okul ansiklopedisi - page 68

hem karar sürecinin bafllat›lmas›ndan hem de kararlar›n uygu-
lanmas›ndan sorumludur. Komisyonun çal›flma merkezi Brük-
sel’dir.
Türkiye-AB ‹liflkileri:
Türkiye, ilk kez 31 Temmuz
1959’da bir ortakl›k anlaflmas› yapmak amac›yla AET’ye baflvur-
du. Bu iste¤e olumlu yan›t veren AET Bakanlar Konseyi, ön ça-
l›flma yapmak üzere Komisyon’u görevlendirdi. 27 Eylül
1959’da bafllayan görüflmeler dört y›l sürdü. 12 Eylül 1963’te
imzalanarak 1 Aral›k 1964’te yürürlü¤e giren Ankara Antlaflma-
s›’yla ortakl›k yönünde somut bir ad›m at›lm›fl oldu. Ortakl›¤›n
temel amac›, taraflar aras›nda Gümrük Birli¤i’nin aflamal› biçim-
de gerçeklefltirilmesi ve buna koflut olarak ekonomi politikala-
r›n›n gitgide birbirine yaklaflt›r›lmas›yd›. Ankara Antlaflmas›’na
göre, bu amaca üç dönemden geçerek ulafl›lacakt›: Haz›rl›k dö-
nemi, geçifl dönemi ve son dönem. Haz›rl›k dönemi, ilke olarak
befl y›l sürecek, ama 11 y›l› aflmamak üzere uzat›labilecekti.
Türkiye bu dönemde, gelecekteki yükümlülüklerini üstlenebile-
cek duruma gelmek üzere, toplulu¤un da yard›m›yla ekonomi-
sini güçlendirmeye çal›flacakt›. Geçifl döneminde, Gümrük Bir-
li¤i’nin aflamal› olarak gerçeklefltirilmesi ve taraflar›n ekonomi
politikalar›n›n yak›nlaflt›r›lmas› öngörülüyordu. Gümrük Birli-
¤i’ni izleyen son dönemde ise, taraflar›n ekonomi politikalar›
aras›ndaki uyum sa¤lanacakt›. Ankara Antlaflmas›’yla oluflturu-
lan kurumsal yap›n›n temelini, ortakl›k iliflkilerinin yürütülmesi-
ni ve geliflmesini sa¤lamakla görevli en yetkili organ olan Or-
takl›k Konseyi oluflturur. Türkiye ile AET üyesi ülkelerin ve AET
Komisyonu’nun temsilcilerinden oluflan bu konseyde Türkiye
ile AET’nin birer oyu vard›r ve kararlar oybirli¤iyle al›n›r. Anka-
ra Antlaflmas›’nda, TBMM ile Avrupa Parlamentosu aras›nda ifl-
birli¤i ve temaslar›n s›klaflt›r›lmas› da öngörülmüfltü. Ortakl›k
Konseyi’nin 27 Temmuz 1965’te ald›¤› kararla Türkiye-AET Kar-
ma Parlamento Komisyonu kuruldu. Ortakl›¤›n demokratik de-
netim organ› olan Karma Parlamento Komisyonu, TBMM ve Av-
rupa Parlamentosu’nun 18’er üyesinden oluflur ve y›lda en az iki
kez toplan›r. Haz›rl›k dönemi sürecinde AET, o dönemde Türki-
ye’nin dört ana ihraç maddesi olan ve toplam ihracat›n›n yüzde
40’›n› oluflturan tütün, kuru üzüm, kuru incir ve f›nd›k için güm-
rük indirimi sa¤lad›. Ayr›ca malî protokollerle Türkiye’ye malî
yard›mda bulundu. Haz›rl›k döneminin süresi sona ermeden,
Türkiye’nin iste¤i üzerine 1967’de geçifl döneminin gerçeklefl-
me koflullar›n›, yöntemlerini ve süresini belirlemek amac›yla
görüflmeler bafllad› ve 23 Kas›m 1970’te Katma Protokol imza-
land›. Bu protokolün 1 Ocak 1973’te yürürlü¤e girmesiyle de
geçifl dönemi bafllad›. Türkiye, Gümrük Birli¤i hedefi do¤rultu-
sunda 1973 ve 1976’da gümrük vergilerinde iki indirimi gerçek-
lefltirdi. Öte yandan topluluk, sanayi sektörüne iliflkin olarak
vergi indirimi yükümlülü¤ünü yerine getirdiyse de kendi tekstil
sektörünün içinde bulundu¤u güçlükleri öne sürerek ve Katma
Protokol’ün ilgili maddelerine ayk›r› olarak Türkiye’den tekstil
ürünleri ithalât›na miktar k›s›tlamalar› koydu. Türkiye’nin Katma
Protokol’ün gözden geçirilmesi yönündeki talebinden sonuç
al›namamas› ve derinleflen ekonomik bunal›m nedeniyle Aral›k
1978’de Türkiye tek tarafl› olarak AT’ye olan yükümlülüklerinin
uygulanmas›n› süresiz olarak erteledi¤ini aç›klad›. 12 Eylül as-
kerî müdahalesinden sonra ise iliflkiler bu kez Türkiye’de de-
mokratik parlamenter rejimin ortadan kalkt›¤› gerekçesiyle AT
taraf›ndan donduruldu. Türkiye-AET iliflkileri 1983 sonras›nda
bir normalleflme sürecine girdiyse de özellikle Yunanistan’›n
aleyhte tutumu nedeniyle ortakl›k iliflkisi canland›r›lamad›.
1981’de parafe edilen malî protokol de Yunanistan’›n vetosu ne-
deniyle uygulamaya konulamad›. AT’nin Türkiye ç›k›fll› tekstil
ürünlerine, damping ya da sübvansiyon iddias›yla gitgide artan
say›da soruflturma açmas› da iliflkilerdeki bir baflka sorunu
oluflturuyordu. Katma Protokol uyar›nca 1986’da bafllamas› ge-
reken iflçilerin serbest dolafl›m› konusunda da bir geliflme sa¤-
lanamad›. Ortakl›k anlaflmas›n›n ifllemez hâle geldi¤ini göz
önüne alan Türkiye, 14 Nisan 1987 tarihinde AT’ye tam üyelik
baflvurusunda bulundu. Bu baflvuruyu incelemeye alan AT Ko-
misyonu, 18 Aral›k 1989’da görüflünü aç›klad›. Komisyon de-
¤erlendirmesinde, AT ile Türkiye aras›nda geliflmifllik düzeyleri
aç›s›ndan ciddî fark oldu¤u, Türkiye’nin AT’nin ekonomik ve
sosyal politikalar›ndan do¤an yükümlülükleri yerine getirmekte
güçlüklerle karfl›laflaca¤›, demokratik parlamenter düzen aç›s›n-
dan Türkiye’nin AT normlar›na yaklaflmakla birlikte insan hakla-
r› ve az›nl›klar aç›s›ndan bir demokraside bulunmas› gereken
düzeye henüz ulaflmad›¤›n› belirtiyordu. Buna ba¤l› olarak Ko-
misyon, Türkiye’nin AT üyeli¤ine “ehil” bir ülke oldu¤unu kay-
detmekle birlikte, üyelik müzakerelerinin henüz bafllat›lamaya-
ca¤› sonucuna var›yordu. AT-Türkiye Ortakl›k Konseyi 8 Kas›m
1993’teki toplant›s›nda, topluluk ile Türkiye Gümrük Birli¤i’nin
1995’te ifllerlik kazanmas› için gerekli çal›flmalar›n bafllat›lmas›-
n› kararlaflt›rd›. Bunu izleyen dönemde Türkiye aflamal› olarak
çeflitli mallarda gümrük indirimi uygulad›. Ortakl›k Konseyi, 6
Mart 1995’teki toplant›s›nda da Gümrük Birli¤i’nin son aflama-
s›n›n yürürlü¤e girmesini sa¤lamaya yönelik 66 maddelik bir p-
rotokolü kabul etti. Bu protokol uyar›nca Türkiye ile AT aras›n-
da Gümrük Birli¤i 1 Ocak 1996’da ifllerlik kazand›. AB Konse-
yi’nin Aral›k 1997’deki Lüksemburg doru¤unda al›nan kararlar-
da Türkiye’nin birli¤in geniflleme sürecinin d›fl›nda tutulmas›,
ikili iliflkilerde a¤›r bir bunal›ma yol açt›. Türkiye, Lüksemburg
doru¤unun kararlar›na tepki göstererek AB’yle siyasal diyalog
sürecini durdurdu¤unu aç›klad› ve Mart 1998’de Londra’da
aday ülkelerin kat›l›m›yla yap›lacak hükümetleraras› konferansa
kat›lmas› yönünde yap›lan davete de uymayaca¤›n› bildirdi. Öte
yandan, Lüksemburg kararlar›n›n Yunanistan’›n tek tarafl› etki-
siyle al›nm›fl olmas›, baz› üye ülkelerde de ciddî bir rahats›zl›¤a
yol açt›. AB Konseyi, Haziran 1998’deki Cardiff doru¤unda, Ko-
misyon’un Türkiye’yle iliflkilerin gelifltirilmesine yönelik bir
“Avrupa stratejisi” uygulanmas› yönündeki önerisini benimse-
di. Ekim 1998’de Komisyon, bu strateji do¤rultusunda Türki-
ye’ye y›lda 50 milyon Euro tutar›nda yard›m yap›lmas› önerisin-
de bulundu. ‹zleyen dönemde Yunanistan da içinde olmak üze-
re AB üyelerinin Türkiye’ye yaklafl›m›nda önemli de¤ifliklikler
oldu. AB Komisyonu, AB Konseyi’nin Helsinki doru¤undan ön-
ce haz›rlad›¤› izleme raporunda Türkiye’nin siyasal kriterlere
uyum konusunda att›¤› baz› ad›mlara ve bu yöndeki kararl›l›¤›-
na dikkat çekerek adayl›k statüsünün onaylanmas›n› önerdi.
Helsinki doru¤unda AB Konseyi’nin Komisyon önerisi do¤rul-
tusunda Türkiye’yi de birli¤in geniflleme sürecine dahil etmesi,
AVRUPA B‹RL‹⁄‹ (AB)
68
1...,58,59,60,61,62,63,64,65,66,67 69,70,71,72,73,74,75,76,77,78,...672
Powered by FlippingBook