PATRONA HAL‹L ‹SYANI
533
süre ters orant›l› olarak de¤iflir, ayr›ca her s›v› için ayr› ayr› sü-
re ve s›cakl›klar tespit edilmifltir. Asitli s›v›lar için 65-75ºC’l›k
bir ›s›n›n yar›m saat süreyle verilmesi ve ard›ndan so¤utulmas›
gerekir. Süt ise ya 65ºC’ta 30 dakika tutulur ya da 85ºC’ta yar›m
dakika kaynat›l›r. Pastörizasyon, vitamin ve fermentlere zarar
vermedi¤i için süt ve meyve suyu endüstrisi gibi alanlarda de-
¤erli bir yard›mc›d›r. Türkiye’de ilk defa 1957 y›l›nda Ankara
Atatürk Orman Çiftli¤i’nde uygulanm›flt›r. fiarapç›l›k alan›nda
kullan›lmas›n›, iflleme ad›n› veren L. Pasteur önermifltir, ancak
çok seyrek olarak uygulanmaktad›r.
PAfiA,
Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nda askerî ya da sivil yüksek
devlet memurlar›na verilen bir unvan. Sözcük zamanla M›s›r,
Suriye, Irak, Ürdün gibi ülkelerde de yay›lm›fl ve kabul edilmifl-
tir. Sözcü¤ün, en büyük erkek evlât anlam›na gelen “bafla-
¤a”dan türedi¤i san›lmaktad›r. Bu Türkçe unvan›n kullan›lmas›
Cumhuriyet döneminde 26 Kas›m 1934 tarihinde 2590 say›l›
kanunla yasaklanm›flt›r. Ancak günümüzde gayr›resmî de olsa
generaller için kullan›lmaktad›r.
PATENT,
bir buluflun ya da o buluflun kullan›m hakk›n›n bir
kimseye ait oldu¤unu gösterir belge. Seri olarak imal edilecek
mal›n, belirli normlara uygun olarak yaln›zca ilk imalcisi taraf›n-
dan üretilmesini sa¤lamak amac›yla verilir. Böylece buluflun
çal›nmas›, taklit edilmesi önlenmifl olur. Genellikle bir ülkenin
s›n›rlar› içinde geçerlidir.
PAT‹NAJ,
patenlerle buz
üzerinde kayma sporu. Buz
üzerinde kayman›n oldukça
eski bir tarihi vard›r. Özellikle
kar›n uzun süre yerden kalk-
mad›¤›, ›rmak ve göllerin buz
tuttu¤u kuzey ülkelerinde
ayakkab› taban›n›n alt›na tak›-
lan kemik ya da tahta çubuk-
larla patinaj yap›l›rd›. Zamanla
patinaj için belirli kurallar ge-
tirildi ve zemini özel olarak
dondurulmufl kapal› salonlar-
da patinaj yar›flmalar› düzen-
lenmeye baflland›. Sürtünmeyi
azaltarak kayman›n kolaylaflt›-
r›lmas› için günümüzde ayakkab› taban›na tak›lan ince çelik çu-
buklar kullan›l›r. Uluslararas› artistik patinaj yar›flmalar›, estetik
ve sporun birleflti¤i bir gösteri olarak birçok kimsenin ilgisini
çekmektedir. Artistik patinaj yar›flmalar›, hafif ve klasik müzik
eflli¤inde tek erkekler, tek kad›nlar ve çiftler taraf›ndan yap›l›r.
Bu spor, esas olarak buz üzerinde yap›lan bir bale gösterisi ol-
du¤undan yar›flmac›lar yo¤un bir bale e¤itiminden geçerler.
PATLAYICI MADDELER,
çok h›zl› yanarak ya da baflka
türden bir egzotermik tepkimeyle s›cak gazlar ç›karan ve bu gaz-
lar›n ani genleflmesiyle yay›lan yüksek h›zl› flok dalgalar›n›n et-
kisiyle çevreyi tahrip eden maddeler. Mekanik, nükleer ve kim-
yasal patlay›c› maddeler içinde, kimyasal patlay›c›lar, en çok bi-
linenlerdir. Genel olarak kimyasal patlay›c›lar üç s›n›fa ayr›l›r: 1)
Basit patlay›c›lar (potasyum ya da sodyum nitrat, kömür ve kü-
kürt kar›fl›m› olan ve çok eskiden beri bilinen kara barut gibi ba-
sit yanma olay›na dayanan ve fazla y›kma gücü olmayan patla-
y›c›lar); 2) Y›kma gücü yüksek patlay›c›lar (hemen tamam› orga-
nik maddeler olup nitro gruplar› içerirler. Patlama olay›, meka-
nik darbe, s›cakl›k yükselmesi gibi d›fl etkilerle bafllar ve orga-
nik maddenin, yap›s›ndaki oksijeni kullanarak bozunmas›yla
oluflur. En tan›nanlar› nitrogliserin, nitroselüloz, tetranitro pen-
ta eritrit (PETN), pikrik asit, trinitrotoluen, trinitrokrezol vb. dir);
3) Bafllat›c› patlay›c› maddeler (›s›, darbe ya da sürtünme sonu-
cu çok çabuk kimyasal tepkimeye girerek bozunurlar; fazla bir
bas›nç etkileri yoksa da as›l patlay›c› maddeleri ateflleme özel-
liklerinden yararlan›l›r. Bu gruba c›va fülminat, gümüfl fülminat,
fülminat-klorat kar›fl›m›, kurflun azotür vb. girer). Patlay›c› mad-
deler askerî ve ticari amaçla kullan›l›r. Askerlik alan›nda taban-
ca, tüfek ve top mermilerinde, torpillerde, may›nlarda, füzelerin
itifl gücünü sa¤lamada, ticari alanda da madencilikte, inflaat ve
yol yap›m›nda vb. kullan›l›rlar.
→
D‹NAM‹T
PATOLOJ‹,
hastal›klar›n nedenlerini, etkilerini ve oluflum-
lar›n› inceleyen bilim dal›. Patoloji, hastal›klar›, hastada meyda-
na getirdi¤i belirtiler vb. yönünden de¤il, yaln›zca hastal›¤›n bi-
yolojisi aç›s›ndan inceler. Bu nedenle de ço¤unlukla mikrosko-
pik ve kimyasal yöntemlerle çal›fl›r. Hastal›¤›n teflhisi de pato-
lojinin inceleme alanlar›ndan biridir (örne¤in bir tümörün iyi ya
da kötü huylu oldu¤unun saptanmas› için yap›lacak çal›flmalar).
Patoloji birçok bölüme ayr›l›r. Konusuna göre insan, bitki, hay-
van patolojisi olarak ayr›ld›¤› gibi genel olarak hastal›klar, ne-
denleri, geliflimi vb. inceleyen genel; bir hastal›¤› bulundu¤u
yere ve özel belirtilerine göre inceleyen özel patoloji olarak da
ayr›l›r. Ayr›ca organik bozukluklar› inceleyen dal›na patolojik
anatomi, hastal›klar›n nedenlerini inceleyen dal›na etyoloji,
hastal›klar› s›n›fland›ran dal›na da nozoloji denir.
PATRONA HAL‹L ‹SYANI,
Lale Devri’ne son veren is-
yan (1730). ‹syan, bafl›ndaki lideri Patrona Halil’den dolay› bu
adla an›l›r. Patrona Halil ve 25-30 kadar arkadafl› 28 Eylül 1730
tarihinde Beyaz›t Camii kap›s› önünde toplanarak 3 kol hâlinde
çarfl›ya da¤›ld›lar, dükkânlar› kapatt›r›p pefllerine pek çok esna-
f› takarak Etmeydan›’ndaki yeniçeri k›fllalar›na geldiler. ‹syanc›-
lar›n bir bölümü de kay›klarla Üsküdar’a geçerek ‹ran Seferi için
Üsküdar’da bulunan askerlerle iliflki kurdular. ‹syanc›lar say›ca
çok az oldu¤undan isyan bafllang›çta kolayl›kla bast›r›labilirdi.
Ancak dönemin uygulamalar›ndan hoflnut olmayan pek çok
devlet adam›, kiflisel ç›karlar› nedeniyle de el alt›ndan isyanc›la-
r› destekliyordu. On iki y›ldan beri sadrazam olan Nevflehirli Da-
mat ‹brahim Pafla’ya, en yak›nlar› bile difl biliyorlard›. Özellikle
damad› Kaptan›derya Mustafa Pafla, aç›kca sadrazam›n maka-
m›na göz dikmiflti. Gizlice asileri destekliyor ve tahrik ediyordu.
Bu durumda isyanc›lar k›sa sürede yeniçeri oca¤›na hâkim ol-
dular. ‹syan›n ertesi günü, 29 Eylül 1730’da isyanc›lar›n say›s›
artt›. ‹brahim Pafla dahil, 37 kiflinin bafl›n› isteyecek kadar ken-
dilerine güven duymaya bafllad›lar. 30 Eylül günü saray bütü-
nüyle çaresizli¤e düfltü. Ayn› günün akflam› ‹brahim Pafla, is-