenin içinde bulunmad›¤› flartlar alt›nda- uy-
        
        
          gulayan kimse aras›nda görüfl ayr›l›¤› olabilir. Esasta bir de¤ifliklik
        
        
          yap›lmamak flart›yla ifl, duruma ve gere¤ine göre idare edilir.
        
        
          ‹smet Pafla’n›n, durumun izlenmesi için benim dikkatimi çekmesi de
        
        
          mazur görülmelidir. Çünkü konu, gerçekten ciddî ve hayatî idi.
        
        
          
            Rauf Bey, Görüflmeleri Bitirip Bar›fl› Haz›rlayan
          
        
        
          
            ‹smet Pafla’n›n Sonuçla ‹lgili Olarak Hükûmetin
          
        
        
          
            Görüflünü Soran Telgraf›na Cevap Vermemiflti
          
        
        
          Nihayet, Efendiler, Temmuz ortalar›nda konferans sona erdi. ‹smet
        
        
          Pafla, bar›fl antlaflmas› imzalanmadan önce Bakanlar Kurulu Baflkan›
        
        
          Rauf Bey’e, konferans›n son buldu¤unu ve meselelerin ne flekilde çö-
        
        
          züme ba¤land›¤›n› bildirmifl… Rauf Bey, olumlu veya olumsuz hiçbir
        
        
          cevap vermemifl... ‹smet Pafla, bekleyifl içinde geçirdi¤i bu günlerde
        
        
          çok üzülmüfl. Hükûmetin hiçbir cevap vermeyiflini, Ankara’da bir ka-
        
        
          rars›zl›¤›n hüküm sürmekte oldu¤una ba¤lam›fl… Rauf Bey’e yazd›k-
        
        
          tan üç gün sonra 18 Temmuz 1923 tarihinde durumu bana da bildirdi.
        
        
          Telgraf›nda, Hükûmet’i karars›zl›¤a düflürebilece¤ini tahmin etti¤i
        
        
          noktalar› birer birer say›p aç›klad›ktan sonra, düflüncelerine flu söz-
        
        
          lerle son veriyordu:
        
        
          “E¤er hükûmet kabul etti¤imiz noktalardan geri dön-
        
        
          memiz hususunda kesinlikle ›srar ediyorsa, bunu bi-
        
        
          zim yapmakl›¤›m›za imkân yoktur. Benim düflüne dü-
        
        
          flüne buldu¤um yol, ‹stanbul’daki ‹tilâf Devletleri ko-
        
        
          miserlerine, imza yetkisinin bizden al›nd›¤›n› bildir-
        
        
          mektir. Gerçi, bu durum, bizim için yeryüzünde gö-
        
        
          rülmemifl bir skandal olur. Fakat vatan›n yüksek ç›-
        
        
          karlar›, flahsî düflüncelerin üstünde oldu¤undan, Mil-
        
        
          lî Hükûmet, istedi¤i gibi hareket eder. Hükûmetten
        
        
          teflekkür beklemiyoruz. Yapt›klar›m›z›n muhasebesi,
        
        
          milletin ve tarihin yarg›s›na b›rak›lm›flt›r.”
        
        
          Efendiler, ‹smet Pafla’n›n yürüttü¤ü ve sonuçland›rd›¤› iflin ne kadar
        
        
          önemli oldu¤unu aç›klamaya gerek yoktur. Bu iflin sonuçland›r›ld›¤›
        
        
          son günün, imza gününün geldi¤ini bildiren telgrafa sevinçle ve he-
        
        
          men cevap verilece¤ini kabul etmek tabiîdir. Ankara ile Lozan ara-
        
        
          s›nda, bir veya iki günde haberleflmek mümkündü. Üç gün geçti¤i
        
        
          halde, hiçbir cevap verilmemifl olmas›, en basit bir anlay›flla, Hükû-
        
        
          met Baflkan›’n›n ifli önemsemedi¤ini ve ald›rmazl›kla karfl›lad›¤›n›
        
        
          gösterir. Yap›lan iflin, hükûmetçe noksan görülerek, kabul edilmeme-
        
        
          si yoluna gidildi¤i ve bundan dolay› da cevap verilmemekte oldu¤u
        
        
          zann›na da düflülebilir. Bu durum karfl›s›nda, ifli bitirmek için büyük
        
        
          ve tarihî sorumluluk yüklenerek imza kullanacak olan zat›n ne kadar
        
        
          güç bir durumda kalaca¤› düflünülürse, ‹smet Pafla’n›n üzüntü ve ›s-
        
        
          t›rap çekmesini hakl› görmek gerekir.
        
        
          
            ‹smet Pafla’ya Bar›fl Antlaflmas›n› ‹mzalamas›n› Bildirdim
          
        
        
          ‹smet Pafla’n›n telgraf›na hemen flu cevab› verdim:
        
        
          Ankara, 19.7.1923
        
        
          
            ‹smet Pafla Hazretleri’ne
          
        
        
          18 Temmuz 1923 tarihli telgraf›n›z› ald›m. Hiç kimse-
        
        
          de karars›zl›k yoktur. Elde etti¤iniz baflar›y› en s›cak
        
        
          ve içten duygular›m›zla tebrik etmek için, antlaflma-
        
        
          n›n usulüne göre imza edildi¤inin bildirilmesini bek-
        
        
          liyoruz, kardeflim.
        
        
          
            Gazi Mustafa Kemal
          
        
        
          Türkiye Büyük Millet Meclisi Baflkan›
        
        
          Baflkomutan
        
        
          
            Cumhuriyet döneminin ilk pul
          
        
        
          
            serisi olarak 1 Ocak 1924’te
          
        
        
          
            ç›kar›lan “Lozan Sulhunun Hat›ra
          
        
        
          
            Pullar›”ndan biri.
          
        
        
          ▲
        
        
          LOZAN KONFERANSI
        
        
          
            ATATÜRK’ÜN
          
        
        
          
            ANLATIMIYLA
          
        
        
          
            NUTUK’TA