yemeni
a. Ar.
1.
Kad›nlar›n bafllar›na ba¤-
lad›klar›, kal›pla bas›l›p elle boyanarak
desen verilmifl tülbent.
2.
K›sa konçlu,
kaba ve hafif bir tür ayakkab›.
yemin
a. Ar.
Ant.
yemin etmek
ant içmek.
yemifl
a.
Meyve.
yemlemek
(-i)
1.
Hayvana yem vermek.
2.
Oltaya yem takmak.
yemyeflil
ön a. (ye’myeflil) Her yan› yeflil,
çok yeflil.
yen (I)
a.
Giysi kolu.
yen (II)
a. ‹ng.
Japonya’n›n para birimi.
yenge
a. (ye’nge)
1.
Birinin kardeflinin, da-
y›s›n›n ya da amcas›n›n kar›s›.
2.
tkz.
Kad›nlar için kullan›lan bir seslenme
sözü.
yengeç, -ci
a. hayb.
Eklem bacakl›lardan,
suda yaflayan, bacaklar›n›n ilk çifti k›s-
kaç olarak geliflmifl, eti için avlanan bir
böcek.
yengeç gibi
yan yan yürüyen ki-
fliler için söylenir.
Yengeç
öz. a. gökb.
Burçlar kufla¤› tak›m-
y›ld›z›, burçlar kufla¤›n›n dördüncü bur-
cu.
Yengeç dönencesi
a. gökb.
ve
co¤.
Gü-
nefl’in gökyüzündeki y›ll›k hareketinde
kuzeyden güneye dönüfl yapt›¤› yer, yaz
dönencesi.
yengi
a.
Yenmek eylemi, utku, zafer, galibi-
yet.
yeni
ön a.
1.
Hiç kullan›lmam›fl:
yeni bir
ayakkab›.
2.
Olufl ya da ortaya ç›k›fl›n-
dan bu yana çok zaman geçmemifl
olan:
yeni moda.
3.
O kifli ya da fleyin
yerini alan:
yeni ö¤retmen.
4.
O güne
kadar söylenmemifl, görülmemifl, gös-
terilmemifl, düflünülmemifl olan:
yeni
bir bulufl.
5.
be.
Biraz önce:
Yeni geldi.
yeni ay
a.
Ayça, hilal.
yenibahar
bitb.
1.
Mersingillerden, Ameri-
ka’n›n s›cak bölgelerinde yetiflen bir
a¤aç.
2.
Bu bitkinin olgunlaflt›ktan son-
ra kurutulup baharat olarak kullan›lan
meyvesi.
Yeni Ça¤
öz. a. tar.
Orta Ça¤›n bitiminden
(1453 ya da 1492) Frans›z ‹htilali’ne ka-
dar süren ça¤.
yeniçeri
a. tar.
1.
Osmanl›larda ordunun
en ayr›cal›kl› ve en eski yaya asker s›n›-
f›.
2.
Bu asker s›n›f›ndan olan er.
yeniden
be. (ye’niden)
Gene, yine, tekrar:
Yeniden do¤mufl gibiyim.
Yeni Dünya
öz. a.
Amerika k›tas›.
yenidünya
a. bitb.
Malta eri¤i.
yenilemek
(-i)
1.
Birinin ya da bir fleyin ye-
rine ayn› türden yenisini koymak:
kol-
tuklar› yenilemek.
2.
Daha önce yap›lan
bir fleyi yeniden yapmak, tekrar etmek:
pasaportu yenilemek.
yenilgi
a.
Yar›flma, oyun, savafl gibi olay-
larda yenilme, kaybetme; hezimet;
ma¤lubiyet.
yenilik, -¤i
a.
1.
Yeni olma durumu, ya da
yeni bir fleyin özelli¤i.
2.
Eskimifl, zarar-
l› ya da yetersiz say›lan fleyleri yeni, ya-
rarl› ya da yeterli olanlar›yla de¤ifltirme.
yenilik yapmak
de¤ifliklik yapmak.
yenilmek (I)
(nsz.)
Yemek eylemine konu
olmak.
yenilmek (II)
(
nsz
.) Oyun, yar›flma, savafl
gibi olaylarda baflar›s›zl›¤a u¤ramak;
kaybetmek; ma¤lup olmak.
yenilmezlik, -¤i
a.
Yenik duruma düflme-
me durumu.
yeniflmek
(nsz.)
Birbirini yenmek.
yeni yetme
a.
Geliflme ça¤›nda olan kifli,
ergen.
Yeni Zelandal›
öz. a.
Yeni Zelanda halk›n-
dan ya da bu halk›n soyundan olan kifli.
yenmek (I)
(
nsz.)
1.
Yemek eylemine konu
olmak.
2.
Afl›r›lmak, kemirilmek.
yenmek (II)
(-i)
1.
Oyun, yar›flma, savafl
gibi olaylarda üstünlük sa¤lamak; üs-
tün gelmek.
yepyeni
ön a. (ye’pyeni)
1.
Hiç kullan›lmam›fl, çok yeni.
2.
K›sa bir
süre önce ortaya ç›kan, al›fl›lmam›fl,
görülmemifl.
yer
a.
1.
Birinin, bir fleyin kaplad›¤› ya da
kaplayaca¤› alan; mahal; mekân, mevki;
mevzi:
Masan›n yerini de¤ifltirdim.
2.
yemeni
yer
662
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 662