m›fl, üzerinde belirgin düzlüklerin bu-
lundu¤u, deniz yüzeyinden yüksek yer-
yüzü parças›; plato.
yayla çorbas›
a.
Yo¤urt, un, yumurta sar›-
s›, pirinç, ya¤, et suyu ya da suyla yap›-
lan bir çorba.
yaylak, -¤›
a.
Otlak, mera.
yaylanmak
(nsz.)
1.
Yaylar üzerinde hare-
ket etmek.
2.
Bacaklar› dizden esnete-
rek yay üzerindeymifl gibi sallanmak.
3.
argo
Çekilip gitmek.
yayl›
ön a.
1.
Yay› olan.
2.
a.
Üstü ve yan-
lar› kapal›, gövdesi yaylar üzerine otur-
tulmufl, dört tekerlekli ve atla çekilen
binek arabas›.
yayl› çalg›
a. müz.
Keman, viyolonsel, ke-
mençe gibi yayla çal›nan müzik arac›.
yayl›m atefli
a.
Birden çok ateflli silah›n ay-
n› zamanda atefl etmesi.
yaymak
(-i, -e)
1.
Bir fleyi açarak, düzelte-
rek bir alan› örtecek biçimde sermek:
Kilimleri yayd›n m›?
2.
Bir haberin, bir
sözün çevreye yay›lmas›na yol açmak:
Bu söylenti nas›l yay›ld›, bilmiyorum.
3.
(hastal›k için
) Bulaflmas›na yol açmak:
Evde otur, yoksa hastal›¤›n› arkadaflla-
r›na yayacaks›n.
4.
S›n›r›n› genifllet-
mek:
Kremi yüzüne iyice yay.
5.
Da¤›n›k
ve düzensiz bir biçimde saçmak, da¤›t-
mak:
Eflyan› her tarafa yaym›fls›n.
yayvan
ön a.
Eni boyundan ve derinli¤in-
den çok olan; bas›k, genifl ve düz:
yay-
van bir kap.
yaz
a.
Kuzey Yar›m Küre’de, haziran ay›n›n
21’inde bafllay›p eylül ay›n›n 23’üne ka-
dar süren y›l›n en s›cak mevsimi.
yazar
a.
1.
Edebiyat, sanat ve bilim alan›n-
da kitap yazan kifli.
2.
Özellikle gazete
ve dergilerde herhangi bir konuda yaz›
yazan kifli.
yazar çizer
a.
Yazmay› ifl edinmifl kifli.
yazg›
a.
Olmakta ve olacak bütün olgular›
önceden ve de¤iflmeyecek biçimde dü-
zenledi¤ine inan›lan do¤aüstü güç, al›n
yaz›s›, kader.
yaz›
a.
1.
Düflüncenin belli iflaretlerle belir-
lenmesi, yaz›lmas›; yazmak eylemi:
Ya-
z› ne zamandan beri kullan›l›yor?
2.
Harflerden oluflan göstergeler dizgesi,
abece, alfabe:
Japon yaz›s›.
3.
Harfleri
yazma biçimi:
Okunakl› bir yaz›s› var.
4.
Bir harf düzeninde biçim ve sanat bak›-
m›ndan özellik gösteren tür:
italik yaz›.
5.
Bilim, düflünce ve sanat alan›nda bir
konuda yaz›lm›fl makale, f›kra, deneme
vb. bir ürün:
Dünkü yaz›n›z› okuyama-
d›m.
6.
Yaz›l› belge:
Bankadan gelen ya-
z›y› verir misiniz?
7.
Metal paran›n, de-
¤erinin yaz›l› oldu¤u taraf›.
yaz›c›
a.
1.
Orduda yaz› iflleriyle u¤raflan er
ya da erbafl.
2.
bl.
Bir ifllemin sonuçla-
r›n› k⤛t üzerine yazan bilgisayar ç›k›fl
birimi, print›r, bilgiyazar
yaz›hane
a. (yaz›ha:ne) T.+Far.
Büro, ofis.
yaz› iflleri
a.
1.
Bir gazete ya da dergide
yay›mlanacak yaz›lar› yazma ve düzen-
leme ifli.
2.
Bir kurumda yaz›flma iflleri-
nin yap›ld›¤› bölüm.
yaz›k, -¤›
a.
1.
Piflmanl›k uyand›racak, her-
kesi üzebilecek fley, günah.
2.
ünl.
Ac›-
ma, üzüntü belirtir:
Yaz›k, s›nav› kay-
betmifl!
3.
ünl.
K›nama belirtir:
Yaz›k,
böyle söylememifltin
!
yaz›k etmek
biri-
ne ya da bir fleye zarar vermek.
yaz›k
olmak
birine ya da bir fleye zarar veril-
mek.
yaz›klar olsun
“çok üzüldüm”,
“çok ay›plad›m” anlamlar›nda üzüntü
ve k›nama belirtir.
yaz›k günah
a.
Büyük bir üzüntü ve k›nama
belirtir:
Yaz›k günah bu çocuklara.
yaz›l›
ön a.
1.
Yaz›lm›fl olan:
Listede ad›n
yaz›l› m›?
2.
Üzerinde yaz› bulunan:
ya-
z›l› tafl.
3.
Bafl›na gelece¤ine inan›lan
:
Aln›nda ne yaz›l›ysa onu göreceksin.
4.
a.
ve
ön a.
Sorular› yaz›yla yan›tlanan
(s›nav).
yaz›l›m
a. bl.
Bilgi ifllemde kullan›lan prog-
ramlar, yöntemler, programlama dili ve
belgelerin tümü.
yaz›m
a. dlb.
Bir dilin belirli kurallara uyu-
yayla çorbas›
yaz›m
659
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 659