593
        
        
          
            Mandac›l›k
          
        
        
          uçakla havada uçuyorlar, biz henüz ka¤n› arabas›ndan kurtulam›yo-
        
        
          ruz. Onlar savafl gemisi yap›yorlar, biz yelkenli bir gemi yapam›yo-
        
        
          ruz. Bu flartlar alt›nda bugün ba¤›ms›zl›¤›m›z› kurtarsak bile yine gü-
        
        
          nün birinde bizi bölüflürler.” Vas›f Bey, konuflmas›n› flu sözlerle biti-
        
        
          riyordu:
        
        
          “…… ‹stanbul’daki Amerikal›lar, ‘Manda’dan korkmay›n›z. Milletler Ce-
        
        
          miyeti Tüzü¤ünde yeri vard›r’ diyorlar. ‹flte bütün bunlardan dolay›
        
        
          ‹ngiltere’yi kendimize sürekli düflman, Amerika’y› da en az kötülük
        
        
          gelebilecek bir devlet olarak kabul ediyorum. E¤er uygun bulursan›z,
        
        
          buradan ‹stanbul’daki temsilciye bir mektup yaz›p gizlice bir heyet
        
        
          göndermek için bir torpido isteyebiliriz.
        
        
          Eylül’ün dokuzunda sal› günü yap›lan toplant›da, manda meselesine
        
        
          dokunan Rauf Bey’in zab›tlara geçen konuflmas› aynen flöyledir: “Bu
        
        
          manda konusu üzerinde flimdiye kadar gerek bas›n ve gerekse baflka
        
        
          çevreler taraf›ndan birçok sözler söylendi. Gerçi yüksek heyetiniz d›fl
        
        
          destek prensibini kabul buyurmufl ise de, bu deste¤i kimden isteyece-
        
        
          ¤imiz aç›klanmad›. Bunun Amerika oldu¤u dolayl› olarak anlat›l›yorsa
        
        
          da, bence do¤rudan do¤ruya belirtilmesinde bir sak›nca olamaz!”
        
        
          
            Erzurum Kongresi Hiçbir fiekilde Manda Kabulü Hakk›nda
          
        
        
          
            Karar Vermifl De¤ildir
          
        
        
          Bu sözlerden anlafl›laca¤› üzere Rauf Bey’in görüflüyle, gerek Sivas
        
        
          Kongresi Heyeti’nin ve gerek Erzurum Kongresi Heyeti’nin anlay›flla-
        
        
          r› aras›nda bir görüfl ayr›l›¤›ndan do¤an yanl›fll›k oldu¤una flüphe
        
        
          yoktur. Rauf Bey’in görüflünün yorumu niteli¤inde olan bu sözlerin,
        
        
          gerek Erzurum ve gerek Sivas Kongreleri bildirilerinin yedinci mad-
        
        
          desindeki yaz›l›fl seklinden kaynakland›¤›na hükmedilebilir. Gerçek-
        
        
          ten de bu maddenin yaz›l›fl seklinde, belki de mandac›l›kta pek ileri
        
        
          giden ve sonu gelmemifl propagandalar›yla kamuoyunu buland›ran-
        
        
          lar› susturmak ve belki bundan da çok, onlar›n iddialar›na cevap ola-
        
        
          cak bir özellik vard›r. Madde metni dikkatle okunur ve incelenirse ‘ne
        
        
          manda’ ne de Amerika’n›n mandaterli¤ini istemek düflüncesinin yer
        
        
          almad›¤› kendili¤inden ortaya ç›kar. Bu noktay› aç›kça göstermek
        
        
          için, söz konusu maddeyi aynen hat›rlatmak isterim:
        
        
          Madde: 7 - Milletimiz ça¤dafl gayelerin büyüklü¤üne inan›r; teknik, s›-
        
        
          naî ve ekonomik durumumuzu ve ihtiyac›m›z› takdir eder. Bu itibar-
        
        
          la devlet ve milletimizin hâkimiyet ve ba¤›ms›zl›¤› ile vatan›m›z›n bü-
        
        
          tünlü¤ü korunmak flart›yla alt›nc› maddede belirtilen s›n›rlar içinde
        
        
          milliyetin gereklerine sayg›l› ve memleketimizi ele geçirme emeli
        
        
          beslemeyen herhangi bir devletin teknik, s›naî ve ekonomik yard›m›-
        
        
          n› memnunlukla karfl›lar›z. Böyle adaletli ve insanc›l flartlar› içine
        
        
          alan bir bar›fl›n bir an önce gerçekleflmesi, insanl›¤›n güvenli¤i ve
        
        
          dünyan›n huzuru ad›na baflta gelen millî gayemizdir.”
        
        
          Efendiler, bu maddenin hangi noktas›nda manda ve mandaterin
        
        
          Amerika olaca¤› görüflü vard›r? Olsa olsa ‘herhangi bir devletin tek-
        
        
          nik, s›naî ve ekonomik yard›m›n› memnunlukla karfl›lar›z’ sözlerin-
        
        
          den manda düflüncesi ç›karanlar olabilir. Ancak, mandan›n anlam ve
        
        
          gayesinin bu olmad›¤› bir gerçektir. Her zaman ve bugün bile, bu
        
        
          aç›kl›k çerçevesinde yap›lacak yard›mlar› k›vançla karfl›lamaktay›z
        
        
          ve karfl›lar›z. Nitekim Ankara-Ere¤li ve Keller-Diyarbak›r demiryolla-
        
        
          r›n›n yap›m› için bir ‹sveç firmas›n›n; Kayseri-Sivas-Turhal hatlar›n›n
        
        
          yap›m› için de bir Belçika firmas›n›n teknik, s›naî ve ekonomik yard›-
        
        
          m›n› severek kabul ettik. Söz gelifli, Ankara flehrinin ve di¤er Anado-
        
        
          lu flehirlerimizin bir an önce kurulup yap›lmalar›nda olsun, öteki bü-
        
        
          tün kara ve demiryollar›m›z›n, limanlar›m›z›n yap›mlar›nda olsun,
        
        
          teklifte bulunacak yabanc› sermaye sahiplerinin yard›mlar›n› seve-
        
        
          rek kabul ederiz. Yeter ki, memleketimize sermaye getireceklerin,
        
        
          içeride ve d›flar›da, devlet ve milletimizin hâkimiyet ve ba¤›ms›zl›¤›
        
        
          ile vatan›m›z›n bütünlü¤ünü bozmaya yönelmifl gizli emelleri olma-
        
        
          s›n. Bu maddede yer alan “milliyetin gereklerine sayg›l› ve memleke-
        
        
          timizi ele geçirme emeli beslemeyen herhangi bir devlet” ifadesin-
        
        
          den, Amerikan Devleti anlam›n›n ç›kar›lmas› da yersizdir. Çünkü, mil-
        
        
          liyetin gereklerine sayg›l› dünya devletleri aras›nda yaln›z Amerika-
        
        
          l›lar yoktur. Söz gelifli ‹sveç Devleti, Belçika Devleti ayn› nitelikte
        
        
          devletler de¤iller midir? Bu devletlerden herhangi birinin mandater-
        
        
          li¤i de söz konusu olabilir mi? Bir de e¤er dolayl› olarak Amerikan
        
        
          Devleti, kastedilmek istenseydi, “herhangi bir devletin” ifadesi yeri-
        
        
          ne bir devletin kelimeleri veya hiç olmazsa sadece “devletin” keli-
        
        
          mesi ile yetinilmesi gerekirdi. Bu bak›mdan maddenin aç›klad›¤›
        
        
          flartlar çerçevesinde teknik, s›naî ve ekonomik yard›m›n iyi karfl›la-
        
        
          naca¤› hususunun bütün devletler için söz konusu oldu¤u aç›kt›r.
        
        
          Efendiler, bu manda konusu üzerindeki görüflümün -bu görüfl, bun-
        
        
          dan önce yap›lan ve flu anda yüksek heyetinizin de ö¤renmifl bulun-
        
        
          du¤u bunca yaz›flma ve tart›flmalar›m›zla ortaya konmufltur- aylar-
        
        
          dan beri gece-gündüz yan›mda bulunan bir arkadafl taraf›ndan hâlâ
        
        
          anlafl›lmam›fl oldu¤una hükmedilebilir mi? O halde Rauf Bey, ya as-
        
        
          l›nda benimle ayn› görüflte de¤ildi veyahut ayn› görüflte idi de, Si-
        
        
          vas’ta, Îstanbul’dan gelenlerle yapt›¤› konuflmadan sonra görüfl de-
        
        
          ¤ifltirmifl oluyordu. Buras›n› kestirmek bence güçtür. fiimdi biraz da
        
        
          Rauf Bey’i dinleyelim; Rauf Bey, sözüne flöyle devam ediyor:
        
        
          “Ateflkes Antlaflmas› yap›ld›¤› s›ralarda Almanlar›n bar›fl antlaflmas›-
        
        
          n› imza etmeyecekleri san›l›rken, ‹ngiliz bas›n› baz› s›rlar› a盤a vur-
        
        
          du. Bunun birinci bölümü, Almanya’n›n bar›fl antlaflmas›n› imza ede-
        
        
          ce¤i hususu idi. Bu gerçekleflti. ‹kinci bölümü de Türkiye’nin bölüflü-
        
        
          lece¤i hususu idi. Bu, çok flükür gerçekleflmedi. Bu bölümde, konfe-
        
        
          rans›n ald›¤› karar gere¤ince K›z›l›rmak’›n do¤u taraf› Ermenistan
        
        
          say›larak Amerikan himayesine veriliyor. Belki Gürcistan ile Azer-
        
        
          baycan da Amerika’ya b›rak›l›yor, deniliyordu. K›z›l›rmak’›n bat›s›n-
        
        
          daki topraklar da, ‹zmir ve ‹stanbul, bunlar›n d›fl›nda kalmak üzere,
        
        
          denize ç›k›fl yeri Antalya olarak Türkiye’yi oluflturuyordu. Bu bölge-
        
        
          nin kuzeyi, ‹talyan ve Frans›z, güneyi de ‹ngiliz himaye ve yönetimi-
        
        
          ne veriliyordu. ‹zmir’in iflgali, bu a盤a vurulan s›rlar›n do¤rulu¤unu
        
        
          ispata bafllad›. O halde, böyle bir tehlike karfl›s›nda memleketimize
        
        
          karfl› en tarafs›z durumda bulunan Amerika’n›n deste¤ini kabule
        
        
          mecburuz. Ben bu görüflteyim.”
        
        
          Rauf Bey’in düflüncesini anlamak için bundan sonra daha çok devam
        
        
          eden sözlerini dinlemeye bilmem gerek kald› m›?
        
        
          Efendiler, pek uzun ve tart›flmal› olarak geçen bu manda görüflmesi,
        
        
          taraftarlar›n› susturacak ortalama bir çare bulunarak sona erdi. Hem
        
        
          de bu çareyi teklif eden yine Rauf Bey oldu: “Amerika’da y›llardan
        
        
          beri aleyhimizde yap›lmakta olan olumsuz yöndeki propagandalar›n
        
        
          do¤urdu¤u düflünce ak›m›n› düzeltmek için, her fleyden önce Ameri-
        
        
          kan Kongresi’nden memleketimizi inceleyecek ve gerçe¤i görecek
        
        
          bir heyet davet etmek.” Bu teklif oy birli¤i ile kabul edildi. Kongre
        
        
          Baflkanl›k Divan›’n›n imzalar›yla bu yolda bir mektup kaleme al›nd›-
        
        
          ¤›n› hat›rl›yorsam da bu mektubun gönderilip gönderilmedi¤ini pek
        
        
          iyi hat›rlam›yorum. Kald› ki, ben bu mektuba özel bir önem de vermifl
        
        
          de¤ildim.
        
        
          Efendiler, s›ras› gelmiflken k›saca flunu da belirteyim: Belge olarak
        
        
          baflvurdu¤um Kongre tutanaklar›, Baflkanl›k Divan Kâtipli¤i’nde bulu-
        
        
          nan Afyonkarahisar temsilcisi fiükrü ve manda lehindeki konuflmala-
        
        
          r›n› dinledi¤imiz Hami Bey’ler taraf›ndan tutulmufl ve Hami Bey’in
        
        
          yaz›s›yla, düzgün bir deftere, temize çekilmifltir.
        
        
          
            Nutuk : s.5, 62.