BURÇAK
124
gidir. Elli yafl›na do¤ru kimi insanlar›n beyin damarlar›nda sert-
leflmeler bafllar. ‹yi beslenemeyen beynin düflünen bölümünde
(aln›n arkas›na rastlayan beyin parças›) hücrelerin canl›l›¤›nda
ve gücünde azalma görülür; bölüm görevini tam olarak yerine
getiremez. Frengi hastal›¤›, kronik alkolizm, esrar al›flkanl›¤› gi-
bi durumlar ya da beynin al›n bölümündeki urlarda oluflacak bir
kat›laflma da bunamaya neden olabilir. Bunama, yavafl yavafl
kendini gösterir. Hastada enerji azalmas›, s›k›nt›, sinirlilik, unut-
kanl›k, olmayan varl›klar› görme, olmayan sesleri duyma belirti-
leri ve ruhsal çöküntü bafllar. Yarat›c› düflünce yok olur. Çocuk-
laflmalar görülür. Bunamay› budalal›kla kar›flt›rmamak gerekir.
Bunaman›n tedavisi, nedenine göre de¤iflir. Bunama, medeni
hukukta ak›l hastal›¤› terimiyle eflanlaml›d›r. Türk Medenî Kanu-
nu’na göre bunama hastal›¤›na tutulanlar, medenî haklar›n› tam
olarak kullanamazlar.
BURÇAK,
baklagiller familyas›ndan bir yem bitkisi
(Lathyrus).
Mercime¤e benzeyen, otsu bir bitkidir. Mor
renkli, salk›m biçiminde çiçek açar. Yaprakç›klar›n›n uç k›s›mla-
r› sülüklüdür. Meyvelerinin içinde 1-4 tohum bulunur. Y›ll›k
olarak ekilir. Hayvanlara yeflil ya da tane olarak yedirilir.
BURÇLAR,
gök yuvarla¤›n›n tutulum kufla¤› üzerinde bu-
lunan on iki tak›my›ld›z. Tutulum kufla¤›, her biri yaklafl›k 30º
uzunlu¤unda on iki parçaya bölünmüfltür. Bunlar›n her birine
burç iflareti ad› verilir. Bu iflaretler ayn› ad› tafl›yan ve ayn› s›-
rayla dizili olan on iki tak›my›ld›z› temsil ederler. Burçlar›n y›l-
da 50’’ kadar geri kaymas› sonucu günümüzde burç iflaretle-
riyle ayn› addaki tak›my›ld›zlar aras›nda 36º’lik bir fark vard›r.
Burçlar›n adlar› Koç, Bo¤a, ‹kizler, Yengeç, Aslan, Baflak, Te-
razi, Akrep, Yay, O¤lak, Kova ve Bal›k’t›r. Üç burç, bir mevsi-
mi oluflturur. Günefl Koç burcuna girince ilkbahar, Yengeç
burcuna girince yaz bafllar.
BURDUR,
Akdeniz Bölgesi’nin Göller Yöresi’nde il ve ayn›
ilin merkezi olan kent. Kuzey ve do¤uda Isparta, güneyde An-
talya, bat›da Denizli, kuzeybat›da Afyonkarahisar illeriyle s›n›r-
lan›r. Yüzölçümü 6.887 km
2
. Bat›da Toroslar’›n iki ana kolu,
Göller Yöresi’nde birbirine yaklafl›r. Burdur ili bu kollardan
bat›daki s›ralar içinde kal›r. Da¤ s›ralar›, ovalar, yar› kapal›
havzalar birbirini izler. Burdur Gölü’nden baflka, daha 10 ka-
dar küçük göl vard›r (Kestel, Salda, Gölhisar, Yarafll›... gibi).
Önemli akarsu yoktur. Küçük ›rmaklar ço¤unlukla ya göllere
kar›fl›r ya da yeralt›na girerek karst olaylar›na yol açarlar (ör-
ne¤in Burdur yak›n›nda ‹nsuyu Ma¤aralar› gibi). Akdeniz’in
›l›k ve ya¤›fll› iklimi iç k›s›mlarda, özellikle, yar› kapal› ovalar-
da az çok bozulur (Burdur’un en s›cak ve en so¤uk ay ortala-
malar›: 24,3º ve 2,5º). Ekonomi bak›m›ndan Denizli, Antalya,
Mu¤la illeri kadar geliflmifl olmay›p tar›msal üretim ve hayvan
say›s› Türkiye çap›nda göze çarpacak bir düzeyde de¤ildir.
Bafll›calar›, tah›l 235 bin ton, baklagiller 6.685 ton, flekerpan-
car› 273 bin ton, anason 1.010 ton (ayn› y›l Türkiye üretimi
2.500 tondur, Burdur ili anason bak›m›ndan Türkiye’de baflta
gelir). Hayvanlar içinde koyun ve k›lkeçisi en fazlad›r. Burdur
fieker Fabrikas›, süt ve süt mamulleri fabrikas›, et kombinas›,
bafll›ca endüstri kurulufllar›d›r. Bunun d›fl›nda, dokumac›l›k,
hal›, seccade, kireç ocaklar› vb. gibi küçük sanayiler de vard›r.
Karakuyu (Dinar)-E¤ridir demiryoluna 24 kilometrelik bir hat-
la ba¤l›d›r (Gümüflgün-Burdur). Ayr›ca Denizli ve Afyonkara-
hisar illerini Antalya’ya ba¤layan karayolu Burdur’dan geçer,
Çeltikçibeli ve Çubuk Bo¤az› üzerinden Antalya’ya iner (Bur-
dur-Antalya 122 km). Eskiça¤lardan beri var olan bir yerleflim
merkezidir. S›ras›yla Selçuklular›n, Hamito¤ullar›n›n ve Os-
manl›lar›n eline geçti. K›sa bir süre yeniden Hamito¤ullar›’n›n
ve Karamano¤ullar›’n›n egemenli¤ine geçen Burdur, 14. yüz-
y›l›n sonunda kesin olarak Osmanl› Devleti’ne kat›ld›. Osman-
l› Devleti zaman›nda bir kaza merkeziyken, Cumhuriyet döne-
minde il merkezi oldu. ‹l merkezi Burdur, ayn› ad› tafl›yan gö-
lün 5 km kadar do¤usunda kurulmufltur.
BURDURLU, ‹brahim Zeki
(1922 Burdur-1984 ‹zmir),
flair, yazar. Yüksekö¤renimini Ankara Gazi E¤itim Enstitüsü’nde
tamamlad› (1948). Lise ve e¤itim enstitülerinde Türkçe-edebiyat
ö¤retmenli¤i yapt›. Ülkü dergisinde (1941-1945) yay›mlad›¤› fli-
irlerle, Ceyhun Atuf Kansu, Nüzhet Erman, Halim Ya¤c›o¤lu gi-
bi, halk fliir gelene¤ini yeni be¤eni koflullar› ve yeni anlat›fl bi-
çimleriyle zenginlefltirme çabas› gösterdi. ‹lk gençli¤e özgü iç-
tenlikle, kimi zaman gerçekçi izlenimlerin kaynaflt›¤› bu dönemin
ürünlerini birlefltiren ilk kitab› “Toprak ‹nsanlar›”ndan (1945)
sonra araflt›rma yaz›lar›n›n, elefltirilerinin yan› s›ra baflar›l› ma-
sallar, oyunlar da yazd›. Yap›tlar›: “Topra¤›n ‹çindeki Toprak”
(1946), “Burdur’daki Mahallemiz” (1947), “Kelo¤lan” (1949),
“Bas›k Tavan” (1950), “Bir Köyden Bir ‹nsan” (1951), “Lefkofle”
(1953), “Minnac›k Ada” (1954), “Atatürk’üm” (1959), “Sev Beni”
(1966), “Aç›yor mu K›br›s’›m›n Gülleri” (1968), “Romanlar›yla
Reflat Nuri Güntekin” (1971), “Dil Bilgisi Aç›s›ndan Yap›tlar›m›z”
(1974), “Memifl Can” (1978), “An›lardan Öyküler” (1979).
BUR‹AN, Orhan
(1914 ‹stanbul-1953 Ankara), yazar. Ka-
batafl Lisesi’ni bitirdikten sonra ‹ngiltere’ye gitti. Cambridge
Üniversitesi ‹ngiliz Edebiyat› Bölümü’nü bitirdi. Yurda dönünce
Dil veTarih-Co¤rafya Fakültesi’ne asistan olarak atand›; doçent
ve profesör oldu. ‹lk yaz›lar›n› Yücel dergisinde yay›mlad›
(1935). Ölümünden birkaç y›l önce Vedat Günyol ile birlikte
Ufuklar dergisini kurdu. Yap›tlar›: “Kurtulufltan Sonrakiler”
(1946), “Denemeler, Elefltiriler” (ölümünden sonra, 1964).
BURJUVAZ‹,
toplum içindeki yerleri, üretim araçlar›na sa-
hip olmak ve iflgücü sat›n almakla belirlenen bireyleri kapsayan
s›n›f. 14. ve 15. yüzy›llarda, Avrupa’da idarî ve dinî merkezler,
ayn› zamanda da kentler, yani burglar (hisarlar) meta üretiminin
ve ticaretin artmas›na paralel olarak geliflmeye bafllad›. Böyle-
ce, zanaat›n ve ticaretin geliflmesi sonucu kentlerde yeni bir s›-
n›f ortaya ç›kt›. Burgensis sözcü¤ü, ilk kez 11. yüzy›lda kulan›l-
maya bafllanm›fl, d›fla karfl› korunan, kal›n duvarlarla çevrili
burglarda oturanlara bu ad verilmifltir. Burjuvalar›n zenginli¤i
topra¤a de¤il, kentlerde henüz ilkel durumda olan meta üretimi
ve ticarete dayan›yordu. Burjuva dünya görüflünün ve burjuva
özgürlük anlay›fl›n›n en önemli belgelerinden biri olan 1789
Frans›z ‹nsan ve Yurttafl Haklar› Bildirisi’ne göre, insanlar›n te-