turkce sozluk - page 203

ve tarla kenarlar›nda yetiflen, mor renk-
li çiçekler açan, boylar› bir metreye ka-
dar ulaflabilen otsu bitki.
deve kuflu
a. hayb.
Afrika ve Arabistan
bozk›rlar›nda yaflayan, k›sa kanatlar› ne-
deniyle uçamayan, ancak uzun bacakla-
r› sayesinde çok h›zl› koflabilen iri bir
kufl.
devetaban›
a. bitb.
Birleflikgillerden, genifl
yapraklar› olan ve süs bitkisi olarak ye-
tifltirilen bir bitki.
deve tüyü
ön a.
Deve tüyünden yap›lm›fl.
devetüyü
a.
Sar›ya çalan aç›k kahverengin-
de olan:
devetüyü palto.
devim bilimi
a. fiz.
Dinamik.
devimsel
ön a.
Devinim durumunda olan.
devingen
ön a.
Hareketli.
devinim
a.
1.
Devinmek eylemi, hareket.
2.
fiz.
Hareket.
devinmek
(nsz.)
1.
Hareket etmek, hareket
hâlinde olmak, k›m›ldanmak, vücudu
oynatmak.
2.
fiz.
Bir cismin bir noktaya
göre yeri ya da durumu de¤iflmek.
devir, -vri
a.
(I)
Ar.
Dönem.
devir, -vri
a.
(II)
Ar.
1.
Dönüfl, dönme:
Bu
motorun devri düflük.
2.
Bir mal›n mül-
kiyetini ya da bir mal üzerindeki hakk›
bir baflkas›na geçirme:
Evin devrini
önümüzdeki hafta yapaca¤›m.
3.
Bir
görevin birinden bir baflkas›na geçmesi.
4.
fiz.
Bir hareket, birbirinin ayn› olan ve
eflit zamanlarda yap›lan baflka hareket-
lerden olufltu¤unda hareketlerin her biri
ya da bunlar›n yap›lmas› için geçen her
zaman aral›¤›; periyot.
devirli
ön a. fiz.
Eflit zaman aral›klar›yla ar-
d›fl›k olarak yinelenen.
devirmek
(-i)
1.
Ayakta ya da dik duran bir
fleyi düflürmek, yere y›kmak:
Masay›
devirdin.
2.
mec.
Bir yönetim organ›n›n
yetkilerini, yönetim gücünü elinden al-
mak:
hükûmeti devirmek.
3.
mec.
‹ç-
mek:
Dün akflam bir büyük devirdik.
4.
mec.
Bir yana e¤mek:
fiapkas›n› hep sol
tarafa devirirdi.
5.
mec.
Bir kitab› bafl›n-
dan sonuna dek okuyup bitirmek:
Dün
Sefiller’i devirdim.
devleflmek
(nsz.)
1.
Çok büyümek, irilefl-
mek.
2.
mec.
Afl›r› bir geliflme göster-
mek:
Otomobil sanayimiz devleflti.
devlet
a. Ar.
1.
Vatan›n bütünlü¤üne ba¤l›
olarak siyasal, hukuksal, ekonomik ve
sosyal kurumlar›yla örgütlenmifl ulus ya
da uluslar toplulu¤unun oluflturdu¤u
tüzel varl›k.
2.
Devlet yönetiminin mer-
kezî ögeleri, hükûmet.
3.
Büyüklük,
mevki:
“Devletli ile deli bildi¤ini ifller.”
-
Atasözü.
4.
mec.
Mutluluk, talih:
“Dev-
let adama aya¤›yla gelmez.”
-Atasözü.
devletçilik, -¤i
a.
Ekonomik yaflam›n as›l
olarak devlet eliyle yürütülmesini, dev-
letin ekonomik ve toplumsal alanlara
müdahale etmesini gerekli gören ö¤reti.
devletlefltirmek
(-i)
Kamu yarar› için özel
iflletmeleri devlete geçirip devlet eliyle
iflletmek; kamulaflt›rmak.
devralmak
(-i) Ar.+T.
Bir fleyin yükümlülü-
¤ünü kendi üzerine almak, teslim al-
mak:
Saat beflte nöbeti ben devralaca-
¤›m.
devran
a. (devra:n) Ar. esk.
Dünya.
devre
a. Ar.
1.
Belirli bir zaman dilimi, ça¤,
dönem:
Yaflam›m›n en zorlu devresiydi.
2.
sp. Yar›.
3.
fiz.
Çevrim.
devren
be. (de’vren) Ar.
Devir yoluyla:
Devren sat›l›kt›r.
devretmek
(-i, -e) Ar.+T.
1.
Bir mal›n mül-
kiyetini ya da bir mal üzerindeki hakk›
bir baflkas›na geçirmek:
Atölyemi kar-
deflime devrettim.
2.
Aktarmak:
Biraz
sonra nöbetimi arkadafl›ma devredece-
¤im.
devrik
ön a.
1.
Katlan›p kendi üzerine bü-
külmüfl olan:
devrik yaka.
2.
Dik duru-
munu yitirmifl olan:
devrik a¤açlar.
3.
mec.
(siyasi güç için) Darbe ile maka-
m›ndan indirilmifl olan:
devrik baflba-
kan.
devrik cümle
a. dlb.
Devrik tümce.
devrik tümce
a. dlb.
Yüklemi sonda olma-
deve kuflu
devrik tümce
203
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 203
1...,193,194,195,196,197,198,199,200,201,202 204,205,206,207,208,209,210,211,212,213,...688
Powered by FlippingBook