atmaya dayal› atletizm dal›.
disket
a. ‹ng.
Bilgisayarda programlar›n ve
verilerin ana belle¤e yüklenmek üzere
kaydedildi¤i ya da ana bellekteki kayd›n
üzerine aktar›ld›¤› ince ve esnek araç.
diskjokey
a. Fr.
Radyo ve diskoteklerde
seçti¤i plak, CD ve ses bantlar›n› çalan
kifli.
dispanser
a. Fr.
Hastalar›n ayakta teflhis ve
tedavilerinin yap›ld›¤› sa¤l›k kuruluflu.
disprosyum
a. (di’sprosyum) Fr. kim.
Az
bulunan, aç›k yeflil renkte çözeltiler ve-
ren ve atom numaras› 66, atom kütlesi
162,50 olan bir element (simgesi: Dy).
distribütör
a. Fr.
Da¤›t›c›, da¤›t›mc›.
difl
a.
1.
A¤›z içinde çene kemiklerinin üze-
rine dizili, ›s›r›p koparmaya ve çi¤neme-
ye yarayan kemiksi beyaz organlardan
her biri.
2.
Tarak, testere, çark gibi çen-
tikli fleylerdeki ç›k›nt›lardan her biri:
Testerenin diflleri paslanm›fl.
3.
(difle
benzetilen fleyler için) Tane:
bir difl sa-
r›msak.
difle dokunur
ifle yarar, belirtil-
meye de¤er, önemli:
Difle dokunur tek
söz söylemedi.
difline göre
gücünün
yetece¤i bir durumda:
Tam diflimize gö-
re bir tak›m ç›kt›.
diflbudak, -¤›
a.
1.
bitb.
Zeytingillerden,
sert beyaz kerestesi mobilyac›l›kta kul-
lan›lan bir orman a¤ac›.
2.
ön a.
Bu
a¤açtan yap›lm›fl:
diflbudak kaplama.
diflçi
a.
Difl hekimi.
difl difl
ön a.
ve
be.
1.
Difle benzer ç›k›nt›-
lar› olan.
2.
Ç›k›nt›l› bir biçimde.
difl eti
a. anat.
Difl köklerini kaplayan kal›n
ve k›rm›z›mt›rak et.
difl hekimi
a. t›p
Difl ve a¤›z bak›m› ile has-
tal›klar› konusunda uzmanlaflm›fl he-
kim, diflçi.
difli
a.
ve
ön a.
1.
Yumurta oluflturan ya da
yavru do¤uran birey.
2.
Hayvan ve bitki-
lerin, erke¤i taraf›ndan döllenecek bi-
çimde oluflmufl cinsi:
difli kedi.
3.
Ka-
d›n.
4.
ön a.
Kad›na özgü.
5.
Birinin ç›-
k›nt›s› di¤erinin girintisine tam olarak
oturan nesnelerden girintili olan›:
difli
fifl.
6.
mec.
Çekici, iflveli.
diflil
ön a. dlb.
(sözcük için) Baz› dillerde
difli say›lan.
difli organ
a. bitb.
Çiçeklerde yumurtal›¤›
içinde tafl›yan ve döllenmeden sonra
meyve ile tohumlar› oluflturan organ.
difllek
ön a.
Diflleri iri ve d›flar›ya do¤ru ç›-
k›k olan (kimse).
difllemek
(-i)
Bir fleyin bir parças›n› ›s›r-
mak ya da koparmak.
difllenmek
(nsz.)
1.
Difllemek eylemine
konu olmak.
2.
Tanelenmek, difl tutmak.
3.
mec.
Güçlenmek, dedi¤ini yapt›r›r ol-
mak.
diflli
ön a.
1.
Diflleri olan.
2.
mec.
Sözünü
geçiren, istedi¤ini yapt›rabilen (kimse).
3.
a.
Diflleri olan çark.
difl macunu
a.
Diflleri temizlemede kullan›-
lan macun.
difl otu
a. bitb.
Difl otugillerden, kurak ve
çorak yerlerde yetiflen, parçal› yaprakl›,
beyaz çiçekli otsu bir bitki.
difl özü
a. anat.
Difllerin, kat›lgan doku, da-
mar ve sinirlerden oluflan iç bölümü.
difl tac›
a. anat.
Difllerin, d›fl etlerinin d›fl›n-
da kalan bölümü.
difl ünsüzü
a. dlb.
Dil ucunun üst difl etle-
rine dokunmas›yla oluflan ünsüz:
d, t, c,
ç.
ditmek
(-i)
1.
Yün, pamuk gibi fleyleri tel-
lere ay›rarak kabartmak.
2.
Küçük kü-
çük parçalara ay›rmak.
divan
a. (di:va:n) Far.
1.
tar.
Yüksek düzey-
deki devlet adamlar›n›n kurdu¤u büyük
meclis.
2.
ed.
Divan edebiyat› flairlerinin
fliirlerini bir araya getirdikleri kitap:
Fu-
zuli Divan›.
3.
Sedir.
4.
mec.
Meclis.
divane
ön a. (di:va:ne) Far.
1.
Deli, kaç›k.
2.
mec.
Bir fleye çok düflkün olan.
diva-
nesi olmak
bir fleye çok düflkün olmak.
divan edebiyat›
a. ed.
Türklerin, ‹slam uy-
garl›¤›n›n bilim, inanç ve kurallar› çer-
çevesinde, Arap ve Fars edebiyat›n› ör-
nek alarak oluflturduklar› yaz›l› edebiyat.
disket
divan edebiyat›
211
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 211