okul ansiklopedisi - page 552

RECA‹ZADE MAHMUT EKREM
552
ise güneflsizilk gelir. Örne¤in Akdeniz ülkelerinde raflitizme, so-
¤uk, nemli ve az günefl gören kuzey ülkelerine göre daha az
rastlan›r. Bunun d›fl›nda büyük kentlerin sisli, dumanl› havas›
ve yetersiz beslenme de d›fl etkenler aras›nda say›labilir. ‹ç ve
d›fl etkenler yaln›zca hastal›¤a elveriflli bir ortam haz›rlarlar. Ra-
flitizmin gerçek yarat›c›s› ise, vücuttaki D vitamini noksanl›¤›d›r.
Bu nedenle eksikli¤i ya da yoklu¤u kalsiyum ve fosforun vücut
taraf›ndan al›namamas› ve raflitizm hastal›¤›n›n ortaya ç›kmas›
sonucunu do¤urur. Tedavi s›ras›nda hasta temiz hava, bol ›fl›k
ve güneflten faydalanabilece¤i bir ortamda tutulmal›, besinleri-
ne dikkat edilmeli, D vitamini noksanl›¤›n› giderecek önlemler
(örne¤in bal›kya¤› içirmek) al›nmal›d›r. Raflitizm, fazla geç ka-
l›nmazsa tedavi edilebilen bir hastal›kt›r.
RECA‹ZADE MAH-
MUT EKREM
(1847 ‹s-
tanbul-1914 ‹stanbul), flair,
yazar. Ortaö¤renimini Be-
yaz›t Rüfltiyesi ile Mektebi
‹rfan’da tamamlad›. Harbiye
‹dadisi’ndeki ö¤renimini
yar›da b›rakarak Hariciye
Nezareti Mektubi Kalemi’ne
girdi (1862). Burada Les-
kofçal› Galip, Hersekli Arif
Hikmet, Nam›k Kemal gibi
dönemin düflün ve sanat
adamlar›yla tan›flt›. Frans›z-
ca ö¤rendi. Daha sonra Vergi Umumi ‹daresi kaleminde, Devlet
fiûras› muavinli¤i ve üyeli¤inde, Mülkiye Mektebi’nde ve Gala-
tasaray’da edebiyat muallimli¤i görevlerinde bulundu (1866-
1885). K›sa süre evkaf naz›rl›¤› görevinden sonra âyan azal›¤›-
na seçildi. Bu görevdeyken öldü. Nam›k Kemal’in Avrupa’ya
kaçt›¤› zaman Tasvir-i Efkâr’› (1867) yöneterek gazetecili¤e bafl-
layan Recaizade, fliir, roman, oyun, edebiyat tarihi türlerindeki
eserleriyle yenilik edebiyat›n›n temsilcilerinden biri oldu. Eski-
ye ba¤l› yazarlarla yapt›¤› tart›flmalarla ün kazand›. Hamit’in, da-
ha sonra Tevfik Fikret’in giriflimlerini destekledi. fiiirlerinde ge-
nellikle bireysel temalar› iflledi. Betimlemelerde yabanc› sözcük
ve tamlamalar kulland›. “Muhsin Bey” ve “fiemsa” adl› uzun öy-
külerinin Nam›k Kemal üslubuyla yaz›lm›fl flairane tasvirlerle
dolu, basit öyküler say›lmas›na karfl›l›k gerçekçi bir yöntemle
yazd›¤› “Araba Sevdas›” ilk baflar›l› roman örneklerinden biri
olarak kabul edildi. Yap›tlar›: “Afife Anjelik” (oyun, 1870),
“Na¤me-i Seher” (fliirler, 1871), “Vuslat yahud Süreksiz Se-
vinç” (oyun, 1874), “Talim-i Edebiyat” (edebiyat ve sanat yaz›-
lar›, 1879), “Zemzeme” (fliirler, 3 cilt, 1883-1885), “Takdir-i El-
han” (1883), “Muhsin Bey yahud fiairli¤in Hazin Bir Neticesi”
(uzun öykü, 1889), “fiemsâ” (uzun öykü, 1896), “Araba Sevda-
s›” (roman, 1896), “Nijat Ekrem” (fliirler, an›lar, 1911), “Çok Bi-
len Çok Yan›l›r” (oyun, 1914).
REÇEL,
meyveleri ve baz› sebzeleri flekerle kaynatarak haz›r-
lanan a¤dal› yiyecek. Reçel yap›lacak meyve, ay›klan›p temiz-
lendikten sonra, bir kab›n içine konarak üstüne ölçüye göre fle-
ker konur, piflirildikten sonra flekerlenmemesi için limon s›k›l›r
ya da limon tuzu kat›l›r. Kaba, ölçüye göre su doldurularak atefl-
te kaynat›l›r. Bu kaynatma s›ras›nda kimi, reçellerin üzerinde bi-
riken köpükler bir kafl›kla al›n›r.
REÇ‹NE,
belli s›cakl›klarda yap›flkanl›¤› ya da sak›z›ms› olu-
fluyla tan›nan, molekül a¤›rl›¤› yüksek organik madde. Do¤al re-
çineler çok az say›da olmakla birlikte, sentetik reçineler son de-
rece çeflitlilik gösterir. Do¤al reçineler a¤açlardan elde edilir.
RED‹F,
Osmanl› ordusunda ihtiyat askerlerine verilen ad. Re-
difler, muvazzaf denilen silâh alt›nda bulunan askerlerin yedek-
leriydi. Muvazzafl›k görevini bitirenler 7 y›ll›k bir süreyle redif
say›l›rlard›. 1869’da bu süre 6 y›la indirildiyse de 1887’de 8 y›l
olarak saptand›. Redifler, her y›l bir ay e¤itim görürler ve gerek-
tikleri zaman orduya al›n›rlard›. II. Mahmut’un 1835’te Bat›’dan
örnek alarak bafllatt›¤› bu sistem 1912’de kald›r›ld›.
RED‹F,
fliirde dize sonlar›nda kafiyeden sonra yinelenen ayn›
ses ve anlamdaki ekler ya da sözcükler. Arapçada sözlük anla-
m›, “hayvanda birinin arkas›na binen; arkadan gelen, birinin ar-
d›ndan giden; terhis edilerek ihtiyata geçirilen kura askerlerine
verilen ad”d›r. Halk fliirinde redifin karfl›l›¤› olarak dönerayak
sözcü¤ü kullan›l›r. “Üstümüzden gelen boran k›fl gibi/fiahin
pençesinde yavru kufl gibi/Seher sabah›nda rüya düfl gibi/Ça-
¤›rta ba¤›rta ald› dert beni” dörtlü¤ünde k›fl-düfl-kufl kafiyele-
rinden sonra gelen “gibi” sözcükleri rediftir.
REEL SAYI
GERÇEL SAYI VE GERÇEL SAYILAR KÜ-
MES‹
REFERANDUM,
siyasî iktidar taraf›ndan al›nan bir karar›n
yönetilenler taraf›ndan kabul edilip edilmedi¤ini belirlemek için
yap›lan halkoylamas›. Halk›n yönetime do¤rudan kat›lma biçim-
lerinden biridir. Birçok ülkede çeflitli biçimlerde uygulan›r. Re-
ferandum kavram› ‹sviçre’de plebisitle eflanlaml› olarak kullan›-
l›r. Plebisitin genellikle siyasî sonuçlar do¤urmas›na karfl›n, re-
ferandumun sonuçlar› hukuksald›r. Çünkü refarandum bir yasa-
ma organ› taraf›ndan haz›rlanarak kabul edilen hukuksal bir
metnin halkoyuna sunulmas›, plebisitse böyle bir aflamadan
geçmeden bir konu ya da bir kifli hakk›nda halk›n tercihinin so-
rulmas›d›r.
REFLEKS,
belli bir uyarana karfl› otomatik bir flekilde olu-
flan belirli tepki. Örne¤in uygun bir biçimde dizkapa¤›na vurul-
du¤unda baca¤›n ileri s›çramas›, en iyi bilinen bir reflekstir. Di-
¤er bir örnek ise, parlak ›fl›kla karfl›laflt›¤›nda gözbebe¤inin bü-
zülmesidir. Bu tepkiler sinir sisteminde oluflur. Refleksler ikiye
ayr›l›r: basit refleks, flartl› refleks. Basit refleksler do¤ufltan var-
d›r; sonradan ö¤renilmezler. Her basit refleks farkl› bir sinir tep-
kisini izler. Örne¤in dizkapa¤› refleksinde, çekiç vurufluyla uya-
r› alan sinirler, bu mesaj› omurili¤e tafl›r ve oradan tekrar kalça
k›vr›m›n›n ön yüzündeki kasa geri getirir. Bu arada ayn› sinir
iflareti baflka bir sinir arac›l›¤›yla kalçan›n arka yüzündeki kas-
lar›n uyar›l›fl›n› köstekler. Böylece bu kaslar gevfleyerek aya¤›n
öne do¤ru f›rlamas›na olanak verir. Sindirim, solunum ve kalp
at›fl› gibi birçok vücut faaliyetinde bu tür refleksler görülür.
1...,542,543,544,545,546,547,548,549,550,551 553,554,555,556,557,558,559,560,561,562,...672
Powered by FlippingBook