okul ansiklopedisi - page 557

ROMAN
557
verici olan Presley’in tarz›, rock’›n bundan sonraki karakterini
belirledi. Daha sonraki y›llarda rock and roll yayg›n biçimde be-
nimsendi ve birçok plak flirketi, milyonlarca rock and roll pla¤›
bast›lar. Giderek, bu türdeki baflar›n›n kriteri müzik yetene¤i ol-
maktan çok; parlak giysiler giymek, olabildi¤ince ba¤›rmak vb.
oldu. Rock and Roll, 1960’lar›n bafllar›nda ve ortalar›nda, bir di-
zi etki sonucunda neredeyse kal›plaflm›fl hâle gelen biçiminden
s›yr›ld›. Yeni biçimleri zorlayan müzik y›ld›zlar› aras›nda en
önemlileri Beatles’d›. Bu topluluk, müzik alan›ndaki yetenekleri
ve yenilikleri sayesinde, seyirci ve dinleyicileriyle çok yak›n bir
ba¤ kurdu. Ayn› dönemde Bob Dylan ve di¤er ABD’li flark›c›lar,
geleneksel halk flark›lar›n› rock ritimleriyle birlefltirerek, folk
rock ad› verilen bir tür gelifltiriyorlard›. Hippi hareketi de “acid
rock” diye adland›r›lan türü do¤urdu. 1970’lerde de çeflitli de-
¤iflimler geçiren rock and roll, caz rock, pop rock, hard rock vb.
adlarla günümüzde de bir müzik türü olarak popülerli¤ini koru-
maktad›r.
RODOS,
Ege Denizi’nde, Türkiye’nin güneybat› k›y›lar› yak›-
n›nda, Güney Sporad ve Oniki Ada’n›n en büyü¤ü olan Yunan
adas›. Uzunlu¤u 72 km, eni, en genifl yerinde 35 km; yüzölçü-
mü 1.398 km
2
, nüfusu 100.000’e yaklaflan, merkezi kuzeydo¤u
k›y›s›nda ayn› ad› tafl›yan limand›r. Da¤l›k bir adad›r. En yüksek
yeri Attairo’dur (1.216 m.). Meyve, sebze ve flarap ihraç eder.
Çok canl› bir turizm merkezidir. ‹lk Ça¤’da Avrupa ülkeleriyle
Do¤u Akdeniz ülkeleri (Finike, M›s›r) aras›ndaki ticaretin önem-
li bir transit merkezi oldu. Özellikle ‹skender ‹mparatorlu¤u, ‹s-
kender’in ölümünden sonra kurulan Helen krall›klar› ve Roma
‹mparatorlu¤u dönemlerinde Akdeniz’in en zengin yerlerinden
biriydi. Bununla ba¤lant›l› olarak önemli bir kültür merkezi nite-
li¤i de kazand›. O dönemlerin en önemli felsefe okullar›ndan bi-
ri Rodos’ta kuruldu. Dünyan›n Yedi Harikas›’ndan biri olarak ka-
bul edilen Rodos Heykeli bu dönemde infla edildi. Roma ‹mpa-
ratorlu¤u’nun ikiye ayr›lmas›ndan sonra, Rodos, Bizans’›n pay›-
na düfltü. 654 y›l›nda Müslümanlar›n eline geçen Rodos, 712
y›l›nda yeniden Bizans taraf›ndan al›nd›. Akka’dan kovulan Sa-
int-Jean flövalyeleri 1309’da aday› ele geçirdiler. Ada, 1522 y›-
l›nda Osmanl›lar taraf›ndan al›n›ncaya kadar, Müslümanlara
karfl› yürütülen deniz savafllar›n›n merkez üssü oldu. 1522-
1912 y›llar› aras›nda Osmanl› Devleti’nin egemenli¤i alt›nda
kald›. 1912 y›l›nda ‹talya’n›n eline geçti ve II. Dünya Savafl›’n›n
sonuna dek ‹talyan yönetiminde kald›. II. Dünya Savafl›’ndan
sonra çevresindeki adalarla birlikte Yunanistan’a b›rak›ld›.
ROKA,
turpgillerden, ›t›rl›, bir y›ll›k bitki
(Eruca sativa).
20-40 cm. kadar boylan›r. Sap› tüylü olup hafif ac›mt›rak yap-
raklar› salata gibi yenir. Çiçekleri beyaz›ms›d›r. Bu bitkiden he-
kimlikte de yararlan›l›r. Orta ve Güney Avrupa’da yayg›nd›r.
Bahçelerde de yetifltirilir.
ROKET,
itme kuvvetini veren gaz ç›k›fl›n› sa¤layan maddele-
ri, yani yak›t› ve yak›c› maddeyi de kendisiyle birlikte tafl›yan bir
tür jet motoru; füze. Uzay araçlar›nda, güdümlü mermilerde, sü-
personik ve dikine havalanabilen uçaklarda, hatta kimi yar›fl
otomobillerinde kullan›l›r. Füze ve roket terimleri birbiriyle
eflanlaml› olarak, ancak füze, daha çok silâh anlam›nda ya da
arac›n tümü için kullan›l›r. fiimdiye dek gelifltirilen en güçlü ro-
ket motorlar› ABD’nin Apollo projesinde, Satürn V tafl›y›c› roke-
ti üzerinde kullan›lan F-1 motorlar›d›r. Yaln›zca birinci kademe-
sine befl tane yerlefltirilen s›v› yak›tl› bu motor 3.750 tonluk bir
itme sa¤lamaktayd›. Son zamanlarda nükleer f›r›nla, elektriksel
olarak h›zland›r›lm›fl plazmalar ve iyonlar arac›l›¤›yla çal›flan ro-
ketler de denenmektedir.
ROM,
flekerkam›fl› ve çavdardan yap›lan, alkollü, sert bir içki.
fiekerkam›fl›ndan fleker yap›l›rken ortaya ç›kan özsu, melas ve
art›klar›n›n mayaland›r›larak kurutulmas›yla elde edilir. En çok,
ilk yap›ld›¤› yer olan Bat› Hint Adalar›’nda, ayr›ca Amerika, Kü-
ba ve Avustralya’da üretilir.
ROMA RAKAMLARI
ya da
ROMEN RAKAMLARI,
Eski Romal›lar›n kulland›¤›, günümüzde de yer yer kullan›lan ve
Lâtin alfabesinin I, V, X, L, C, D ve M harflerinin s›ras›yla 1, 5,
10, 50, 100, 500 ve 1.000 say›lar›na karfl›l›k getirilmesine daya-
l› rakamlar. Tüm rakamlar bu yedi temel rakam›n belirli kurallar
içinde yan yana getirilmesiyle oluflturulur: 1) Yan yana yaz›lan
ayn› de¤erdeki iki ya da üç temel rakam birbiriyle toplan›r ve en
çok üç temel rakam yan yana kullan›labilir (II=2, III=3, XXX=30,
CC=200); 2) V, L ve D rakamlar› art arda kullan›lamaz (X=10 ye-
rine VV ya da C=100 yerine LL kullan›lamaz); 3) Yan yana yaz›-
lan temel rakamlar içinden büyük olan›n sa¤›ndakiler kendisine
eklenir, solundakiler ç›kar›l›r [IV=4 (=5-1), VI=6 (=5+1),
LXX=70 (= 50 + 10 + 10)]; 4) ‹ki büyük rakam aras›ndaki küçük
rakam, sa¤dakinden ç›kar›l›r [LIX=59 (=50+10-1), CXL=140
(=100+50-10)]; 5) Üzerinde bir yatay çizgi olan rakam 1.000
kat, iki yatay çizgi olan rakam milyon kat büyür (II = MM =
2.000, VI = 6.000.000). Bu kurallar ›fl›¤›nda örne¤in 1983 y›l›,
Roma rakamlar›yla MCMLXXXIII biçiminde yaz›l›r.
ROMAN,
anlat›m yolu olarak düzyaz›n›n kullan›ld›¤› bir ede-
biyat türü. ‹nsanlar›n serüvenlerini, iç dünyalar›n›, toplumsal bir
olay› ya da durumu ayr›nt›lar›yla öykülemeyi amaçlayan anlat›
biçiminde tan›mlanabilir. Yaln›z roman türünü tek bir tan›mla
s›n›rlamak sak›ncal›d›r. Türün geliflim sürecinde verilmifl ör-
neklere dayan›larak yap›lan tan›mlar yeni örneklerle afl›labilir.
Roman teriminin kavramsal geliflimi de bunu kan›tlar. Bilindi¤i
gibi Roma ‹mparatorlu¤u devlet dili olarak Lâtinceyi benimse-
mifl, imparatorlu¤un egemenli¤i alt›nda bulunan ülkelerde ko-
nuflulan, Lâtinceden türemifl diller toplulu¤una Roman dilleri
ad› verilmifltir. Dilbilimcilerin s›n›flamas›na göre Roman dilleri
toplulu¤u flu dillerden oluflmaktad›r: Frans›zca, Provansça, ‹s-
panyolca, Portekizce, ‹talyanca, Rumence, Sardca, Reto-Ro-
manflça. ‹flte sözcü¤ün bu anlam›ndan yola ç›k›larak, Roman di-
linde kofluklu ya da düzyaz› halinde kaleme al›nm›fl, gerçek ya
da uydurma bir olay anlatan yap›tlara roman denmifltir. 15.-16.
yüzy›llarda ise geçmifl ya da geçmesi mümkün bir olay› ayr›nt›-
lar›yla betimleyen, bunu yaparken de ahlâk›, töreleri, duygular›
ve olas›l›klar› göz önüne alan yap›tlar roman sözüyle nitelen-
mifltir. Böylece roman, destandan, Orta Ça¤ öyküsünden ayr›l›r,
fliirin egemenli¤inden kurtulur. Günümüzdeki anlam›yla roma-
n›n bafllang›c› say›lan bu dönem yap›tlar› için düzyaz› roman
kavram›n› kullanmak daha do¤rudur. Bu anlamda roman, öteki
1...,547,548,549,550,551,552,553,554,555,556 558,559,560,561,562,563,564,565,566,567,...672
Powered by FlippingBook