okul ansiklopedisi - page 605

fiARAP
605
co¤rafî yerinin özelliklerini yans›t›r. Yazlar› Türkiye’nin en s›cak
bölgesidir; y›ll›k ya¤›fl tutarlar› az, s›cakl›k rejimiyle az çok kara-
sald›r. Örne¤in il merkezi Urfa’da en so¤uk ve en s›cak ay orta-
lamalar› 5,1º ve 31,7ºdir. 40 y›ll›k bir süre içinde ölçülen en
yüksek s›cakl›k 46,5º, en düflük s›cakl›k ise -12,4ºyi bulur. Bu
de¤erler Suriye s›n›r›na do¤ru daha da artar. Urfa’da y›ll›k ya¤›fl
tutar› 473 mm.dir. Ya¤›fllar›n büyük bölümünün k›fla toplanma-
s› ve yaz mevsiminin bariz kurakl›¤› Akdeniz iklimi koflullar›na
uymaktad›r. Do¤al bitki örtüsü otsul topluluklardan oluflur; boz-
k›r, ilin her yerinde egemendir. A¤aca ancak su boylar›nda ve
çok bozulmufl orman art›klar› hâlinde yüksek yörelerde rastlan›r.
Kültür bitkileri kurakl›ktan çok zarar görebilir ve bu nedenle,
baflta tah›l olmak üzere, y›ll›k üretimler y›llara göre çok
de¤iflkendir. Urfa ilinin sular›n› F›rat toplar. ‹lin bat› s›n›r›nda
akan F›rat, Birecik’te Türkiye’nin en büyük karayolu köprülerin-
den biri (700 m.) ve Suriye s›n›r›nda Cerablus’ta da demiryolu
köprüsüyle afl›l›r. Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun son döneminde
Urfa, Halep vilâyetine ba¤l› bir sancakt›. Cumhuriyetin bafllar›n-
da, Anadolu’daki öteki sancaklar gibi il hâline getirildi. Yüzölçü-
mü 19.271 km
2
, toplam nüfusu 1.311.334’tür (1997). fianl›urfa
ilinde temel ekonomik etkinlik tar›md›r. Kurak ama bitkisel üre-
time elveriflli tar›msal topraklar genifl alanlar kaplar. Bu alanla-
r›n önemli bir bölümü büyük toprak sahipleri taraf›ndan ifllenir
ve iflletilir. Yöredeki yaklafl›k 872 bin hektarl›k tar›m alan›n›n su-
lanmas› amac›yla haz›rlanan ve k›sa ad› GAP olan Güneydo¤u
Anadolu Projesi 1990’l› y›llarda gerçekleflmeye ve Harran Ovas›
sulanmaya bafllanm›fl, buna ba¤l› olarak tar›m alan›nda önemli
geliflmeler olmufltur. Bitkisel üretim, il ekonomisinde ilk s›ray›
al›r. Yetifltirilen bafll›ca bitkisel ürünler bu¤day, arpa, k›rm›z›
mercimek, karpuz, kavun, domates, üzüm ve pamuktur. Akdeniz
ikliminden etkilenen ilde baflta erik, kay›s› ve zeytin olmak üze-
re az miktarda meyve de yetifltirilir. Hayvanc›l›k ikincil gelir kay-
na¤›d›r. Daha çok koyun, bir miktar da k›l keçisi ve s›¤›r yetiflti-
rilir. 1968’de kalk›nmada öncelikli iller kapsam›na al›nan fianl›-
urfa’n›n geliflkin olmayan sanayisi tar›ma dayal›d›r. Bafll›ca sa-
nayi kurulufllar› un, flarap, meyve suyu, yem, yün ipli¤i ve hal›,
pamuklu dokuma, çimento, tar›m alet ve makineleri üreten fab-
rikalard›r. Et kombinas›, süt ürünleri iflleme, zeytinya¤› ve sabun
üretim tesisleri bulunan ilde küçük sanayi de fazla geliflmemifl-
tir. ‹l, canl› hayvan, k›rm›z› mercimek ve antepf›st›¤› ticaretinde
önemli yere sahiptir. Bu ürünlerin bir bölümü yurt d›fl›na ihraç
edilir. Türkiye’nin kenar bir yöresinde kalmakla beraber, Urfa ili
ulafl›m bak›m›ndan oldukça geliflmifl say›labilir. Güney s›n›r›n›
izleyerek, Mardin ilinde Nusaybin’de Suriye topraklar›na geçen
demiryolunun önemli bir kesimi Urfa ilinde kal›r. Fakat ticarî
ulaflt›rmada daha çok, karayollar›ndan yararlan›l›r. ‹l merkezi Ur-
fa, bafll›ca floselerin dü¤üm yeridir. Diyarbak›r yol kavfla¤›ndan
Hilvan-Siverek ilçeleri üzerinden gelen floseyle, do¤udan Viran-
flehir üzerinden gelen flose Urfa’da birleflir; buradan bir yandan
Akçakale s›n›r kap›s›na iner, öte yandan da bat›ya yönelir. Bu
flose, Suruç üzerinden Mürflitp›nar s›n›r kap›s›na bir kolla ba¤-
land›ktan sonra, Birecik üzerinden, Güneydo¤u Anadolu’nun
önemli merkezi Gaziantep’e ve daha bat›da Akdeniz k›y›lar›na
ba¤lan›r. Bu ana floseler d›fl›nda, il merkezini öteki ilçelere ba¤-
layan ikincil yollar da vard›r. Tarihî bir kalenin yamaçlar›yla
önündeki düzlükte kurulmufl olan il merkezi Urfa, bir yandan
Do¤u ve Güneydo¤u Anadolu, öte yandan da Suriye ve Irak ile
Akdeniz k›y›lar› aras›ndaki ticaretin merkezidir. Bu düzenli yol
a¤› sayesinde son y›llarda h›zla geliflip büyümüfl ve Türkiye’nin
önemli kentleri aras›nda yer alm›flt›r. Kent, tarihî camileri, Hali-
lürrahman Havuzu ve küçük Aynizeliha Gölü ile göldeki kutsal
say›lan bal›klar›yla turizm bak›m›ndan dikkati çeker.
fiAP HASTALI⁄I,
özellikle s›¤›rlarda rastlanan, çok zararl›,
bulafl›c› bir hastal›k. A¤›zda ve t›rnaklar aras›nda kabarc›klar ve
yüksek ateflle belirir. Özel bir virüs (flap virüsü) taraf›ndan dilde,
dudaklarda, difletlerinde, t›rnaklarda, meme bafllar›nda içi su do-
lu ufak döküntüler oluflturur. fiap hastal›¤›, koyun ve domuzda
da görülür. Hasta hayvana dokunma ya da sütünü içme yoluyla
insana da geçer el, ayak ve a¤›zda benzer yaralara neden olur.
Hayvanlar bu hastal›ktan afl›yla korunur. Çok pahal› bir afl› oldu-
¤undan, Türkiye’de ancak salg›n görülen yerlerde bölgesel ola-
rak uygulanmaktad›r. Hastal›¤a yakalanan hayvanlarsa yok edilir.
fiARAP,
üzüm suyunun mayaland›r›lmas›yla elde edilen al-
kollü içecek. Çok eski devirlerden beri yap›lmakta olan flarab›n
alkol derecesi 10-15’tir. Rengi k›rm›z›, roze (pembe) ve beyaz
olur. Kimi dinlerde (Hristiyanl›k) kutsal say›lan flarap, kimi din-
lerde (‹slâmiyet) bütünüyle yasaklanm›flt›r. fiarab›n içinde koku,
tad (aroma) ve renk verici 200’den fazla madde bulundu¤u sap-
tanm›flt›r; bunlar, sitrik, tartarik, asetik asitler gibi “organik asit-
ler”, glikoz, früktoz gibi “flekerler”, etil alkol gibi “alkoller”, etil
asetat, esterler gibi “uçucu maddeler”, sülfatlar, klorürler, po-
tasyum gibi “inorganik maddeler”, renk ve tat veren tanen gibi
“fenollü bileflikler”, amonyak ve proteinler gibi “azotlu madde-
ler”, “pektinler”, “zamklar” ve özellikle B vitamini grubu gibi
“vitaminler”dir. fiarab›n kalite ve bileflimi, üzüm çeflidine, üzü-
mün yetiflti¤i topra¤a, iklime, üzümlerin toplanmas›na ve flara-
b›n elde edilifl flekline ba¤l›d›r. K›rm›z›, roze ya da beyaz flarap
elde etmek için farkl› ifllemler izlenir. fiarap yap›m›nda ilk ifllem,
üzümlerin mekanik olarak ezilmesi, çöplerinden, çekirdeklerin-
den ayr›lmas›d›r. Beyaz flarap elde edilecekse üzüm fl›ras› tek
bafl›na mayalanmaya b›rak›l›r; k›rm›z› flarap için fl›ra ve k›rm›z›
üzüm kabuklar›yla mayaland›rma yap›l›r. Mayalanmadan önce
belirli oranda fleker ya da tartarik asit kat›labilir. Alkolün maya-
lanmas› için fl›raya flarap mayas› kat›l›r. Alkol mayalanmas› iki
aflamada olur; önce kuvvetli ve h›zl›, sonra daha yavafl bir ma-
yalanma görülür. Mayalanma bitince biriken tortunun ayr›lmas›
için süzülür ve kükürtlenmifl f›ç›lara doldurularak dinlenmeye
al›n›r. “Sek flarap”, fl›ran›n içindeki bütün flekerin alkole dönüfl-
mesi ile elde edilir. “Tatl› flarap” (dömi-sek) yap›m› için fl›rada-
ki flekerin bütünüyle alkole dönüflmemesi için mayaland›rma
yar›da kesilir. “Köpüklü flaraplar”›n haz›rlanmas›nda, fl›ra k›s-
men mayaland›r›ld›ktan sonra flifleye çekilir ve burada ikinci bir
mayalanmayla karbon dioksit a盤a ç›karak flarab›n içinde çözü-
nür. Üzümden baflka, elma, armut, portakal gibi meyvelerin su-
yundan da flarap haz›rlanabilir. Üzüm flarab›na alkol ilâvesiyle
likör flarap, mistel gibi yüksek dereceli flaraplar elde edilir. Ana-
dolu, flarap üretilen en eski bölgelerden biridir. Yap›lan kaz›lar-
1...,595,596,597,598,599,600,601,602,603,604 606,607,608,609,610,611,612,613,614,615,...672
Powered by FlippingBook