SABAN
564
ç›kan bir yaz›s›ndan ötürü üç ay hapis cezas› giydi. Bir süre nak-
liyecilik yaparak yaflam›n› sürdürdü. Bulgaristan s›n›r›n›n K›rk-
lareli dolaylar›nda öldürüldü. Irmak (Bal›kesir, 1925-1926), Ye-
di Meflale (1928), Varl›k (1934) dergilerinde ç›kan ilk fliir ve öy-
küleriyle tan›nd›. Aydabir, A¤aç, Projektör, Olufl, Yedigün, Re-
simli Herfley (1935-1938), Yurt ve Dünya, Ad›mlar (1942-
1943) dergilerinde yazd›. 1936-1943 y›llar›nda sürekli olarak
ç›kard›¤› öykü kitaplar› ve romanlar›yla dönemin ilgiyle izlenen
sanatç›lar› aras›na kat›ld›. Özellikle “Ka¤n›”da toplad›¤› öyküle-
rinde gözlemci gücü beliren Sabahattin Ali, kifliler, olay, sonuç
ba¤lant›lar›n› ustaca ortaya koyan, etkili betimleme gücüyle ge-
leneksel anlat›m biçimlerine zenginlikler katan bir kimlik kazan-
d›. Daha çok, Anadolu ilçe ve köylerinden getirdi¤i konular›,
son yazd›klar›na kadar, bu genel özellikleriyle ifllerken toplum-
sal gerçekçi ak›m›n en etkili öykücüsü olarak kabul edildi. Ya-
p›tlar›: “Da¤lar ve Rüzgâr” (fliirler, 1934), “De¤irmen” (öyküler,
1935), “Ka¤n›” (öyküler, 1936), “Ses” (öyküler, 1937), “Kuyu-
cakl› Yusuf” (roman, 1937), “‹çimizdeki fieytan” (roman, 1940),
“Kürk Mantolu Madonna” (roman, 1943), “Yeni Dünya” (öykü-
ler, 1943), “S›rça Köflk” (masallar, öyküler, 1947).
SABAN,
tarlay› sürmek için çift hayvanlar›na çektirilerek kul-
lan›lan demir uçlu ayg›t. ‹lk insanlar saban› icat ettikten sonra
çiftçili¤e bafllad›lar ve göçebelikten kurtuldular. Romal›lar ise
sabana demirden bir b›çak takarak iki tekerlekli küçük bir araba-
ya ba¤layarak kulland›lar. Saban, bu biçiminden sonra fazla bir
de¤iflikli¤e u¤ramadan günümüze dek geldi. Yerini büyük ölçü-
de pullu¤a vb. b›rakmas›na karfl›n hâlâ kullan›lmaktad›r.
SABANCI, Sak›p
(1933 Kayseri-2004 ‹stanbul), ifladam›.
Kardeflleriyle birlikte Hac› Ömer Sabanc› Holding A.fi.’yi kurdu
ve holdingin yönetim kurulu baflkanl›¤›n› üstlendi (1966). Bu
arada Adana Sanayi ve Ticaret Odas› baflkanl›¤›, TÜS‹AD yöne-
tim kurulu baflkanl›¤›, K‹PLAS konsey baflkanl›¤› gibi görevler
üstlendi. “‹flte Hayat›m” (1985), “Para Baflar›n›n Mükafat›d›r”
(1985), “Rusya’dan Amerika’ya Gezdiklerim, Gördüklerim”
(1989), "Hayat›m" (2004) gibi kitaplar› yay›mland›.
SABUN,
yüksek moleküllü mono asitlerin sodyum ve potas-
yum ile yapt›¤› tuzlar›n genel ad›. Sabun yap›m›nda zeytinya¤›,
soya ve hindistanceviziya¤› (günümüzde daha çok içya¤›) kulla-
n›l›r. Bu ya¤lar büyük kazanlarda sodyum hidroksit çözeltisiyle
›s›t›l›r. Kar›fl›m içinden s›cak su buhar› geçirilerek iyice kar›flma-
s› sa¤lan›r. ‹ki gün süren bu ifllem sonucunda emülsiyon hâlin-
de sabun oluflur. Sofra tuzu (NaCI) ilavesiyle sabun yüzeyde
toplan›r, çözeltide de gliserin, sodyum hidroksit ve tuzlu su ka-
l›r. Sabun parçalar› al›n›p yumuflak suyla fliflirilir. ‹çine dolgu
maddeleri, boya ve kokular at›l›r. Büyük kal›plara dökülerek
dondurulur. Kesilip s›k›flt›r›larak son flekli verilir. Yaln›zca sod-
yum ve potasyumla bir de¤erli metallerin meydana getirdi¤i sa-
bunlar suda çözünür. Normal sabun (sodyum stearat) sert, arap-
sabunu (potasyum stearat) yumuflakt›r. ‹ki ve üç de¤erli metal-
lerin sabunlar› suda çözünmez. Bu nedenle sert sularda sabun
köpürmez. Bunun nedeni, Ca
++
, Mg
++
, Fe
++
iyonlar›yla ya¤ asit-
lerinin kalsiyum, magnezyum, demir tuzlar›n›n çökmesidir.
Kimyasal bak›mdan sabun s›n›f›na girmekle birlikte merhem ve
krem yap›m›nda kullan›lan ya da kumafllar› su geçirmez hâle ge-
tiren, yani temizlik malzemesi olmayan sabunlar da vard›r.
SADRAZAM,
Osmanl› Devleti zaman›nda vekil ve vezirlerin
en büyü¤ü; veziriazam. Sadrazam sözcü¤ü 17. yüzy›ldan itiba-
ren kullan›lmaya baflland›. Sadrazamlar bugünkü baflbakan gö-
revindeydi. Padiflah›n mutlak vekili say›l›rlar, devleti onun ad›-
na yönetirlerdi. Devletin tüm ifllerinden sorumlu olan sadrazam,
hükümete baflkanl›k eder ve padiflah›n sefere ç›kmad›¤› zaman-
lar, ordular›n bafl›na geçerdi. Genifl yetkileri vard›. Ulema d›fl›n-
da devlet ve sivil görevlilerin atamas›n› yapar; malî, askerî iflle-
ri yürütür; flikâyet ve dilekleri padiflaha iletirdi.
SAFA, Peyami
(1899 ‹stanbul-
1961 ‹stanbul), öykü, roman yazar›.
Küçük yaflta babas›n›n sürgünde öl-
mesi nedeniyle düzenli bir ö¤renim
yapamad›. Bir süre (1914-1918) ö¤-
retmenlikten sonra yay›mlad›¤›, Yir-
minci As›r akflam gazetesiyle bas›n
mesle¤ine geçti. Çeflitli günlük ga-
zetelerde f›kra yazarl›¤› yapt›; kendi
ad› ve Server Bedii takma ad›yla her
türden öykü ve romanlar yay›mlad›. Kültür Haftas› (1936) ve Türk
Düflüncesi (1953-1960) dergilerini ç›kard›. Ölümünden önce Son
Havadis gazetesinde yaz›yordu. Romanlar›nda insan› bilimin ay-
d›nl›¤›ndan soyutlayarak mistik, hastal›kl› bir karanl›k oda yarat›-
¤› olarak almak istedi. Özellikle “Fatih-Harbiye”, “Dokuzuncu Ha-
riciye Ko¤uflu” gibi edebiyat›m›z›n geliflme çizgisi içinde bir yeri
olan romanlar›ndan mistik, ak›l düflman› bir ak›m›n saplant›lar›n›
tafl›yan bir “Yaln›z›z”a, bir “Matmazel Noralya’n›n Koltu¤u”na ka-
dar geldi. Bafll›ca yap›tlar›: “Sözde K›zlar” (roman, 1923), “Doku-
zuncu Hariciye Ko¤uflu” (roman, 1930, ilk bas›m› Nâz›m Hik-
met’e ithaf edilen bu roman›n öteki bas›mlar›nda bu “ithaf” silin-
di). “Fatih-Harbiye” (roman, 1931), “Türk ‹nk›lâb›’na Bak›fllar”
(1938), “Matmazel Noralya’n›n Koltu¤u” (roman, 1949), “Yaln›-
z›z” (roman, 1951), “Biz ‹nsanlar” (roman, 1959), “Sosyalizm”
(1961), “Mistisizm” (1961), “Nasyonalizm” (1961).
SAF‹R,
korindonun k›rm›z› renkli yakut d›fl›nda kalan de¤erli
tafl cinslerinin genel ad›. En çok bilineni mavi safirdir. De¤iflik
renkli safirler de vard›r. En kalitelileri Keflmir, Birmanya, Tay-
land, Sri Lanka ve Avustralya’da bulunur. Yapay olarak elde edi-
lenler saatlerde ve pikaplarda kullan›l›r.
SAF‹YE SULTAN
(1550, ?-1605 ‹stanbul), Osmanl› Padi-
flah› III. Murat’›n efli. Venedik’in soylu ailelerinden Bafo ailesin-
dendi. Türk korsanlar›na tutsak düfltü. fiehzade Murat’a hediye
edildi. Ondan, daha sonra III. Mehmet ad›yla padiflah olacak ço-
cu¤u do¤du. O¤lu tahta geçince valide sultan ad›n› ald›. Devle-
tin yönetiminde etkili oldu. Venedik ile olan iliflkilerin normal
yürümesini sa¤lad›.
SAFRA,
karaci¤erin salg›lad›¤› sar› renkli ve ac›, alkali s›v›,
öd. %97’si sudan meydana gelen safran›n içinde eriyik hâlde
maden tuzlar›, kolesterol, ayr›ca safra tuzlar› ve safra boyalar›