okul ansiklopedisi - page 541

PLATON
541
süre içinde yerinden kalk›p beslenmez. Bafll›ca türleri kafesli pi-
ton
(P. reticulatus),
kaya pitonu
(P. sebae),
elmas pi-
tonu
(P. spilotes),
kaplan pitonu
(P. molurus)
vb.dir.
P‹YALE PAfiA
(1515 Tolna/Macaristan-1578 ‹stanbul),
Osmanl› devlet adam› ve denizcisi. Aslen Macaristanl› olan Pi-
yale Pafla, Mohaç Seferi’nden sonra saraya al›nd› ve Enderun’da
yetiflti. 1547’de kap›c›bafl›, 1554’te Gelibolu sancakbeyi ve kap-
tan›derya oldu. Akdeniz’de baz› kaleleri ele geçirdi¤inden kendi-
sine Cezayir beylerbeyli¤i de verildi. Osmanl›lar›n Akdeniz’deki
baflar›lar›ndan sonra, ‹spanya, Malta, Napoli, Papal›k, Cenova
ve Floransa donanmalar› birleflerek Turgut Reis’in elindeki ve
Akdeniz’de önemli bir konuma sahip Cerbe Adas›’n› ele geçirdi-
ler (1560). Ancak Piyale Pafla 120 parçal›k bir donanmayla Ak-
deniz’e aç›larak aday› geri ald› (1560); dönüflünde fiehzade Se-
lim’in k›z›yla evlenerek saraya damat oldu. 1564’te ‹spanya’n›n
elinde bulunan Penon de Velez Adas›’n› ele geçirdi. 1565’te
kaptan›derya olarak Malta Seferi’ne kat›ld›. Malta kuflat›ld›; an-
cak kuflatma baflar›s›zl›kla sonuçland›. Turgut Reis öldürüldü.
Piyale Pafla baca¤›ndan yaraland›. 1565’te Sak›z Adas›’n› ald›. II.
Selim zaman›nda kaptan›deryal›ktan ayr›larak üçüncü vezir ol-
du. 1570’te K›br›s Seferi’ne kat›ld›. Yeni baflar›lar elde etti.
1571’de de ikinci vezir oldu.
P‹YANO,
telleri vurma yoluyla ses veren klavyeli müzik ale-
ti. Tarih boyunca birçok müzik aletinin birbiriyle kar›flt›r›l›p ge-
lifltirilmesiyle elde edilmifltir. Piyano 1709’larda Floransa’da
Bartolomeo Cristofori taraf›ndan yap›ld›. ‹lk alt› oktavl› piyano-
yu 1794’te John Broadwood yapt›. 1796’da Erard ilk “kuyruklu
piyano”yu gelifltirdi. Piyanonun uzun tufllar› fildifli kapl›d›r, do-
¤al sesleri verir. K›sa tufllar abanozdan yap›l›r, yar›m sesleri ve-
rir. Tufllara bas›l›nca yaylarla, karfl› a¤›rl›k sistemiyle harekete
geçen, üzeri aba kapl› küçük çekiçler yan yana gerili tellere vu-
rur, böylece istenilen sesin ç›kmas›n› sa¤lar. Piyanonun pedal-
lar›ndan birine bas›nca ses fliddetlenir, ötekine bas›nca kuvve-
tinden kaybeder. Piyanonun telleri çelikten ya da pirinçten yap›-
l›r. ‹yi cins piyanolar›n tahtas›, Macaristan’da yetiflen bir cins
çam a¤ac›ndan yap›l›r. Piyano, neme, s›cakl›k ve so¤ukluk fark-
lar›na karfl› çok duyarl›d›r. S›k s›k akort edilmesi gerekir. Evler-
de, piyanoyu, s›cakl›¤› sabit olan yerlere koymak gerekir. Evler-
de kullan›lan piyanolar düz piyanolar, büyük konser salonlar›n-
da çal›nan piyanolar “kuyruklu piyanolar”d›r. Ayr›ca yap›l›fl ve
büyüklük biçimine göre piyanolar “yar› kuyruklu”, “çapraz” gibi
adlar al›rlar.
PLANÖR,
hava ak›mlar›ndan yararlanarak uçan motorsuz ha-
va tafl›t›. Planörler eskiden yüksek bir yerden itilerek bofllu¤a at›-
l›r ve hava ak›mlar›na kapt›r›larak bir süre uçulurdu. Günümüzde
bir uçak taraf›ndan çekilerek havaland›r›l›r ve uygun bir yerde b›-
rak›l›r. Planörcü, hava ak›mlar›ndan ve yükselen havan›n yaratt›-
¤› “hava bacalar›”ndan yararlanarak ve dolana dolana planörünü
çok yükseklere ç›karabilir, sonra süzüle süzüle yere indirebilir.
Motorsuz uçma, tarihin eski ça¤lar›ndan beri denenmifltir. An-
cak, ça¤dafl planörün ilk örne¤i 1891’de Alman Lilienthal tara-
f›ndan yap›lm›flt›r. Planörcülük, günümüzde yayg›n bir spor dal›
olarak birçok ülkede benimsenmifltir. Ayr›ca planörler ordularda
da askerî amaçlarla kullan›lmaktad›r. Dünya planörle yükselme
rekoru 14.000 metredir. Türkiye’de planörcülük Türkkuflu’nun
önderli¤inde 1936’da Eskiflehir’de bafllam›flt›r.
PLAST‹K AMEL‹YAT,
d›fl görünüflteki biçim bozuklukla-
r›n›, kaza vb. durumlardan do¤an özürleri gidermek için yap›lan
ameliyat. Plastik ameliyat›n tarihi, Hindistan’da bulunan belge-
lerle ‹.Ö. 1000 y›l›na dek iner. “Plastik cerrahî” deyimi ilk olarak
1838 y›l›nda Eduard Zeiss taraf›ndan kullan›ld›. Gerek iki dünya
savafl›ndaki yaralanmalar, gerekse artan trafik kazalar›, plastik
ameliyat tekniklerinin geliflmesinde etken oldu. Günümüzde de-
ri, kemik ve yumuflak doku zedelenmelerinde çeflitli malzeme ve
teknikler kullan›lmaktad›r. Zedelenmifl bir parçan›n ayn› kiflinin
vücudunun bir baflka yerinden al›nan parçayla onar›lmas›na
“otoplasti” ad› verilir. Baflka bir insan ya da canl›dan da deri ve
kimi organ aktar›m› yap›labilmektedir. Güzelleflmek amac›yla
yap›lan plastik ameliyatlara “estetik ameliyat” ad› verilir.
PLAST‹K SANATLAR,
resim, heykel, mimarl›k gibi flek-
le ve hacme dayanan, üç boyutlu sanatlara verilen ad. Plastik
sanatlarda, kompozisyon, ifade ve dekorasyon gibi estetik özel-
liklerin; prati¤e ve kullan›ma yönelik özelliklere a¤›r bast›¤› dü-
flünülür. Plastik sanatlar›n estetik boyutu, uygulamal› sanatlar-
dan daha az k›s›tl›d›r.
PLAST‹KLER,
istenilen kal›ba dökülebilen ya da en az›n-
dan istenilen biçimde üretilebilen maddeler. Bitüm, reçine ve
kauçuk gibi birkaç do¤al plastik varsa da plastikler esas olarak
yapay maddelerdir. Hemen tümü petrokimya ürünleri olup son
derece yararl› özellikler gösterirler. Sertlik, esneklik, saydaml›k,
hafiflik, yal›tkanl›k, kimyaca aktif olmama ve korozyona daya-
n›kl›l›k, bunlardan bafll›calar›d›r. Hepsi de karbon iskeletli yük-
sek polimerler olup molekülleri binlerce hatta milyonlarca
atomdan oluflur. Plastikler, “termoplastikler” ve “termosetting
plastikleri” olmak üzere iki gruba ayr›l›r. Termoplastikler ›s›t›l-
d›klar›nda yumuflar ya da ergir. Selüloit ve öteki selüloz plastik-
leri, lusit, naylon, polietilen, stiren polimerleri, vinil polimerle-
ri, poliformaldehit ve polikarbonatlar birer termoplastiktir. Ter-
mosetting plastikleri, basit polimerler gibi, üretildiklerinde kal›-
ba dökülebilmekle birlikte ›s› ve bas›nç uygulanarak ve kimi za-
man da sertlik verici bir katk› maddesiyle ergimeyen bir malze-
me hâline gelirler. Bunlar aras›nda bakalit ve öteki fenol reçine-
leri, epoksi reçineleri, polyesterler, silikonlar, üre-formaldehit
reçineleri, melamin-formaldehit reçineleri ve kimi poliüretanlar
say›labilir. Gerekti¤inde içlerine stabilize edici maddeler, dolgu
maddeleri, boyalar ya da plastikler kat›labilir. Üretimleri s›ras›n-
da çeflitli yöntemler kullan›l›r. Merdaneler aras›ndan geçirilerek
ince tabaka hâlinde elde edilebildikleri gibi döküm, ekstrüzyon
bas›nçl› döküm, enjeksiyon döküm gibi yöntemlerle çok de¤iflik
biçimlerde üretilebilirler.
PLATON
(‹.Ö. 427,?-347 Atina), Yunan filozof. Soylu bir ai-
lenin o¤luydu. As›l ad› Aristoles’tir. Sonradan kendisine “genifl
omuzlu” anlam›na gelen Platon ad› verilmifl ve bu takma ad
Araplar taraf›ndan Eflatun biçimine sokulmufltur. Politikaya at›l-
mak amac›yla iyi bir ö¤renim gördü. Yirmi yafl›nda Sokrates’i
1...,531,532,533,534,535,536,537,538,539,540 542,543,544,545,546,547,548,549,550,551,...672
Powered by FlippingBook