PAS‹F‹K OKYANUSU
532
Çarl›k Rusyas› karfl›s›nda a¤›r yenilgilere u¤rad›, önemli toprak-
lar›n› bu dört devlete, özellikle Avusturya’ya ve Venedik’e b›rak-
mak zorunda kald›. 1699 Karlofça Antlaflmas›’ndan sonra 20 y›l
kadar bir süre boyunca Osmanl› Devleti’nin gütmeye bafllad›¤›
politika, kaybetti¤i topraklar› geri almak oldu. Bunun için önce
Çarl›k Rusyas› ile, daha sonra Venedik ve en nihayet Avusturya
ile savaflt›. Bu savafllardan Osmanl›-Rus, Osmanl›-Venedik sa-
vafllar›, Osmanl›lar›n zaferiyle sonuçland›. Fakat Osmanl›-Avus-
turya savafllar›nda Osmanl› Devleti daha bafllang›çta yenik düfl-
tü. 1716-1718 y›llar› aras›nda devam eden savafllarda Osmanl›
ordular› yeni yenilgilere u¤rad›, dolay›s›yla Osmanl› Devleti da-
ha baflka topraklar›n› da kaybetti. Sonunda da bar›fl istemek zo-
runda kald›. Bar›fl görüflmeleri bugün Yugoslavya’da bulunan
Pasarofça (Pazaroviç, Passaro Witz) kasabas›nda bafllad›. Bura-
da Avusturya ve Venedik ile ayr› ayr› olmak üzere iki bar›fl ant-
laflmas› imzaland› (21 Temmuz 1718). Avusturya ile imzalanan
bar›fl antlaflmas› gere¤ince Tameflvar eyaleti ve Semendre san-
ca¤› (Belgrad ve dolaylar›) Avusturya’ya terk edildi; Avusturya
tüccarlar›n›n ifllerini takip ve güvenliklerini sa¤lamak için Os-
manl› limanlar›nda konsolosluk ve flehbenderlik açma ve tercü-
man bulundurma hakk› tan›nd›. Avusturya’ya, Fransa ve ‹ngilte-
re’ye tan›nanlara benzer baz› ticari ayr›cal›klar verildi. Venedik
ile imzalanan antlaflma gere¤ince de Mora, Osmanl›lara geçti.
Buna karfl›l›k bu son savafllar s›ras›nda Dalmaçya, Hersek ve
daha güneyde Karl›eli’nde Venedik’in ele geçirdi¤i baz› kaleler
ile Korfu Adas› Venedik’te kald›.
PAS‹F‹K OKYANUSU,
yeryüzünün do¤uda Amerika, ba-
t›da Asya ve Avustralya aras›nda kalan en genifl su kitlesi. Bü-
yük Okyanus da denir. Kabaca daire fleklindedir. Güneyde, ge-
nifl bir yüzüyle Antarktika’y› çeviren kutup sular›na aç›l›r; kuzey-
de, Bering Bo¤az›’nda Kuzey Buz Denizi ile birleflir. Alan›, kenar
denizleriyle (Bering, Ohotsk, Japon, Çin, Sar›, Celebes vb.),
yaklafl›k 180.000.000 km
2
’dir. K›y›lar›, bat› ve do¤uda farkl›d›r.
Örne¤in, Amerika k›y›lar› (Kuzeyde Alaska, güneyde Patagonya
k›y›lar› hariç), da¤l›k, yüksek, girinti ve ç›k›nt›s› az, özetle k›ta
sahanl›¤› yok denecek kadar dard›r. Do¤u kesimi d›fl›nda, üze-
rinde ço¤u küçük, volkanik kökenli ya da alçak, düz mercan olu-
flumlar›ndan meydana gelen say›s›z ada vard›r. Pasifik, ayn› za-
manda denizlerin en derin çukurlar›n› tafl›r. Örne¤in, Kuril, Ma-
riana, Filipin çukurlar›nda derinlikler 10.000 m.nin alt›na iner.
Baz› kesimleri yerkabu¤unun çok k›r›kl› bir zeminini meydana
getirir. S›k s›k görülen sismik ve volkanik olaylar sonunda, Ja-
ponlar›n “tsunami” ad›n› verdikleri büyük dalgalar oluflur ve za-
rarlara yol açar. Üzerinde yer alan ak›nt› sisteminin en önemlisi
“Kuro-fiiyo” ve “Oya-fiiyo”dur. ‹lk kez 1513’te Balboa taraf›n-
dan görülen Pasifik, 1520’de Magellan taraf›ndan afl›lm›flt›r. Pa-
sifik ad›, Magellan taraf›ndan verilmifltir. Kâflifleri içinde en ta-
n›nm›fllar› James Cook, Bougainville ve La Pérouse’dur. II.
Dünya Savafl› sonundan beri Pasifik, önemli denizyollar›n›n yer
ald›¤› stratejik bir bölge olmufltur.
PASKALYA,
‹sa Peygamber’in dirildi¤ine inan›lan günün
y›ldönümünde Hristiyanlar›n kutlad›¤› bayram. Her y›l›n 22 Mart
ve 25 Nisan tarihleri aras›ndaki günler içinde, ay›n dolunay dev-
resinden sonraki ilk pazar günü kutlan›r. Katolik ve Ortodoks
mezheplerinin paskalyas› aras›nda 12 günlük bir fark vard›r.
Paskalya sözcü¤ü ‹branice “geçifl” anlam›na gelen “Pesah” söz-
cü¤ünden türemifltir. ‹sa’dan önce Yahudiler, M›s›r’dan Filis-
tin’e geçifllerini kutlarlard›. Paskalya gününde kabu¤u renkli yu-
murtalar yemek, bunlar› arma¤an olarak vermek ve e¤lenceler
düzenlemek, gelenek hâline gelmifltir.
PASTEUR, Louis
(1822 Dole-1895 Villene-
uve), Frans›z kimya ve bi-
yoloji bilgini. Mikrobiyo-
lojinin kurucusu olarak bi-
linir. Arbois ve Besançon
kolejlerinde okuduktan
sonra, École Normale Su-
perieure’ün fen bölümüne
girdi (1843). 1848 y›l›nda
profesör oldu; Dijon,
Strasburg, Lille ve Paris
üniversitelerinde çal›flt›.
Kendi ad›yla an›lan mikro-
biyoloji enstitüsünü kurdu ve yönetti. ilk araflt›rmalar› kristalog-
rafi üzerineydi (1848). Bu çal›flmalar›yla stereokimyan›n temeli-
ni att› ve mayalanma konusunu incelemeye bafllad›. mayalan-
malar›n bir mikroorganizmaya ba¤l› oldu¤unu ve her mayalan-
man›n kendine özgü bir mayas› oldu¤unu ortaya koydu. Bu ça-
l›flmalar› s›ras›nda anaerobik (havas›z yaflayan) bakterilerin var-
l›¤›n› ve mikroorganizmalar›n yoktan var olamayaca¤›n› kan›tla-
d›. Sirkenin oluflmas›n›, flarap hastal›klar›n› inceledi ve flarapla-
r›n sirkeleflmemesi için 55°C’a kadar ›s›t›lmalar›n› önerdi (pas-
törizasyon). 1865’te ipekböce¤i hastal›klar›n› incelemeye baflla-
yarak bulafl›c› hastal›klar alan›na yöneldi. 1870-1876 y›llar› ara-
s›nda bu alanda Chamberland ve Roux ile birlikte gerçeklefltir-
di¤i yo¤un çal›flmalar sonunda hayvan hastal›klar›na yol açan
bir dizi mikrobu ortaya ç›kard›. 1881 y›l›nda Roux ile birlikte
bafllad›¤› “kuduz” incelemelerinin sonunda, 1885’te kuduz afl›-
s›n› buldu.
PASTIRMA,
etin tuz ve çemenle kar›flt›r›l›p kurutulmas›yla
elde edilen yiyecek. Past›rma yap›m›nda çeflitli kasapl›k hay-
vanlardan ve özellikle s›¤›r etinden yararlan›l›r. Büyük parçalar
hâlinde kesilen et; çemen, k›rm›z› biber, sar›msak ve tuz kar›fl›-
m›yla kaplanarak sonbahar›n s›cak günlerinde güneflte ya da is-
te kurutulur. Yap›ld›¤› etin cinsine göre ad al›r: Birinci kalite
past›rma kuflgömü, arka, flekerpare, dilme, kapak. Göçebe bir
yaflam süren Orta Asya O¤uzlar›n›n yollarda haz›r yiyecek ola-
rak past›rma yedikleri bilinmektedir. Past›rma ad›, etin s›k›flt›r›l-
mas›ndan ilham al›narak söylenen “bast›rma” sözcü¤ünden ge-
lir. En iyi past›rma Kayseri’de yap›lmaktad›r.
PASTÖR‹ZASYON,
s›v› besinlerin ›s›tma yoluyla hastal›k
yap›c› bakterilerden ar›t›lmas› ifllemi. ‹fllem, besinlerin yararl›
unsurlar›n› kaybetmemek amac›yla k›sa süreli olarak ve kayna-
ma noktas›ndan daha düflük s›cakl›klarda gerçeklefltirilir. Is› ve