turkce sozluk - page 198

deniz bilimi
a. co¤.
Ana deniz bilimi, ofli-
nografi.
denizci
a.
1.
Denizle ilgili ifllerde çal›flan ki-
fli.
2.
Deniz kuvvetlerine ba¤l› asker,
bahriyeli.
denizcilik, -¤i
a.
1.
Deniz tafl›mac›l›¤›na
iliflkin etkinliklerin tümü.
2.
Denizle, ge-
mi iflletmesiyle ilgili meslek.
deniz feneri
a.
Tehlike yaratacak kayal›k ve
adac›klar›n üzerinde, geceleyin deniz ta-
fl›tlar›na yol gösteren, tepesinde güçlü
bir ›fl›k kayna¤› olan fener.
denizgergedan›
a. hayb.
Balinagillerden,
Kuzey Kutbu k›y›lar›nda küçük sürüler
hâlinde yaflayan, erkeklerinin üst çene-
sinde iki uzun difl bulunan, 8-10 m bo-
yunda bir deniz memelisi.
deniz kaplumba¤alar›
ç. a. hayb.
Denizler-
de yaflayan, yumurtlamak için karaya
ç›kan, ayaklar› yüzgeç biçimindeki tüm
kaplumba¤alar›n ortak ad›.
denizkestanesi
a. hayb.
Derisi dikenliler-
den, denizlerde yaflayan, top biçiminde-
ki vücudunun üstü dikenli ve sert bir ka-
bukla kapl› omurgas›z hayvan
deniz k›z›
a.
Mitolojide, deniz ve göllerde
yaflad›¤›na, belden yukar›s› insan, bel-
den afla¤›s› bal›k biçiminde oldu¤una
inan›lan do¤aüstü yarat›k.
deniz y›lan›
a. hayb.
Y›lanlar tak›m›ndan,
özellikle Hint ve Pasifik okyanuslar›nda
yaflayan, kürek biçiminde yass› kuyruk-
lar› olan çok zehirli bir hayvan.
denizy›ld›z›
a. hayb.
Derisi dikenlilerden,
befl kollu biçimi bak›m›ndan bir y›ld›z›
and›ran omurgas›z hayvan.
deniz yolu
a.
Deniz tafl›tlar›n›n izledikleri
yol.
denk, -gi
a.
ve
ön a.
1.
Yük hayvanlar›n›n
her iki yan›na ba¤lanan yüklerden her
biri:
Efle¤in denklerini iyi ba¤lay›n.
2.
Yatak, yorgan vb. bir eflyan›n sar›l›p
ba¤lanmas›yla oluflan yük; balya:
Denk-
lerini de kamyona yüklediler.
3.
ön a.
A¤›rl›k ve büyüklük bak›m›ndan birbiri-
ne eflit olan.
4.
ön a.
Nitelik bak›m›ndan
birbirine uygun olan:
‹ki denk tak›m›n
mücadelesi zevkli geçti.
5.
mec.
Nitelik
bak›m›ndan ayn› düzeyde:
Arkadafll›k
etmek için dengini bul.
denklem
a. mat.
‹çindeki baz› niceliklere
ancak uygun bir de¤er verildi¤inde sa¤-
lanabilen eflitlik.
denkleflmek
(nsz., -le)
Birbirine denk ol-
mak, denk duruma gelmek.
denklefltirmek
(-i, -e)
1.
Denk duruma gel-
mesini sa¤lamak.
2.
(para vb. için) Ge-
reken miktar› sa¤lamak:
Kiray› ancak
denklefltirdim.
denli (I)
il.
“Kadar” anlam›nda üstünlük
derecesi belirtir.
denli (II)
ön a.
Davran›fllar› ölçülü olan (ki-
fli).
denli densiz
ön a.
ve
be.
“Uygunsuz, yak›-
fl›ks›z” anlam›nda baz› deyimlerde kulla-
n›l›r:
denli densiz söz söylemek.
denmek
(-e)
Denilmek.
densiz
ön a.
Yak›fl›ks›z ve sayg›s›zca dav-
ranan:
Densizin biridir o.
deodoran
a. ‹ng.
Vücut kokular›n› gider-
meye ya da azaltmaya yarayan kozmetik
ürün.
depar
a. Fr.
Ç›k›fl.
depar atmak
(koflucu
için) h›zla koflmaya bafllamak.
departman
a. Fr.
Bölüm.
deplasman
a. Fr. sp.
Bir tak›m›n karfl›lafl-
ma yapaca¤› tak›m›n kentine ya da ülke-
sine gitmesi.
depo
a. Fr.
1.
Korunmak, saklanmak ya da
gerekti¤inde kullanmak üzere bir fleyin
konuldu¤u yer:
su deposu.
2.
Bir mal›n
toptan sat›ld›¤› ya da çokça bulundu¤u
yer:
odun deposu.
depo etmek
bir fleyi
korunakl› bir yere y›¤mak, biriktirmek.
depozit
a. ‹t.
Bir taahhüt s›ras›nda yat›r›lan
güvence ya da ba¤lanma paras›.
deprem
a.
Yer kabu¤unun derin katmanla-
r›n›n k›r›l›p yer de¤ifltirmesine ya da ya-
narda¤ püskürmesine ba¤l› olarak olu-
flan sars›nt›, yer sars›nt›s›, zelzele.
deniz bilimi
deprem
198
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:58 Page 198
1...,188,189,190,191,192,193,194,195,196,197 199,200,201,202,203,204,205,206,207,208,...688
Powered by FlippingBook