turkce sozluk - page 196

ifllendi¤i yer.
Demirkaz›k
öz. a. gökb.
Kutup Y›ld›z›.
demir k›r›
a.
Siyah beyaz kar›fl›k, griye ya-
k›n renkte bir at donu.
demirlemek
(-i)
1.
(kap›, pencere vb. için)
Kol demirini takmak, kapatmak.
2.
den.
(gemi için) Demir atmak.
3.
Demire
vurmak, demirle zincirlemek.
demirli
ön a.
1.
Yap›s›nda demir bulunan:
demirli bak›r.
2.
Demir bir parça ya da
demir parmakl›k tak›lm›fl olan:
demirli
kap›.
3.
den.
(gemi için) Bir yere demir
atm›fl.
demirli beton
a.
Betonarme.
Demirperde
öz. a.
‹kinci Dünya Sava-
fl›’ndan sonra “so¤uk savafl” dönemin-
de Bat›l› ülkelerin kendilerini do¤u bloku
ülkelerinden ay›ran s›n›ra ve bu ülkelere
verdikleri ad.
demir yolcu
a.
Demir yollar›nda çal›flan
görevli.
demir yolu
a.
Lokomotif, vagon gibi demir
tekerlekli tafl›tlar›n iflledi¤i ve paralel iki
ray döflenerek yap›lan bir tür yol; tren
yolu.
demlemek
(-i) Çay› kaynar suyun içine at-
t›ktan sonra renk ve koku için beklet-
mek.
demlenmek
(nsz.)
1.
(çay için) Renk ve
kokusu suya geçmek.
2.
(pilav için) Pifl-
tikten sonra bir süre bekleterek belli bir
k›vama gelmek.
3.
tkz.
‹çki içmek.
demli
ön a.
(çay için) Demlenmifl; tad›n›,
kokusunu, rengini alm›fl:
Demli bir çay
istiyorum.
demlik, -¤i
Çay demlemekte kullan›lan
kap.
demode
ön a. Fr.
Modas› geçmifl, eskimifl,
geçerlili¤ini yitirmifl, geçmiflte kalm›fl:
Bu demode düflüncelerin art›k günü-
müzde yeri yok.
demode olmak
moda-
s› geçmek, eskimek, geçerlili¤ini yitir-
mek, geçmiflte kalmak.
demografi
a. Fr.
Nüfus bilimi.
demokrasi
a. Fr.
Halk›n egemenli¤ine da-
yanan yönetim biçimi.
demokrat
ön a.
ve
a. Fr.
Demokrasi yanl›s›,
demokratça düflünceleri savunan.
demokratik
ön a. Fr.
Demokrasiye uygun
ya da demokrasiyle ilgili:
Demokratik
bir seçim oldu.
denden
a.
Bir çizelgede alt alta gelen ayn›
söz ya da söz gruplar›n› birkaç kez yaz›l-
mamak ve böylece kolayl›k sa¤lamak
için birinci sat›r›n alt›ndakiler yerine kul-
lan›lan iflaret (”).
denek, -¤i
a.
Üzerinde deney ve araflt›rma
yap›lan canl›.
deneme
a.
1.
Denemek eylemi ya da biçi-
mi, s›nama.
2.
Henüz son biçimini al-
mam›fl çal›flma ya da eser:
roman dene-
mesi.
3.
ed.
Herhangi bir konuda, yeni
ve kiflisel görüfllerle bezenmifl bir anla-
t›m içinde sunulan düz yaz› türü.
denemeci
a.
Deneme yazar›.
denemek
(-i)
1.
Gerekli nitelikleri tafl›y›p
tafl›mad›¤›n› anlamak için bir insan›, bir
düflünceyi ya da bir nesneyi s›namak;
tecrübe etmek:
Almak istedi¤i arabay›
önce denedi. Beni bir hafta deneyecek-
ler, sonra da karar verecekler.
2.
Bir ey-
lemi, bir ifli gerçeklefltirmek için çeflitli
giriflimlerde bulunmak:
Onlar› bar›flt›r-
may› denedik.
deneme tahtas›
a.
Deneyim kazanmak için
üzerinde bilinçsizce tedavi, onar›m ya
da araflt›rma yap›lan kifli ya da fley.
denet
a.
Denetlemek eylemi, kontrol, teftifl.
denetçi
a.
Denetlemekle görevli kifli, mura-
k›p.
denetim
a.
Denetlemek eylemi, kontrol,
teftifl:
Vergi denetimi sa¤l›kl› yürümü-
yor.
denetlemek
(-i)
Bir iflin do¤ru ve yönetim
ilkelerine, kurallara uygun olarak yap›l›p
yap›lmad›¤›n› incelemek; teftifl etmek;
kontrol etmek; teftifl etmek:
Tugay ko-
mutan›, yar›n alay›m›z› denetleyecek.
denetleme kurulu
a.
1.
Devlet kuruluflla-
r›nda denetim iflini yapmakla görevli
Demirkaz›k
denetleme kurulu
196
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:58 Page 196
1...,186,187,188,189,190,191,192,193,194,195 197,198,199,200,201,202,203,204,205,206,...688
Powered by FlippingBook