BAKI,
her yörede, özellikle da¤l›k yörelerde bir yamac›n, gü-
nefl ›fl›nlar›na, güney ya da kuzeye karfl› konumunu belirleyen,
bu nedenle do¤al koflullar›n› saptayan durumu.
BÂKÎ
(1526 ‹stanbul-1600 ‹stan-
bul), divan flairi. Çocuklu¤unda sa-
raç ç›rakl›¤› yapt›, kendi çabas›yla
medrese ö¤renimi gördü, dönemin
ünlü bilgelerinden Kad›zade fiem-
settin’in derslerine devam etti. ‹lkin
daniflment olarak görev verildi
(1561). Bir süre Silivri’de Piri Pafla
(1563), ‹stanbul’da Mahmutpafla
medreselerinde (1569) mülaz›ml›k
yapt›ktan sonra Eyüp Müderrisli-
¤i’ne atand› (1571). Edirne, Mekke,
Medine, ‹stanbul’da kad›l›k ve Anadolu, Rumeli kazaskerli¤i gö-
revlerinde bulundu (1564-1591). Dönemlerinde yaflad›¤› dört
pad›flah›n da (Kanunî Süleyman, II. Selim, III. Murat, III. Meh-
met) yak›nl›¤›n› kazand›. ‹lk deneylerini yapt›¤› gençlik döne-
minde yafl›t› olan öteki gençler gibi Zati’nin (1477-1546) söyle-
flilerine kat›larak edebiyat derslerini bu çevreden ald›. fiiirin te-
mel unsurunun sözcükler oldu¤unun bilincine varan, daha bafl-
lang›çta dize kurma tekni¤inin üstesinden gelen say›l› flairler-
den biridir. Ahmet Hamdi Tanp›nar’›n deyifliyle “parmaklar›n›n
aras›nda dili, biçim verece¤i bir madde gibi görmesi” yüksek
bir fliir kurmas›n›n bafll›ca nedenleri aras›ndad›r. Divan› ilk kez
taflbasmas› olarak ‹stanbul’da (1859), daha sonra Almanya’da
(1908) bas›lm›flt›r. Sadettin Nüzhet Ergun taraf›ndan yeni harf-
lerle yap›lan bas›m›nda 659 fliir vard›r (1935).
BAKLA,
baklagillerden, tazeyken kabu¤uyla, kuruyken tane-
leri piflirilerek yenen, yeflil bad›çlar› ve kuru tohumlar› da ayn›
ad› alan bitki
(Vicia faba).
Anayurdu Avrupa ve Asya’d›r. Tür-
kiye’nin hemen her yerinde yetiflir. Yapraklar› sap üzerinde sar›-
larak büyürler. Çiçekleri yaprak koltuklar›ndan ç›kar. Döllenme-
si kendi kendine tozlanma fleklinde olur. Meyvesi, tohum arala-
r› bölmeli, üzeri kadife gibi tüylü, dolgunca, yeflil bir kapç›kt›r.
BAKLAG‹LLER,
ikiçeneklilerden, otsu ya da odunsu bitki-
ler familyas›
(Lesuminosae).
Bad›ç biçimindeki meyveleri
birçok türünde tazeyken sebze olarak yenir. Kökleriyle toprakta
azot birikimi sa¤layan baklagiller, bu birikimden kendileri de
yararland›klar›ndan verimsiz topraklarda da yetiflme özelli¤ine
sahiptirler. Tohumlar› niflasta ve proteince zengindir. Kelebe¤i
and›ran ve ço¤unlukla salk›m biçiminde olan çiçekleri nadiren
de tek tektir. Sebzelerden bakla, börülce, fasulye, mercimek, be-
zelye; yem bitkilerinden burçak, ac›bakla, yonca; sanayi bitkile-
rinden yerf›st›¤›, soya; süs bitkilerinden kat›rt›rna¤›, sar›salk›m,
baklagiller familyas›na girer.
BAKTER‹,
birhücreli canl›lar›n bir bölümüne verilen ad. Es-
ki s›n›fland›rmalarda bitkiler âleminde gösterilen bakteriler, son
s›n›fland›rmalarda “protista” âlemine al›nm›fllard›r. Bakterileri
bitki olarak kabul edersek, bunlar› en ilkel bitkiler olarak nite-
lendirmemiz gerekir. Kural olarak klorofilleri yoktur. Di¤er renk
maddelerine de rastlanmaz. Gerçek anlamda bir hücre çekirdek-
leri de yoktur. Biçimleri küre, silindir, virgül ya da vida (spiral)
gibi olabilir. Hücre çeperi, bitki selülozuna tam olarak benze-
meyen bir selülozdan yap›lm›flt›r. Bu çeper çok dayan›kl›d›r ve
elveriflsiz koflullarda, örne¤in kurakl›k ya da afl›r› so¤ukta daha
kal›n bir kapsül oluflturabilir. Bakteriler efleysiz yolla ürerler.
Bu, iki türlü olur. Birinci yolda bakteri hücresi bir spor meyda-
na getirir. Bu spor kurakl›¤a, yüksek s›cakl›¤a kolayl›kla daya-
n›r, yüzlerce y›l canl›l›¤›n› koruyabilir; uyku hâlinde kal›r ve el-
veriflli ortamda yeni bakteriyi oluflturur. ‹kinci yolda bakteri
hücresi ikiye bölünerek ço¤al›r. Son araflt›rmalara göre kimi
bakterilerin de efleyli olarak üredikleri anlafl›lm›flt›r. Elveriflli ko-
flullarda bir bakteri hücresi yaklafl›k olarak saatte bir bölünür.
Buna göre bir tek bakteri hücresinden, 24 saatte 16 milyondan
fazla bakteri meydana geliyor demektir. Gerçekteyse bu say›ya
ulafl›lmaz, çünkü ortam, organizmalar›n metabolizmalar› sonu-
cu bozulmakta, ço¤alma yavafllamaktad›r. Kimi bakteriler ortak
bir k›l›f içinde bir arada yaflarlar. Bu k›l›f içindeki bakteri hücre-
leri tek tek üremelerini sürdürür ve zamanla k›n› parçalayarak
yeni kollar olufltururlar. Bakteriler hareket edebilirler. Ço¤unlu-
¤u d›flbeslektir ya asalak ya da yar› asalak olarak yaflarlar. Asa-
lak olan birço¤u için bile bu yaflam biçimi kesin de¤ildir; can-
s›z ortamlarda da yaflat›labilmektedirler. Az rastlanan kimi türle-
ri ise kendibeslektir. Bakteriler oksijene olan gereksinmelerine
göre de “aerob” ve “anaerob” olarak ayr›l›rlar, yani kimileri ya-
flamak için oksijene muhtaçt›r, kimileriyse de¤ildir. Bakterilerin
incelenmesi Robert Koch’un bu canl›lar› yapay ortamlarda yetifl-
tirmesinden sonra mümkün olmufltur. Bugün bilinen 1.500 ka-
dar bakterinin içinde çok az bir bölümü canl›larda (bitkiler, hay-
vanlar ve insanlarda) hastal›¤a neden olurlar. Geri kalanlar›ysa
yararl›d›r. Do¤ada çürüme ve mayalanmay› sa¤layan, bakteriler-
dir. E¤er bakteriler çürütmeseydi, do¤ada bir kez oluflan orga-
nik madde bozulmadan kal›r ve yaflam›n süreklili¤i söz konusu
olamazd›. Bundan baflka insan ve hayvanlar›n ba¤›rsaklar›nda
yaflayan bakteriler besinlerin sindirilmesini, baklagillerin kökle-
rinde yaflayanlar, havan›n serbest azotunun ba¤lanarak bitkiler
taraf›ndan al›nabilmesini, enzim ç›karan bakteriler, mayalar›n
haz›rlanmas›n› ve mayaland›rmay› vb. sa¤larlar. Kimi bakteriler
demir, kükürt depo eder, kimileri de boyamaddesi ç›kar›r. Bak-
teriler ayr›ca etkinlikleriyle atmosferdeki gaz oran›n›n de¤iflme-
sinde de rol oynarlar.
BALABAN, ‹brahim
(1921 Bursa), ressam ve yazar. Seç
Köyü ‹lkokulu’nu bitirdi (1931). Bir cinayet suçundan girdi¤i
cezaevinde Nâz›m Hikmet’in yard›m›yla resim çal›flt›. Bursa’da,
‹stanbul’da, Ankara’da sergiler açt› (1953-1960). ‹nsan-üretim
iliflkilerini belirli konular üzerinde vurgulayan resim dizilerini
son y›llarda “oyma-çizim” tekni¤i ve ›fl›k etkileriyle gelifltirdi.
“Kald›r›mda Dolaflanlar” (1977), “Atalar›m›z›n Sûretleri” (1978),
“Ana-Çocuklar” (1980), “Erenler” (1981), “Bereket Analar›”
(1983) adl› resim dizilerini oluflturdu. Frankfurt, Mainz, Berlin,
Essen, Münih, Nürnberg (1979), Hannover, Evangeles Akade-
misi ve Rotterdam’da (1980) resimlerini sergiledi. 1982-1985
y›llar›nda haz›rlad›¤› “Bereket Analar›” ve “Çocuklar›m›z›n Se-
vinci” adl› resim dizilerinde, Anadolu insan›n›n tarih öncesin-
BAKI
80