yar›lmak
(nsz.)
1.
Yarmak eylemine konu
olmak.
2.
Bir organda derin bir yara
oluflmak.
3.
Üzerinde derin bir yar›k
oluflmak.
yar›m
ön a.
1.
Bütün bir fleyin bölündü¤ü
iki eflit parçadan her biri:
yar›m ekmek.
2.
Tam, mükemmel olmayan, eksik:
Ya-
r›m bilginle bu konuya aç›kl›k getire-
mezsin.
3.
a.
(saat için) On iki otuz.
4.
mec.
Sa¤l›¤› önemli ölçüde bozulmufl
ya da organlar›ndan birini yitirmifl olan:
Bir baca¤›m yok, ben yar›m bir insa-
n›m.
yar›mada
a. (yar›’mada) co¤.
Bir taraf› ana
karaya ba¤l›, di¤er yanlar› denizle çevri-
li kara parças›.
yar›m a¤›zla
be.
Gönülsüzce, isteksizce:
Yar›m a¤›zla “merhaba” dedi.
yar›m gün
a.
Ola¤an çal›flma saatlerinden
daha az çal›flma.
yar›m küre
a.
1.
gökb.
Yerkürenin ekvator-
la bölünmüfl iki yar›s›ndan her biri, yar›
küre:
Kuzey Yar›m Küre, Güney Yar›m
Küre.
2.
mat.
‹ki eflit parçaya bölünmüfl
bir kürenin her parças›.
yar›m uyak
a. dlb.
fiiirde dize sonlar›ndaki
hecelerde bir ses benzeflmesine daya-
nan uyak.
yar›m yamalak, -¤›
ön a.
ve
be.
‹stenilen
biçimde de¤il, eksik, kusurlu:
fiu ifli ya-
r›m yamalak yapmay›n.
yar›n
a. (ya’r›n)
1.
Bulunulan günden he-
men sonra gelen ilk gün.
2.
‹lerideki bir
zaman, gelecek:
Yar›nlar çocuklar›m›-
z›nd›r.
3.
be.
Bulunulan günden sonraki
günde:
Yar›n gidece¤im.
yar›n öbür
gün
yak›n bir zamanda, k›sa süre son-
ra.
yar›ndan tezi yok
geciktirmeden,
ivedilikle, hemen.
yar›nki
ön a. (ya’r›nki)
Yar›n yap›lacak
olan, yar›nla ilgili:
Yar›nki toplant› erte-
lenmifl.
yar› saha
a. sp.
Yar› alan.
yar› saydam
ön a. fiz.
Ifl›¤› geçiren, ancak
arkas›ndaki nesnenin s›n›rlar›n› ve biçi-
mini net olarak göstermeyen:
Defter
yapra¤› da yar› saydam bir maddedir.
yar›fl
a.
1.
Rakip sporcuya, tak›ma üstün-
lük sa¤lamak, onu yenip ödül kazan-
mak amac›yla yap›lan mücadele; müsa-
baka.
2.
Yar›flma, rekabet.
yar›flma
a.
1.
Yar›flmak eylemi, yar›fl, mü-
sabaka.
2.
Bilgi, yetenek, güzellik vb.
alanlarda üstünlü¤ünü göstermek için
yar›flmak eylemi; müsabaka.
3.
Ticaret-
te üstünlük kazanma çabas›; rekabet;
yar›fl.
yar›flmak
(nsz., -le)
1.
Üstünlük kazanmak
amac›yla bir yar›flmaya kat›lmak.
2.
Bir
yar›flmada baflkalar›ndan üstün olmak
için çaba göstermek.
3.
Baflkalar›ndan
üstün olmaya çal›flmak, rekabet etmek.
yar›y›l
a.
E¤itim ve ö¤retim y›l›n›n birbirini
izleyen iki döneminden her biri, sö-
mestr.
yarma
a.
1.
Yarmak eylemi.
2.
ön a.
Kolay
yar›lan, çekirde¤inden kolayca ayr›lan:
yarma fleftali.
3.
ön a.
ve
a.
Çok iriyar›,
kaba, görgüsüz (kifli).
yarmak
(-i)
1.
Ortadan ikiye bölmek, ay›r-
mak:
odunu yarmak.
2.
Derin yara aç-
mak:
Bafl›n› yarm›fllar.
3.
Yar›k açmak.
yas
a.
Birinin ölümünden ya da u¤ran›lan
bir felaketten duyulan derin üzüntü,
matem.
yasa
a.
1.
Olaylar›n geliflimi içinde ola¤an
d›fl›l›¤a yer vermeyen de¤iflmezlik ve
zorunluluk niteli¤i, kanun:
do¤a yasas›.
2.
huk.
Devletin yasama organ› taraf›n-
dan konulan ve herkesin uymak zorun-
da oldu¤u, yapt›r›ma ba¤l› kurallar›n
her biri; kanun.
3.
Pek çok gözlem ve
deney sonunda elde edilmifl, ayn› ko-
flullarda kesin olarak ayn› sonuçlar› ve-
ren durum:
yer çekimi yasas›.
yasa d›fl›
ön a.
Yasalara uymayan, yasala-
ra ayk›r› olan:
yasa d›fl› bir gösteri.
yasak, -¤›
a.
1.
Yasalar ve toplumsal kural-
lar gere¤i yap›lmas›na izin verilmeyen
ya da yap›lmas› engellenen fley:
Av ya-
yar›lmak
yasak
654
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 654