turkce sozluk - page 201

anlatma, küme çal›flmas› gibi yöntem-
lerle ve türlü e¤itim araç ve gereçlerin-
den yararlanarak ders yapt›klar› yer,
derslik, s›n›f.
derslik, -¤i
a.
Dershane, s›n›f.
dert, -di
a. Far.
1.
Üzüntü, s›k›nt›:
“Dert gi-
der amma yeri bofl kalmaz.”
-Atasözü
2.
Hastal›k, a¤r›:
Derdine çare bulmak
için doktor doktor dolafl›yordu.
3.
mec.
Sorun, kayg›:
O trafikte bir yerden bir
yere gitmek büyük dertti.
dert de¤il
“üzülmene, s›k›nt› çekmene de¤mez”
anlam›nda kullan›l›r.
dert etmek
bir so-
runu, bir konuyu üzüntü, kayg› konusu
yapmak:
Sen de her fleyi dert ediyor-
sun, bofl ver.
dert olmak
s›k›nt› vermek,
sorun yaratmak:
Bu eski otomobil art›k
dert olmaya bafllad›.
dertlenmek
(nsz.)
Üzüntüye kap›lmak,
kayg›lanmak:
Kendi kendine bakabilsen
hiç dertlenmem.
dertli
ön a.
1.
Derdi olan.
2.
hlk.
Hasta.
dertop
be.
Bir araya getirilerek, büzülerek:
Kirli giysilerini dertop edip çamafl›r ma-
kinesine soktu.
dert orta¤›
a.
1.
Ayn› sorunu, derdi payla-
flanlardan her biri.
2.
Bir kimsenin der-
dini anlatt›¤›, paylaflt›¤› kifli.
dert sahibi
a.
1.
Üzüntüsü, s›k›nt›s› olan
kifli.
2.
Bir hastal›¤› olan kifli.
dervifl
a. Far.
1.
Bir tarikata girip onun ku-
rallar›n› benimsemifl kifli.
2.
Yoksullu-
¤u, çilekeflli¤i benimsemifl kifli.
3.
mec.
Her fleyi hofl gören, alçak gönüllü kifli.
derya
a.
1.
esk.
Deniz.
2.
Bir fleyin bol bu-
lundu¤u yer.
3.
mec.
Bir alanda derin
bilgisi olan kifli.
desen
a. Fr.
1.
Nesnelerin, varl›klar›n ku-
mafl, tahta, çini, k⤛t gibi bir yüzey üze-
rinde çizgilerle gösterilmesi.
2.
Desen
yapma sanat›.
desibel
a. Fr. fiz.
Sesin fliddetini ölçmekte
kullan›lan birim (simgesi: dB).
desigram
a. Fr.
Bir gram›n onda birine eflit
kütle ölçüsü birimi (simgesi: dg).
desilitre
a. (desili’tre) Fr.
Bir litrenin onda
birine eflit hacim ölçüsü birimi (simge-
si: dl).
desimetre
a. Fr.
Bir metrenin onda birine
eflit uzunluk ölçüsü birimi (simgesi:
dm).
desinatör
a. Fr.
Mesle¤i desen çizmek olan
kifli.
despot
a. Fr.
1.
Bir ülkeyi zora ve bask›yla
dayanarak yöneten kifli.
2.
tar.
Osmanl›-
lar döneminde Ortodoks Rumlar›n ön-
derlerine verilen ad.
3.
mec.
Her istedi-
¤ini çevresindekilere yapt›rmak isteyen
kifli.
destan
a. Far.
1.
Eski ça¤lara ait olaylar›,
kahramanl›k öykülerini ola¤anüstü bir
dille anlatan uzun manzume; epope:
‹l-
yada Destan›, Truva Savafl›’n› anlat›r.
2.
ed.
Bir kahramanl›k öyküsü ya da bir
olay› anlatan, hece ölçüsüyle yaz›lm›fl
koflma biçiminde halk fliiri.
3.
ed.
Ça¤-
dafl edebiyatta, biçim ve içerik bak›m›n-
dan geleneksel destanlardan oldukça
farkl›, uzun kahramanl›k fliiri:
Çanakkale
Destan›.
destan gibi
çok uzun yaz›lm›fl
(mektup, yaz›).
deste
a. Far.
1.
Ayn› cinsten ya da birbirine
yak›n nesneleri bir arada ba¤layarak
oluflturulmufl y›¤›n, tutam, ba¤lam, de-
met:
bir deste kalem.
2.
sp.
Ya¤l› gürefl-
te pehlivanlar›n ayr›ld›¤› befl dereceden
en küçü¤ü.
3.
mat.
Ayn› cinsten onluk
bir küme.
4.
ön a. mec.
Çok olan:
Ce-
binden bir deste para ç›kar›nca flafl›rd›k.
destek, -¤i
a. Far.
1.
Bir fleyin y›k›lmamas›
için yerlefltirilen a¤aç, beton ya da de-
mir direk; dayanak; payanda.
2.
Üzerine
bir fley koymaya, tutturmaya, oturtmaya
yarayan araç.
3.
ask.
Zorda kalm›fl bir
birli¤e sa¤lanan yard›m.
4.
mec.
Birine
yard›m eden, destekleyen kifli; yard›m-
c›:
Bana en büyük deste¤i sen verdin.
destek olmak
güç sa¤lamak, destekle-
mek.
destekleme
a.
1.
Desteklemek eylemi.
2.
derslik
destekleme
201
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 201
1...,191,192,193,194,195,196,197,198,199,200 202,203,204,205,206,207,208,209,210,211,...688
Powered by FlippingBook