turkce sozluk - page 208

mandan önce yap›ld›¤›n› kesin olarak
bildiren kip; belirli geçmifl:
yürüdü (yü-
rüdü), anlatt›m (anlat-t›-m)
.
dilim
a.
1.
Bir bütünden kesilmifl ya da ay-
r›lm›fl ince, yass› parçalardan her biri:
‹ki dilim ekmek verir misin?
2.
Radya-
tör parçalar›ndan her biri.
dilim dilim
be.
Parça parça.
dilim dilim
etmek
dilimlemek
dilimlemek
(-i)
Dilimlere ay›rmak, dilim
dilim etmek.
dili yatk›n
a.
Yabanc› bir dili kolayl›kla ö¤-
renmeye, konuflmaya yetene¤i olan kifli.
dillenmek
(nsz.)
1.
(çocuk) Konuflmaya
bafllamak.
2.
Dili çözülmek:
Korkusu
geçince bir dillendi ki sorma.
dilli
ön a.
(çocuk ve kad›nlar için) Konufl-
kan, sürekli ve hofl konuflan.
dilmaç, -c›
a.
Çevirici, tercüman.
dilmek
(-i)
Bir bütünü küçük ve yass› par-
çalara ay›rarak kesmek.
dil peyniri
a.
Koyun sütünden yap›lan,
ya¤l›, tuzsuz ve lif lif ayr›lan peynir.
dilsiz a.
ve
ön a.
1.
Konuflma merkezinin
ya da konuflma organlar›n›n bozuklu¤u
nedeniyle konuflamayan (kimse).
2.
mec.
Sessiz olan (kimse).
dil sürçmesi
a.
Sözcükleri yerinde ve düz-
gün olarak söyleyememe.
dil yaras›
a. mec.
Bir olay›n, a¤›r ya da kö-
tü bir sözün yaratt›¤› k›rg›nl›k.
dima¤
a. Ar. esk.
1.
Beyin.
2.
Bilinç, zihin.
dimdik
ön a.
ve
be. (di’mdik)
1.
Tam dik
(olarak).
2.
Sa¤l›kl›, zinde.
3.
Bafl e¤-
meyen, s›k›nt›larla bafla ç›kabilecek du-
rumda olan, metin.
4.
Sa¤a sola sap-
madan, dosdo¤ru.
5.
Çok sertleflmifl
olarak, kaskat›.
6.
(bak›fl için) Israrl›,
dikkatli.
din
a. (di:n) Ar.
1.
Do¤aüstü güçlere, çeflit-
li kutsal varl›klara, Tanr›’ya inanmay› ve
tap›nmay› sistemlefltiren toplumsal ku-
rum.
2.
Bu nitelikteki inançlar› kurallar,
kurumlar, töreler ve semboller biçimin-
de sa¤layan düzen.
3.
mec.
‹nanç, ülkü.
din adam›
a.
Mesle¤i dinle ilgili ifller olan
görevli.
dinamik, -¤i
a. Fr.
1.
fiz.
Mekani¤in kuvvet,
hareket ve enerji aras›ndaki iliflkilerini
inceleyen dal›.
2.
mec.
Canl›, etkin, ha-
reketli:
Bu ifl için dinamik adamlara ge-
reksinmemiz var.
dinamit
a. Fr.
Nitrogliserin ile yap›lan pat-
lay›c› bir madde.
dinamitlemek
(-i)
1.
Dinamitle havaya
uçurmak.
2.
mec.
Bir giriflimi, bir kuru-
luflu engelleyici davran›flta bulunmak.
dinamizm
a. Fr. mec.
Dinamik olan›n özel-
li¤i.
dinamo
a. (dina’mo) Fr.
Mekanik enerjiyi
elektrik enerjisine dönüfltüren ayg›t.
dinamometre
a. (dinamome’tre) Fr.
Kuv-
vetölçer.
dinç
ön a.
Sa¤l›¤› ve gücü yerinde, zinde.
dinçleflmek
(nsz.)
Dinç duruma gelmek.
dindar
ön a.
ve
a. Ar.+Far.
Dinî inanc› güç-
lü, din kurallar›na ba¤l› (kimse).
dindafl
a.
Ayn› dinden olan kimse.
din d›fl›
ön a.
Dinle ilifli¤i olmayan.
dinen
be. (di’nen) Ar.
Din bak›m›ndan, din-
ce.
din erki
a.
Teokrasi.
dingil
a.
Tafl›t›n alt›na enlemesine yerleflti-
rilen ve uçlar›nda tafl›t›n tekerleklerini
tafl›yan mil, aks.
dingildemek
(nsz.)
1.
Sallamak, oynamak.
2.
Korkmak, kuflkulanmak.
dingin
ön a.
1.
K›m›ldamayan, sabit:
Din-
gin denize bakmak bana iyi gelmiflti.
2.
mec.
Gücü tükenmifl, yorgun.
dini bütün
ön a.
Dinine çok ba¤l›, dinin
buyruklar›n› eksiksiz yerine getiren.
dinî
ön a. (dini:) Ar.
Dinle ilgili, din üzerine.
dinlemek
(-i)
1.
‹flitmek için kulak vermek:
Bu flark›y› hiç dinledin mi?
2.
Bir kimse-
nin sözünü, ö¤üdünü kabul edip gere-
¤ince davranmak:
Bu konuda beni din-
lemelisin.
3.
Dinleme aletiyle ya da ku-
lakla hastay› muayene etmek.
dinlendirici
ön a.
Dinlendirme özelli¤i
dilim
dinlendirici
208
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 208
1...,198,199,200,201,202,203,204,205,206,207 209,210,211,212,213,214,215,216,217,218,...688
Powered by FlippingBook