de¤ifltirmem için dayat›yordu.
day›
a.
1.
Çocu¤a göre annenin erkek kar-
defli.
2.
hlk.
Yafll› erkekler için kullan›lan
bir seslenme sözü.
3.
hlk.
Kabaday›,
külhanbeyi, cesur, yi¤it.
4.
mec.
Bir
kimsenin yarar›na ifl yapan, onu koru-
yup kay›ran sözü geçer kifli.
day›l›k, -¤›
a.
1.
Day› olma durumu.
2.
Ka-
baday›l›k.
3.
mec.
Kay›r›c›l›k, koruyucu-
luk.
day›zade
a. (day›za:de) T.+Far.
Day›n›n o¤-
lu ya da k›z›.
dazlak, -¤›
a.
ve
ön a.
Tepesindeki saç› dö-
külmüfl ya da saç› bütünüyle t›rafl edil-
mifl (kifli, bafl).
de
Türk abecesinin beflinci harfinin okunu-
flu.
de
ba¤.
da / de
debdebe
a. Ar. esk.
Görkem, gösterifl, fla-
tafat, ihtiflam.
debelenmek
(nsz.)
1.
Bir fleyden, bir bas-
k›dan kurtulmak için ç›rp›nmak, çabala-
mak:
Çocuk, babas›n›n elinden kurtul-
mak için debeleniyordu.
2.
Tepinmek,
ç›rp›nmak, k›m›ldamak:
Bebek, oyunca-
¤›n› almak için debeleniyordu.
3.
mec.
Bofluna u¤rafl›p durmak:
Adam, otomo-
bilini çal›flt›rmak için debeleniyordu.
debi
a. Fr. co¤.
Bir akarsuyun herhangi bir
kesiminden bir saniyede geçen suyun
hacmi.
debriyaj
a. Fr.
Birbirine kenetlenmifl devin-
dirici mil ile çekilen milin birbirinden ay-
r›lmas›n› sa¤layan ifllem ve bu ifllemi
sa¤layan mekanizma.
debriyaja bas-
mak
devindirici mil ile çekilen mil ara-
s›ndaki ba¤lant›y› kesmek için debriyaj
pedal›na basmak.
Deccal
öz. a. (decca:l) Ar.
Dinsel inan›flla-
ra göre, k›yamete yak›n bir zamanda or-
taya ç›kaca¤›na ve Hz. ‹sa taraf›ndan öl-
dürülece¤ine inan›lan yalanc› Mesih.
dede
a.
1.
Çocu¤a göre, baban›n ya da an-
nenin babas›, büyük baba.
2.
Büyük ba-
badan bafllayarak önceki atalardan her
biri.
3.
Mevlevilikte çile doldurmufl der-
vifllere verilen unvan.
4.
tkz.
Çok yafll›
erkekler için kullan›lan bir seslenme sö-
zü.
dedektif
a. ‹ng.
1.
Gizli polis.
2.
Polis ör-
gütüne ba¤l› olmayan ve soruflturmala-
r› ücret karfl›l›¤› yapan kifli.
dedikodu
a.
Çekifltirmek, kötülemek, k›na-
mak için yap›lan konuflma.
defa
a. Ar.
Kez, kere.
defalarca
be. (defala’rca)
S›k s›k, sürekli
olarak.
defetmek
(-i) Ar.+T.
1.
Kovmak.
2.
Sav-
mak, savuflturmak.
defile
a. Fr.
Modac›lar›n düzenledi¤i ve ta-
sarlad›klar› yeni model giysilerin man-
kenler taraf›ndan tan›t›ld›¤› gösteri, gi-
yim gösterisi.
defin, -fni
a. Ar.
(ölüyü) Gömme.
define
a. (defi:ne) Ar.
Gömü.
defne
a. (de’fne) Yun. bitb.
Defnegillerden,
hofl kokulu yapraklar› dökülmeyen bir
a¤aç.
defnetmek
(-i, -e) Ar.+T.
(ölüyü) Gömmek,
topra¤a vermek.
defo
a. (de’fo) Fr.
1.
Kusur, özür.
2.
Bir
üründe, özellikle giysi ve kumaflta olufl-
mufl hata.
defolmak
(nsz.) Ar.+T.
Çekip gitmek, sa-
vuflmak.
defolu
ön a.
(kumafl, giysi için) Defosu
olan, kusurlu.
deformasyon
a. Fr.
Biçimi bozulma, biçim-
sizleflme.
deforme
ön a. Fr.
Biçimi, görüntüsü, kal›b›
bozulmufl.
deforme olmak
biçimi, gö-
rüntüsü, kal›b› bozulmak.
defter
a. Ar.
Ço¤unlukla hafif bir kapak içe-
risinde, bir araya getirilerek tutturulmufl
k⤛t yapraklar bütünü.
defterdar
a. Ar.+Far.
1.
Bir ilin maliye iflle-
rinden sorumlu devlet görevlisi.
2.
tar.
Osmanl›larda maliye örgütünün bafl›n-
daki en yüksek devlet yetkilisi ya da il-
lerde maliye iflleriyle u¤raflan görevli.
day›
defterdar
191
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:58 Page 191