ÖMER
520
ta yayg›nl›k ve kabul gördü. Ancak ‹ngiltere ve ABD, 20. yüzy›l
ortalar›na dek ‹ngiliz ölçü birimlerini (‹mperial System) kullan-
may› sürdürdüler. ‹ngiltere’nin 1959’da metrik sistemi kabul et-
mesiyle ABD bu konuda yaln›z kald› ve ABD’de de birimler, ar-
t›k ba¤›ms›z birer birim olarak de¤il de metrik sistemdeki eflde-
¤erleri cinsinden tan›mland›
ÖMER
(591 ?, Mekke-644 Medine), ikinci halife. Hicret’ten
dört y›l önce, 26 yafl›nda Müslüman oldu¤u söylenir. Müslü-
man olmadan önce ne kendinin ne de ailesinin Mekkeliler ara-
s›nda önemli bir yeri vard›. Müslümanl›¤›n onunla güç kazand›-
¤› söylentisi abartmal›d›r. Ancak, Müslüman olmadan önce Mu-
hammet’e ne denli karfl›ysa, Müslüman olduktan sonra o denli
bir içtenlikle ba¤land› ve yaflam›n›n sonuna de¤in ondan ayr›l-
mad›. Ebubekir gibi, o da k›z›n› Muhammet’e verdi. ‹kisi de en
ufak bir rekabet belirtisi göstermeden Peygamber’in en yak›n
dan›flman› oldular. Ömer, Peygamber’in bütün savafllar›na kat›l-
d›. Ancak ad›, savafl kahramanlar› aras›nda an›lmaz. ‹yi niyeti ve
sa¤duyusuyla ün yapm›fl ve bu nitelikleriyle “Faruk” (pek sa¤-
duyulu) san›n› alm›flt›r. Görüflleriyle Peygamber’i etkiledi¤i,
Peygamber efllerinin örtünmesiyle bafllay›p sonralar› bütün
Müslüman kad›nlar›n örtünmesine dönüflen buyru¤un ç›kma-
s›nda etken oldu¤u bilinmektedir. Muhammet’in ölümü üzerine,
Ebubekir’e halife olmay› kabul ettirmifl, en yak›n dostu ve dan›fl-
man› olarak yan›ndan ayr›lmam›flt›r. Ebubekir’den sonra, Ali’nin
karfl› ç›kmas›na karfl›n, halifeli¤i üstlendi ve bu giriflimini ‹slâm
ileri gelenlerine benimsetti. Halife yerine, emirül-müminin
(Müslümanlar›n baflkan›) san›n› ye¤ledi. Halifeli¤i s›ras›nda
Arap ordular› Kuzey Afrika, Suriye ve ‹ran’da ilerlemeyi sürdür-
dü. K›sa sürede ‹slâm devleti, birçok ulusu içine alan bir impa-
ratorluk niteli¤i kazand›. Büyüme, sorunlar› da büyütüp karma-
fl›klaflt›rd›. Araplar›nsa devlet yönetimi konusunda ne bilgileri
ne de deneyimleri vard›. Bununla birlikte Ömer, Peygamber’in
izinde yürüyerek, din temeline dayal› bir adalet düzeni kurmay›
baflard›, kad›l›k ve müftülük kurumlar›n› gelifltirdi. Uzak ülkeler-
de savaflan ordular, Mekke soylular› ve halk aras›ndaki ç›kar ça-
t›flmalar› ve sorunlar, Ömer’in erdemi, güçlü kiflili¤i ve iradesi
karfl›s›nda, korkuyla kar›fl›k bir sayg›yla su yüzüne ç›kam›yordu.
Gizlenmek zorunda kalan bütün bu karmafl›k sorunlar›n çözü-
mü, Ömer’in, Hristiyan köle Ebu Lulua eliyle b›çaklanarak öldü-
rülmesi üzerine, üçüncü Halife Osman’a kald›. Ömer, Sünnî ‹s-
lâm dünyas›nda ve edebiyat›nda adalet simgesi olarak an›l›r.
ÖMER SEYFETT‹N
(1884 Gönen-1920 ‹stanbul), öykü
yazar›. Ortaö¤renimini ‹stanbul Baytar Rüfltiyesi ve Edirne Aske-
rî ‹dadisi’nde (1900), yüksekö¤renimini Harbiye Mektebi’nde
tamamlad› (1903). Balkan Savafl›’n›n ç›kmas› üzerine orduya
kat›ld› (1912). Savafltan sonra ‹stanbul Kabatafl Sultanisi’nde
edebiyat ve felsefe ö¤retmenli¤i (1914), Darülfünun’da Tetkiki
Lisaniye Encümen üyeli¤i yapt› (1918). Mecmuai Edebiye’de ç›-
kan (14 fiubat 1900) fliiriyle edebiyata at›ld›. Sebat ve Serbest
‹zmir (1903), Afliyan, Kad›n, Bahçe, Rumeli Teflvik, Piyano
(1908-1910) dergi ve gazetelerinde yazd›. Genç Kalemler’in
ikinci dizisinin ilk say›s›nda (11 Nisan 1911) ç›kan “Yeni Lisan”
makalesi büyük tart›flmalara yol açt›. Yeni dil görüflüne ba¤l›
kald›. Türk Yurdu (1913), Yeni Mec-
mua (1917), Vakit, Türk Dünyas›,
Akflam (1918-1920), dergi ve gaze-
telerinde yazd›. Yaflad›¤› dönemin
geleneksel dil ve edebiyat anlay›fl›na
ba¤l› kalmayan yenilikçi kiflili¤i Türk
düzyaz›s›n›n geliflme aflamas›nda
büyük dönüflümler yaratt›. “Tabii li-
san, konuflulan lisand›r” ilkesi üze-
rinde inatla durarak öykülerinde ya-
l›n bir anlat›m kurdu. Edebiyat› Cedi-
de ve Fecri Ati’nin özentici dil be¤enisine karfl› ç›kt›. Ziya Gö-
kalp ve Ali Canip (Yöntem) ile birlikte Genç Kalemler hareketi-
nin en güçlü temsilcilerinden biri oldu. Öykülerinde özgünlü¤ü,
çevresindeki insanlar›n kifliliklerinde arad›. 1938’den günümü-
ze kadar birkaç kez bas›lan yap›tlar›n›n ilkini fierif Hulusi, son-
ra Tahir Alangu bas›ma haz›rlad›. Bilgi Yay›nevi, sanatç›n›n ya-
p›tlar›n› “Ömer Seyfettin Bütün Eserleri” dizisinde 8 kitapta top-
lad›: “Efruz Bey” (1970), “Kahramanlar” (1970), “Bomba”
(1970), “Harem” (1970), “Yüksek Ökçeler” (1970), “Kurumufl
A¤açlar” (1971), “Yaln›z Efe” (1971), “Falaka” (1971).
ÖMERL‹ BARAJI,
‹stanbul’un Anadolu yakas›nda, ayn›
adl› yerde, Riva Çay› üzerinde kurulu baraj. 1973’te iflletmeye
aç›ld›. Toprak dolgu tipinde olan Ömerli Baraj›, Anadolu yaka-
s›n›n ve Avrupa kesiminin içme suyu gereksinimini karfl›lamak
amac›yla yap›ld›. Temelden yüksekli¤i 54 m., talvegden yüksek-
li¤i 52 m, kret uzunlu¤u 372 m., dolgu hacmi 1.650.000, ölü
hacmi 188 milyon, yararl› hacmi 268 milyon, y›ll›k içme suyu
verimi 180 milyon m
3
, drenaj alan› 600 km
2
.
ÖNDEY‹fi,
bir yap›tta, özellikle tiyatroda, konu edinilen
olaylar›n öncesini özetleyen bölüm, prolog. Antik tiyatroda Eu-
ripides’in tragedyaya, Plautus’un da komedyaya getirdikleri söz
anlam›nda kullan›lm›flt›r. Ça¤dafl tiyatroda ise oyunun anlam›
ve amac› üzerine bilgi vermek için yaz›lan bölüme denir.
ÖNGÖREN, Vas›f
(1938 Tavflanl›-1984 Amsterdam/Hol-
landa), oyun yazar›. Ortaö¤renimini Kütahya Lisesi’nde tamam-
lad›. Bir süre jeofizik okudu. Almanya’ya gitti (1961), Berlin
Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nde ve Berlin Ensemble’de Brecht
Tiyatrosu’nda befl y›l ö¤renim gördü. Dönüflünde Halk Oyuncu-
lar›’nda çal›flt›. Epik tiyatro anlay›fl›n› uygulamak için Ankara
Birlik Tiyatrosu’nu kurdu. “Asiye Nas›l Kurtulur” (bas›m› 1970)
oyunu ile büyük baflar› kazand›; Ankara Sanatseverler Derne¤i
taraf›ndan y›l›n en baflar›l› oyun yazar› ve rejisörü seçildi. “Göç”
adl› ilk oyunu da 1967’de Uluslararas› Gençlik Tiyatro Festiva-
li’nde (‹stanbul) ikincilik kazanm›flt›r. 1980’de Bat› Berlin’e ora-
dan da Hollanda’ya gitti. Amsterdam’da Türk ö¤renci ve iflçile-
riyle oluflturdu¤u El Kap›s› Tiyatrosu’yla (ölümünden sonra ad›
Vas›f Öngören Tiyatrosu oldu) çal›flmalar›n› sürdürürken kalp
krizi geçirerek öldü. Öngören, sanatsal özü yitirmeden toplum-
sal sorunlar› baflar›yla tiyatro dili ne aktaran yazarlardand›r. Öte-
ki oyunlar›: “Almanya Defteri” (1971-1972 tiyatro mevsiminde
oynand›), “Oyun Nas›l Oynanmal›” (1974), “Zengin Mutfa¤›”
(1977-1978, oynand›¤› mevsim ‹smet Küntay Ödülü ve Sanat-