l›kla satabilmek ya da mal fazlas›n› eri-
tebilmek için düflük fiyat uygulama;
ucuzluk.
dana
a.
‹ne¤in, sütten kesildikten sonra bir
yafl›na kadar olan yavrusu.
danaburnu
a. hayb.
Yapt›¤› uzun ve genifl
yer alt› yuvalar›nda yaflayan, kadife tüy-
lü, k›rm›z›ms› renkte, bitkilere köklerini
keserek zarar veren bir böcek; kök kur-
du.
Danca
öz. a. (da’nca)
Danimarka dili.
dandini
ünl. (da’ndini)
1.
Bebekleri uyutur-
ken ya da oyalarken söylenen tekerle-
melerde geçer:
Dandini yavrum...
2.
ön
a.
Düzensiz, kar›fl›k.
dan dun
be.
Karfl›l›kl› at›lan silah seslerini
anlat›r.
dangadak
be.
Birdenbire.
dangalak, -¤›
a.
ve
ön a. tkz.
Duyars›z, dü-
flüncesiz, ak›ls›z, budala:
Dangala¤›n te-
kidir o.
dang›l dungul
ön a.
1.
Konuflmas› ve dav-
ran›fllar› kaba olan.
2.
be.
Kaba bir bi-
çimde:
Dang›l dungul konufluyor.
dan›fl›k, -¤›
a.
Olmayan bir durumu varm›fl
gibi göstermek ya da oldu¤undan baflka
anlatmak için önceden yap›lan anlaflma.
dan›fl›kl›
ön a.
Önceden yap›lan anlaflma
sonucu oldu¤undan farkl› gösterilen.
dan›fl›kl› dövüfl
a. mec.
Baflkalar›n› aldat-
maya yönelik olarak önceden yap›lm›fl
gizli anlaflmaya dayanan davran›fl.
dan›flma
a.
1.
Dan›flmak eylemi.
2.
Bilgi
almak için dan›fl›lan yer, müracaat, en-
formasyon.
dan›flmak
(-i, -e)
Bir ifl, bir konu hakk›nda
bilgi almak; görüfl almak; müracaat et-
mek.
dan›flma kurulu
a.
Bir kurumda dan›flman-
lar›n oluflturdu¤u kurul.
dan›flman
a.
Uzman oldu¤u bir konuda bil-
gi ve düflüncesi al›nmak üzere kendisi-
ne baflvurulan görevli kifli, müflavir.
Dan›fltay
öz. a.
Üyeleri Anayasa Mahkeme-
since seçilen; yönetim davalar›na bak-
mak, Bakanlar kurulunca gönderilen ya-
sa ve tüzük tasar›lar› hakk›nda görüfl
bildirmek gibi görevleri olan ba¤›ms›z
anayasal kurulufl.
daniska
ön a. (dani’ska) Alm. (Danzig ken-
tinin ad›ndan) tkz.
En iyi, en güzel.
dank
be.
“Bir olay dolay›s›yla birden ay›l-
mak, do¤ruyu anlamak” anlam›na gelen
“kafas›na dank etmek (demek)” deyi-
minde geçer.
dans
a. Fr.
Müzik temposuna uyarak yap›-
lan estetik vücut hareketleri; raks.
dans
etmek
müzik temposuna uyarak estetik
vücut hareketleri yapmak, raks etmek.
dansimetre
a. Fr. fiz.
Yo¤unlukölçer.
dansör
a. Fr.
Dans etmeyi meslek edinmifl
erkek.
dansöz
a. Fr.
Dans etmeyi meslek edinmifl
kad›n.
dantel
a. (dante’l) Fr.
Çeflitli ipliklerle bir
kumafl›n kenar›na ifllenen türlü biçim-
lerde ince örgü, tentene.
dapdarac›k
ön a. (da’pdarac›k)
Çok dar,
son derece s›k›.
dar
ön a.
1.
‹çine alaca¤› fleye oranla ölçü-
sü yetersiz olan:
dar oda.
2.
Geniflli¤i,
eni az olan:
Dar bir sokaktan geçtik.
3.
be.
Güçlükle, ucu ucuna:
Akflam› dar et-
tim.
4.
be.
S›k›, küçük:
Ayakkab› dar
geldi.
5.
mec.
Yarat›c› yetileri yetersiz
olan; kavray›fl yönünden, aç›k ve ileri
görüfllülükten yoksun:
dar kafal›.
6.
mec.
Rahatl›k sa¤lamayan, s›n›rl›, az:
Zaman›m›z çok dar, acele edelim.
7.
a.
mec.
Yeterli paran›n olmay›fl›ndan do-
¤an güç durum:
Bu aralar çok darda
kald›m.
dara
a. (da’ra) ‹t.
1.
Kab›yla birlikte tart›lan
bir nesnenin kab›n›n kütlesi.
2.
Bir ka-
b›n kütlesine karfl›l›k di¤er kefeye konu-
lan kütle.
3.
Yük tafl›yan bir arac›n bofl
durumdaki kütlesi.
darac›k
ön a. (da’rac›k)
Çok dar.
dar aç›
a. mat.
Ölçüsü 90 dereceden küçük
olan aç›.
dana
dar aç›
188
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:58 Page 188